Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10969 E. 2023/9487 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10969
KARAR NO : 2023/9487
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2007 yılından Temmuz 2013 yılına kadar şehir içi hattında kullanılan minibüste şoför olarak çalıştığını, davalı işverenin bir … çalışıp bir … çalışmaması karşılığı ücretinin yarısı ödeneceği şeklindeki teklifini kabul etmemesi üzerine davalı işverenin müvekkilini tehdit etmesi ve darp etmesi nedeniyle … sözleşmesine haklı olarak feshettiğini, ancak işçilik alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mahkemenin görevsiz olduğunu, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının işe başlama tarihinin 01…2008 olduğunu, işten ayrılış tarihinin ise 10.05.2010 tarihi olduğunu, dönüşümlü olarak davalıya ait araçta başka bir şoför ile birlikte çalıştığını, … sözleşmesinin haksız ve sebepsiz şekilde feshettiğini, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmadığını, talep edebileceği işçilik alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.12.2015 tarihli ve 2013/403 Esas, 2015/703 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak, davacının davalıya ait işyerinde 2007 yılından Temmuz 2013 yılına kadar şehir içi hattında kullanılan minibüste şoför olarak çalıştığı, davalı işverenin bir … çalışıp bir … çalışmaması karşılığı ücretinin yarısı ödeneceği şeklindeki teklifini kabul etmemesi üzerine davalı işverenin kendisini tehdit etmesi ve darp etmesi nedeniyle haklı olarak … sözleşmesini feshettiği, kıdem tazminatının bilirkişinin 10.07.2015 tarihli raporundaki birinci alternatif hesaplama doğrultusunda kabul edildiği, davacının fazla çalışma yaptığını ve genel tatillerinde çalıştığını ispatlamasına rağmen davalının bu alacakları ödediğini ispatlayamadığı, 10.07.2015 tarihli ek raporundaki birinci alternatif hesaplama doğrultusunda … … ve genel tatil ücreti alacağının kabulü gerektiği, emeklilik tarihinden sonra davalıya ait araçta çift şoför çalıştığı ve zamanaşımı def’i dikkate alındığında, fazla çalışma ücreti alacağının bilirkişinin 15.10.2015 tarihli ikinci ek raporu doğrultusunda hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 25/09/2018 tarihli ve 2016/8702 Esas, 2018/16668 Karar sayılı kararıyla; yeterli gerekçe taşımadığı ve gerekçe hüküm çelişkisi içerdiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.01.2019 tarihli ve 2018/369 Esas, 2019/16 Karar sayılı kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 01…2008-27…2013 tarihleri arasında 5 yıl, 26 … süre ile şehiriçi ulaşımında kullanılan minibüste şoför olarak çalıştığı, emeklilik hakkını kazandığı tarihe kadar … şoför olarak, bu tarihten sonra ise çift şoför olarak çalıştığı, … sözleşmesini davalı işverenin baskısı ve ücretini düşürmek istemesi nedeniyle haklı sebeple feshettiği, kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının ödenmediği, ibraname kapsamında ödeme yapıldığının ispatlanamadığı ve ibranamenin … sözleşmesinin feshinden önceki tarihe ait olduğu, bu nedenle ibranameye itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 12…2019 tarihli ve 2019/4669 Esas, 2019/13128 Karar sayılı ilâmıyla; somut uyuşmazlıkta, davalı tarafın sunduğu ibraname 15.05.2010 tarihli olup davacı tarafça imza inkârında bulunulmadığı gibi iradesinin fesada uğratıldığı da ispatlanamadığı, her ne kadar Mahkemece ibranamedeki miktarın ödendiğinin işverence ispatlanamadığı ve ibranamenin fesihten önce düzenlendiği gerekçesiyle ibranameye itibar edilmemiş ise de; ibranamenin 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olmadığı dönemde imzalandığı, bu nedenle ibranamede yazılı ödemelerin banka kanalıyla yapılmamasının geçersiz olduğu sonucunu doğurmayacağı, miktar içeren bu ibranamenin makbuz niteliğinde olduğu ve hükmedilen işçilik alacaklarından mahsubu gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.09.2020 tarihli ve 2019/382 Esas, 2020/165 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan inceleme gereği dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, 28.11.2019 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 27.04.2021 tarihli ve 2021/3537 Esas, 2021/8469 Karar sayılı ilâmıyla; bozma ilâmı gereğinin eksik ifa edildiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.12.2022 tarihli ve 2021/284 Esas, 2022/399 Karar sayılı kararı ile; hükümdeki bozma ilâmına konu edilmeyen diğer hususlar yönünden hükmün kesinleştiği kabul edilerek denetime elverişli … rapor alındığı, 22.09.2022 tarihli bilirkişi raporunun bozma ilâmı doğrultusunda düzenlendiği, fazla çalışma alacağına ilişkin olarak 2 nci alternatifteki hesaplamaların hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; ibranamenin hukuken geçerliliğinin bulunmadığını, bu belgenin makbuz niteliğinde olması için banka yoluyla ödemenin gerçekleşmesi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; bilirkişinin mahsubu hatalı yaptığını, yapılan hesaplamanın Yargıtayın bozma ilâmında belirtilen hususlara ve ayrıca hakkaniyete aykırı olduğunu, daha önce iyiniyetli olarak davacıya 15.05.2010 tarihinde bu tarihe kadar olan çalışmalarına karşılık gelen haklarının ödendiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; makbuz niteliğinde olduğu kabul edilen ibranamede yazılı miktarın, hükmedilen işçilik alacaklarından yöntemince mahsup edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

20…2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.