YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/11016
KARAR NO : 2023/11923
KARAR TARİHİ : 13.09.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
SAYISI : 2019/682 E., 2022/557 K.
KARAR : Davanın davalı … Çimento San. ve Tic. AŞ yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine, ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2011 yılı Haziran ayından 04.11.2012 tarihine kadar şoför olarak çalıştığını, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ve hafta tatili çalışmalarının karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini, … sözleşmesinin davalı işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … AŞ (… Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket çalışanı olmadığı gibi alt işveren firma çalışanı da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı … İnş. Mad. Nak. ve Tic. Ltd. Şti. (… Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; diğer davalı ile müvekkili Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının işten çıkarılmadığını, kendisinin işe gelmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.09.2015 tarihli ve 2014/382 Esas, 2015/574 Karar sayılı kararı ile; toplanan tüm kanıtlar ile bilirkişi raporuna dayanılarak davalı … Şirketi yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı … Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12…..2019 tarihli ve 2017/22550 Esas, 2019/12692 Karar sayılı kararı ile; 2014 yılı itibarıyla davacının alabileceği ücret miktarının bildirildiği emsal ücret araştırması sonucunun davacının … sözleşmesinin feshedildiği tarihe uyarlanarak davacının kıdemi, yaptığı …, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının aylık ücret miktarının belirlenmesi gerektiği, davacının ücret alacağına ilişkin olarak talebin hangi aylara ilişkin olduğu ve miktarı gibi konuların somutlaştırılarak belirlenmesi ve ücretin ödendiğinin ispatının işverene ait olduğu da gözetilerek ücret alacağı konusunda bir karar verilmesi gerektiği, fazla çalışma ücreti yönünden yapılan hesaplamada ara dinlenme sürelerinin dikkate alınıp alınmadığı ve haftada kaç gün çalışma yapıldığının anlaşılamadığı, bu nedenle davacının günlük çalışma süresi ile ara dinlenme süresi ve haftada kaç gün çalıştığı belirlenerek haftalık çalışma süresinin tespit edilmesi ve haftalık 45 saati aşan çalışma varsa bu kısmın fazla çalışma olarak hesaplanması gerektiği, hafta tatili ücret alacağı yönünden ise davacının cumartesi günü çalışması nedeniyle talebinin hafta tatili veya fazla çalışma olup olmadığı ve davacının genel çalışma biçimi de açıklığa kavuşturularak sonucuna göre varsa alacaklarının belirlenip hüküm altına alınması gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti talepleri yönünden ispat yükünün davacıya düştüğü, davacının bu talepleri tanık beyanları ile ispatlamaya çalıştığı, fazla çalışma ve hafta tatili çalışmalarında tanık beyanlarının birbiriyle uyumlu olmadığı, davacı tanıklarının işin başlayış ve bitiş saatine ilişkin belirlenebilir bir bilgi veremedikleri, … bayram ve genel tatil alacağı hususunda da tanık beyanlarının uyumsuz olduğu, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanından yola çıkarak bu alacak kalemleri yönünden hüküm verilemeyeceği gerekçesiyle bu taleplerin reddine, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin fazla çalışma ve diğer alacak kalemlerinin reddedilmesinin önceki hükümle çelişki oluşturduğunu, adil ve hakkaniyete uygun karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı … Kanunu’nun 41, 47 ve 63 maddeleri.
2. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
“…
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun’da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar) ….”
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
3. Somut olayda bozmadan sonra Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda davalı işveren tarafından düzenlenen puantaj çizelgeleri gözetilerek davacının fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Mahkemece söz konusu bilirkişi raporu dikkate alınarak fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması yerine yanılgılı değerlendirme ile bu alacağın reddine karar verilmesi hatalıdır.
4. Bozma ilâmından önce Mahkemece davacının … bayram ve genel tatil ücreti talebi hüküm altına alınmış, kararın temyiz incelemesi neticesinde bu alacak kalemi bozma kapsamı dışında kalarak davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma ilâmı sonrasında Mahkemece … bayram ve genel tatil ücreti talebinin reddine karar verilerek davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.