Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10958 E. 2023/16539 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10958
KARAR NO : 2023/16539
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 24.04.2023
SAYISI : 2021/724 E., 2022/2506 K.
SAYISI : 2020/22 E., 2021/59 K.

Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince ihbar olunan SGK’nın davada taraf sıfatı olmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine dair 10.05.2021 tarihli ek karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının ihbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince ihbar olunan SGK’nın davada taraf sıfatı olmadığı belirtilerek temyiz başvurusunun reddine dair 24.04.2023 tarihli ek karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı işveren Şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait işyerinde 20.12.2017-28.07.2020 tarihleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücreti ile … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi, servis uygulamasının kaldırılarak yerine yol parası da verilmemesi gibi nedenlerle … sözleşmesini haklı neden feshettiğini, aynı gün arabulucuya başvurduğunu, davalı işverenle işçilik alacaklarının ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, işverenin ayrılış bildirgesini Kuruma 12.08.2020 tarihinde verdiğini ancak işten çıkış sebebine ilişkin kodu 03 istifa olarak gösterdiğini, çıkış sebebinin istifa olarak görünmesi nedeniyle işsizlik ödeneğinin bağlanamayacağının … … Kurumu (İŞKUR) tarafından davacıya bildirildiğini, bunun üzerine davalı Şirketle yapılan görüşmede çıkış kodunu değiştirmeyi kabul etmediklerini, işsizlik ödeneğinin ödenebilmesi için bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu belirterek işten ayrılış sebebine ilişkin çıkış kodunun 23 (işçi tarafından zorunlu nedenle fesih) olarak değiştirilmesine ve işsizlik ödeneği ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı ile arabulucu nezdinde işçilik alacaklarının ödenmesi konusunda 28.08.2020 tarihinde anlaşıldığını ve davacıya ödeme yapıldığını, davacının işten çıkış işleminin 12.08.2020 tarihinde 03 olan istifa koduna göre gerçekleştirilmesine karşın 10 günlük yasal süresi içinde bir itirazda bulunmadığını, çıkış kodunun 23 olarak değiştirilmesi isteğinin iyiniyetli olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

2. İhbar olunan dahili davalı İŞKUR vekili; davacının istifa etmediğinin tespiti talebinin ayrı dava, işsizlik ödeneğine hak kazandığına karar verilmesinin ise ayrı bir dava olduğunu bu nedenle davanın tefrik edilmesi gerektiğini, işsizlik sigortasından yararlanma talebinin tespit isteminin sonuçlanmasından sonra değerlendirilebileceğini, tespit isteminde İŞKUR’un taraf sıfatı olmadığını tefrik talebi kabul edilmeyecekse husumet itirazında bulunduklarını, işsizlik sigortasından yararlandırma konusunda davalı işverene dava açılamayacağını, davacının İŞKUR’a işsizlik sigortasından yararlanma başvurusunda bulunmadan Mahkemeden işsizlik sigortasından faydalandırmak üzere talepte bulunamayacağını, İŞKUR’un Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili kuruluşu olup mali ve idari yönden özerk ve tüzel kişiliği olan, özel hukuk hükümlerine tabi bir kamu kuruluşu olduğu, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun (4447 sayılı Kanun) 51 inci maddesinde işsizlik ödeneğine hak kazanma koşullarının belirtildiğini, SGK’ya bildirilen çıkış nedenine ilişkin kodun düzeltilmesi yönünde arabuluculuk anlaşma belgesinde bir madde olmadığını, davacının Kuruma başvurusu da olmadığından İŞKUR’a izafe edilecek bir durum olmadığını beyanla davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.

3.İhbar olunan SGK vekili, davanın süresinde olmadığını, Kurum kayıtlarının resmî belge olduğunu aksinin aynı nitelikte belgeyle kanıtlanabileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sırasında dinlenen tanık anlatımları ile arabuluculuk anlaşma tutanağı içeriğine göre davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle … sözleşmesini haklı nedene dayalı olarak feshettiğinin belirlenmesi sebebiyle davalı işverence SGK’ya “03” olarak bildirilen işyerinden çıkış kodunun “23” olarak düzeltilmesi gerektiği, ancak davacının … sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren 1 ay içinde İŞKUR’a şahsen bir başvurusu olmadığının Kurum tarafından gönderilen yazı cevaplarından anlaşılması nedeniyle davacının işsizlik ücreti ödenmesine yönelik talebinin usulden reddini gerektirdiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 10.05.2021 tarihli ek kararı ile SGK vekilinin istinaf başvurusunun ihbar olunan Kurumun davada taraf olarak sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dâhili davalı İŞKUR vekili ile ihbar olunan SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı İŞKUR vekili; davacının Kuruma işsizlik sigortası başvurusunun bulunmadığını, davalı Kurum yönünden davanın reddedildiğini, buna rağmen Kurum aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, Kurumun harçtan muafiyetinin gözetilmediğini, karşı vekâlet ücretinin davalılar lehine verilmesinin yanlış olduğunu, diğer davalı yönünden davanın kabul edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden hatalı olduğu gerekçesiyle dâhili davalı İŞKUR vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 24.04.2023 tarihli ek kararı ile SGK vekilinin temyiz başvurusunun ihbar olunan Kurumun davada taraf olarak sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı işveren Şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Şirket vekili; davacı işçi tarafından … sözleşmesinin haklı nedene dayalı feshedildiğine dair somut delil olmadığı hâlde çıkış kodunun 23 olarak değiştirilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının … sözleşmesinin işten çıkış kodunun tespiti ile işsizlik ödeneğinin ödenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 106 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 25 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
” (1) Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimler, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olanlar için Ek-5, (c) bendine tabi olanlar için ise Ek-5/A’da bulunan sigortalı işten ayrılış bildirgesiyle sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde e-sigorta ile yapılır. (Ek cümleler:RG-18/8/2021-31572) Sigortalı işten ayrılış bildirgesi Ek-5 ve Ek-5/A’nın açıklamalar bölümündeki işten ayrılış ve eksik gün nedenlerine ilişkin kodları belirlemeye ve bu kodlarda değişiklik yapmaya Kurum yetkilidir. Söz konusu düzenlemeler işverenlere Kurumca duyurulur.”

3. 2020/1 sayılı Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi’nin “A) İşsiz Ödeneği” başlığı altında düzenlenen (3.6) maddesi, 4447 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi.

4. Dairemizin 26.09.2022 tarihli ve 2022/8185 Esas, 2022/10424 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı şu şekildedir:
“…
4. İşveren tarafından SGK’ya bildirilen işten ayrılış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davalarında güncel hukuki yararın varlığı, her somut olayın özelliğine göre ve dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak tespit edilmelidir. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde; işten ayrılma bildirgesinde, işten ayrılış kodunun Kod 29 (İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih) olarak gösterilmesi nedeniyle davacının işsizlik ödeneğinden yararlanamadığı iddia edilmiştir. Dolayısıyla güncel hukuki yararın var olup olmadığı, iddia kapsamında yapılacak değerlendirmeye göre belirlenmelidir.

5. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Genelge maddesinde; İŞKUR’un taraf olmadığı bir davanın işçi lehine sonuçlanması hâlinde mahkeme kararında, ihbar ve/veya kıdem tazminatına hükmedilmiş veya 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun “İşşizlik ödeneğine hak kazanmanın şartları” kenar başlıklı 51 inci maddesi kapsamında fesih işlemi yapıldığı yönünde bir ifadeye yer verilmiş ise işsizlik ödeneğinden yararlanılabilecek bir fesih işlemi yapıldığının kabul edileceği ve diğer koşulları sağlayanların işsizlik ödeneğinden yararlanacağı düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre belirtilen kapsamda bir mahkeme kararının işçi tarafından İŞKUR’a sunulması yeterlidir. O hâlde işten ayrılış kodunun hatalı bildirilmesi nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlanamadığı iddiasıyla açılan bir tespit davasında, dava tarihi itibarıyla feshin değerlendirileceği ya da değerlendirildiği bir başka dava bulunmakta ise bu davanın kesinleşmiş olup olmaması önem arz etmeksizin artık tespit davası açılmasında güncel bir hukuki yararın varlığından söz edilemez. Belirtilen kapsamda bir davanın bulunmaması hâlinde ise işten ayrılış kodunun düzeltilmesi gerektiğinin tespiti, feshin değerlendirilmesini gerektireceğinden açılan tespit davasında güncel bir hukuki yararın var olduğu kabul edilmelidir.
…”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Şirket vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.