YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10972
KARAR NO : 2023/11872
KARAR TARİHİ : 13.09.2023
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2015/163 E., 2023/256 K.
KARAR : … yönünden davada karar verilmesine yer olmadığı, davalı yönünden kısmen davanın reddi, kısmen davada karar verilmesine yer olmadığı
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; … (SGK) yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı … (Kooperatif) yönünden kısmen davanın reddine, kısmen davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Kooperatife ait işyerinde bekçi ve sonrasında apartman görevlisi olarak çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını, çalışma süresinin Kuruma eksik bildirildiğini iddia ederek, hizmet süresinin tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatının davalı Kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde; alacakların ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. SGK vekili cevap dilekçesinde; kayıtların fiili çalışmaya uygun olduğunu, alacak davasından sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.07.2012 tarihli ve 2011/8 Esas, 2012/560 Karar sayılı kararı ile; kurum kayıtları üzerinden hesaplanan hizmet süresine göre kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulüne, hizmet tespiti talebinin atiye terk edilmesi sebebiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde SGK ve davalı Kooperatif vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 08.12.2014 tarihli ve 2014/34672 Esas, 2014/37449 Karar sayılı ilâmı ile; davacının hizmet tespiti ve alacak davasını birlikte açtığı, sonradan verdiği dilekçe ile hizmet tespiti talebini atiye terk ettiği, her iki davalı vekilinin de muvafakatlerinin olmadığını beyan etmeleri üzerine davacının hizmet tespiti talebinin dosyadan ayrılmasını talep ettiği, Mahkemece dosya tefrik edilmeden Kuruma bildirilen 08.07.2008-15.10.2010 tarihleri arasındaki hizmet süresi üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı isteklerinin kabulüne, hizmet tespiti talebi hakkında ise atiye terk sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (mülga 1086 sayılı Kanun) 185 inci ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 123 üncü maddelerine göre; ancak karşı tarafın muvafakati ile dava geri alınabileceğinden, davacının hizmet tespiti talebine yönelik davasının bu davadan ayrılıp yeni esasa kaydı ile hizmet tespiti davasının işçilik alacaklarına ilişkin talep yönünden bekletici mesele yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak hizmet tespiti dosyasının tefrik edilip ayrı esasa kaydedilerek bekletici mesele yapıldığı, hizmet tespiti davasının davacı lehine sonuçlanarak kesinleşmesi üzerine yeniden bilirkişiye hesaplattırılarak davacının ıslah dilekçesinde talep ettiği 1.688,62 TL’lik kıdem tazminatının 783,02 TL’lik kısmı yönünden davadan önce ödeme yapılmasına rağmen davanın açılması nedeniyle davanın reddine, kalan kısım için ise dava açıldıktan sonra başlatılan icra takibi kapsamında ödenmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 897,97 TL’lik ihbar tazminatının 418,26 TL’lik kısmı yönünden davadan önce ödeme yapılmasına rağmen davanın açılması nedeniyle davanın reddine, kalan kısım için ise dava açıldıktan sonra başlatılan icra takibi kapsamında ödenmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına; ayrıca hizmet tespiti yönünden davanın tefrik edildiği dolayısıyla SGK’nın UYAP kayıtlarında sehven davalı sıfatının devam ettirildiği SGK hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
SGK vekili; lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, SGK yararına vekâlet ücreti hükmedilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında temyiz edenin sıfatına göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
SGK vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi