Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10751 E. 2023/8940 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10751
KARAR NO : 2023/8940
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki işkolu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Edremit 1. Asliye Hukuk (…) Mahkemesinin 11.07.2017 tarihli ve 2016/189 Esas, 2017/297 Karar sayılı kararı ile … … Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Antgıda Tarım Enerji ve … … San. Tic. AŞ (Antgıda Şirketi) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine kesin olarak karar verilmesi sonrası yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 17…..2021 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Antgıda Şirketi vekili ve davalı … Güvenilk Bakanlığı (Bakanlık) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Antgıda Şirketi ve davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın 02 No.lu gıda sanayi işkolunda örgütlü bir sendika olduğunu, 25.12.2015 tarihli 1284 sayılı yazı ile davalı Antgıda Şirketine bağlı tüm işyerlerinde işkolu tespiti yapılmasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından talep ettiğini, bu talep üzerine davalı Şirkete ait …’de zeytin ve zeytinyağı üretimi yapan bir fabrika işyeri ile burada üretilen mamullerin satışının yapıldığı …’da bulunan işyerinin de gıda işkoluna girdiğinin tespit edildiğini, ancak bu tespitin hatalı olduğunu, …’da bulunan işyerinde sadece Havran’da üretilen mamullerin satılmadığını, başka mal ve hizmetlerin de satışının yapıldığını, bu işyerinin fabrikadan ayrı bağımsız bir iç işleyişi olduğunu, işletmeye ait her bir işyerinin yaptığı işe göre işkolunun ayrı ayrı belirlenmesi ve bu belirleme yapılırken işletmede yürütülen asıl işe göre değerlendirme yapılması gerektiğini, davalı Şirkete ait Havran’da bulunan fabrikada asıl … olan zeytin ve zeytinyağı üretimi yapılmakla birlikte Beşiktaş adresinde bulunan işyerinde satış ve pazarlama işlerinin yapıldığını, ancak bu eylemin Havran’daki işyerinde yardımcı bir … olmayıp farklı ve bağımsız bir organizasyon içerisinde örgütlendiğini, dolayısıyla her iki işyerinin iktisaden bir bütün şeklinde birbirini tamamlayan ve işin yürütümü bakımından birbirine bağlı işyerleri olmayıp ayrı ve bağımsız işyerleri olarak kabul edilmeleri gerektiğini, dolayısıyla davalı Bakanlık tarafından tesis edilen işkolu tespit kararının iptali gerektiğini beyan ederek davalı Bakanlık tarafından tesis edilen 16.03.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2016/6 sayılı işkolu tespit kararının iptaline, davalı Şirkete ait 1219170.034 sicil No.lu işyerinin 10 No.lu ticaret, büro, eğitim ve … sanatlar işkoluna girdiğinin, 10321103.010 sicil No.lu işyerinin ise 02 No.lu gıda sanayi işkoluna girdiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı Antgıda Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davalı Bakanlığın yapmış olduğu işkolu tespiti sonucunda verilen kararın usul, kanun ve örnek kararlara uygun olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre asıl işe yardımcı işlerin asıl işin işkolundan sayıldığını, Havran’da bulunan işyerinde zeytin ve zeytinyağı üretimi yapıldığını, …’daki işyerinin ise burayı tamamlayıcı nitelikte ve asıl işten bağımsız olmayan bir işyeri olduğunu, dava dilekçesindeki iddianın aksine …’da bulunan işyerinde fabrikada üretilen zeytin ve zeytinyağından başka herhangi bir ürünün satış ve pazarlamasının yapılmadığını, davacının, davalı Şirketin …’daki işyerinin işkoluna yönelik itirazının kötüniyetli olduğunu, zira …’da bulunan işyerinin Ümraniye ilçesinde gıda sanayi işkolunda faaliyet gösterirken 2014 yılında adres değişikliği sonucu Beşiktaş ilçesine taşındığını, nakil sırasında Bakanlıkça sehven hatalı … kodu verilmesi sonucu işyerinin farklı işkolunda tescil edildiğini, ancak hatalı … kodu verilmesinin işkolunu değiştirmeyeceğini beyanla davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davanın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalı Şirkete ait Havran’da bulunan işyerinde zeytin ve zeytinyağı üretimi yapıldığını, fabrikada yoğun olarak zeytin üretiminin gerçekleştiğini, işçilerin çoğunluğun da zeytin üretiminde çalıştığını, diğer işçilerin ise zeytin üretimine yardımcı işlerde çalıştıklarını, bu nedenle işyerinin gıda sanayi işkolunda faaliyet gösterdiğini, işyerinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 34 üncü maddesi gereğince işletme düzeyinde değerlendirilemeyeceğini, davalı Şirketin …’da bulunan işyerinde fabrikada üretilen zeytin ve zeytinyağının satış ve pazarlama işlerinin yürütüldüğünü, çalışan işçilerin de satış ve finans işlerinde çalıştıklarını, işyerinin de fabrikaya bağlı olarak faaliyette bulunduğunu, dolayısıyla işyerinin gıda sanayi işkoluna girdiğini, işyerinde yapılan işin işyeri düzeyinde olduğunu ve işletme kavramı düzeyinde değerlendirilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı doğrultusunda mahalinde keşif icra edildiği ve bilirkişi heyetinden rapor alındığı, …’deki işyerinde yapılan işler ile …’daki işyerinde yapılan işlerin teknik amaçta birbirlerini tamamlayıp tamamlamadıkları …’daki işyerinin asıl işe yardımcı … olarak kabul edilip edilemeyeceğinin açıklığa kavuşturulması için yapılan keşif sırasında …’da bulunan işyerinde yalnızca satış ve pazarlama işlerinin yapıldığı, çalışanların unvanları da göz önünde tutulduğunda burada doğrudan ham zeytinin tüketici tarafından tüketilecek konuma getirilmesi ile zeytinyağı üretiminin herhangi bir teknik aşamasının gerçekleştirilmediği, teknik amaçta birliğin mevcut olmadığının somut biçimde görüldüğü, …’da asıl … olarak kabul edilen zeytin ve zeytinyağı üretimine yardımcı işlerin yapıldığının kabul edilemeyeceği, … ve …’deki işyerlerini … bir işyeri olarak değerlendirilemeyeceği gerekçe gösterilerek 16.03.2016 tarihli 2016/6 sayılı işkolu tespit kararının iptaline, davalı Şirkete ait 1219170.034 sicil No.lu işyerinin 10 No.lu işkoluna, 10321103.010 sicil No.lu işyerinin ise 02 No.lu işkoluna girdiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Antgıda Şirketi ve davalı Bakanlık vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı Antgıda Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında dava konusu olan her iki işyerinde de keşif icra edilmesi gerektiği belirtildiği hâlde İlk Derece Mahkemesince … bir işyerinde keşif icra edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında belirtilen hususların incelenmediğini, aynı işverene ait fabrika işyerinde yapılan üretim ile farklı bir yerdeki işyerinde yapılan pazarlama ve idari faaliyetin nitelik itibarıyla birbirini tamamlayıcı nitelikte olup olmadığının belirlenmesi gerektiği hâlde bilirkişilerce işletme yönünden bir değerlendirme yapıldığını, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda yapılan incelemenin Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararında belirtilen hususları da karşılamadığını, … ve …’de bulunan işyerleri arasında yönetim birliği bulunduğunu, davalı işverene ait başka bir işyeri bulunmadığını, tespite konu işyerlerinde işin niteliği yönünden zorunlu bir bağlılık bulunup, asıl … yardımcı … ilişkisi söz konusu olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Bakanlığın tespitini doğrular nitelikteki bilgi belgeye rağmen davanın kabulü kararı verilip kararda dosyadaki aleyhe bilirkişi raporunun esas alındığını, anılan rapora kapsamlı olarak itiraz edilmesine rağmen itirazlarının dikkate alınmadığını, yargılama safhasında tespite konu fabrika işyeri ile satış işyeri arasında yönetim birliğinin olduğunu, alınan bilirkişi raporuna göre satış işyerinin faaliyetlerinin tespite konu fabrika işyerine özgülendiğini, dolayısıyla fabrika ve satış işyerlerindeki işin niteliği yönünden bağlılık mevcut olduğundan Beşiktaş’ta bulunan satış işyerinin fabrika işyerinin bağlı yeri olduğunu, Beşiktaş’taki işyerinin 02 sıra numaralı gıda sanayi işkoluna girdiğini ve davanın reddi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraf beyan ve iddiaları, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları, davalı Bakanlığa ait kayıtlar, dava konusu işkolu tespit kararına ilişkin belge ve deliller, dosyaya sunulan işyeri kayıtları, mahallinde icra olunan keşfe ilişkin tutanaklar, bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile davalı Bakanlıkça tesis edilen ve 16.03.2016 tarihli 2016/6 sayılı işkolu tespit kararının iptaline, davalı Şirkete ait 1219170.034 SGK sicil No.lu işyerinin 10 No.lu işkoluna, 10321103.010 SGK sicil No.lu işyerinin ise 02 No.lu işkoluna girdiğinin tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçe gösterilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Antgıda Şirketi ve davalı Bakanlık vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Antgıda Şirketi vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Bakanlık vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 5 … maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Kanun’un “Kuruluş serbestisi” kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“ (1) … Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.
…”

2. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolları” kenar başlıklı 4 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) İşkolları bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
(2) Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.
(3) Bir işkoluna giren işler, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”

3. 6356 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu … artık asıl işveren yönünden yardımcı … olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl … kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolunun tespiti” kenar başlıklı 5 … maddesi ise şöyledir:
“(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş … içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(2) … bir toplu … sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.
(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu … sözleşmesini etkilemez.”

5. 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 4 üncü maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“(1) Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanununun 5 … maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş … içinde dava açabilir.”

6. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 … maddesi.

3. Değerlendirme
1. İşkolu, toplu … hukukumuzun en önemli kavramlarındandır. 6356 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. Bu anlamda toplu … hukukumuzda işkolu esasına göre sendikalaşma ilkesinin kabul edildiği ve işkolu kavramı ile sendikaların hukuki olarak faaliyet sınırının belirlendiği ifade edilebilir. 6356 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre işkolları, Kanun’a ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
2. İşkolu kavramı ile çalışma yaşamında benzer nitelikte olan faaliyet türleri gruplandırılmak suretiyle tasnif edilmektedir. Hukukumuzda, bu suretle oluşturulan işkolu sayısı yirmi olarak belirlenmiştir. İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı, normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur.

3. Bu noktada bir toplu … sözleşmesi ünitesi olarak işyeri ve işletme kavramlarının açıklanması faydalı olacaktır. 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı … Kanunu’na (4857 sayılı Kanun) atıf yapılmıştır. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında işyerine bağlı yerler ile eklentiler ve araçların bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması hâlinde bunların … işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda amaçta … yani aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ve yönetimde … yani aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu yerin dışına taşmıştır. Bu bağlamda 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde “İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan … organizasyonu kapsamında bir bütündür.” hükmü düzenlenmiştir.

4. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığın 16.03.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2016/6 sayılı işkolu tespiti kararı ile Antgıda Şirketinin “Havran … Karayolu 3.km Havran/…” adresindeki 1032113.010 SGK sicil No.lu fabrika işyerinde zeytin ve zeytinyağı üretimi yapıldığı, asıl işin yürütüldüğü bu fabrika işyerinin bağlı yeri olan 1219170.034 SGK sicil No.lu “… Bulvarı No:127 Balmumcu Beşiktaş/…” adresinde ise fabrika işyerinde üretilen zeytin ve zeytinyağının satış ve pazarlama işlerinin yapılıyor olması nedeniyle yapılan işlerin Yönetmelik’in 02 sıra numaralı gıda sanayi işkolunda yer aldığına karar verilmiş ve davacı bu tespite 11219170.034 SGK sicil No.lu birimin fabrika işyerinin bağlı yeri olmadığı iddiasıyla itiraz etmiştir.

5. Dolayısıyla uyuşmazlığın esasını işkolu tespitine konu 11219170.034 SGK sicil No.lu satış pazarlama birimin 1032113.010 SGK sicil No.lu fabrika işyerine bağlı bir işyeri mi yoksa bağımsız, … işyeri mi olduğu hususu oluşturmaktadır.

6. Zira, davacı “… Bulvarı No:127 Balmumcu Beşiktaş/…” adresindeki 1219170.034 SGK sicil No.lu işyerinin tamamen 1032113.010 SGK sicil No.lu fabrika işyerinin satış ve pazarlama işlemlerine özgülenmediğini ve bu fabrika işyerine bağımlı hâlde çalışan bir işyeri olmadığını iddia etmiştir.

7. Yargılama safhasında alınan 24.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda; 1219170.034 SGK sicil No.lu işyerinde çalışanların unvanlarına göre işyerinde doğrudan ham zeytinin tüketici tarafından tüketilecek konuma getirilmesi ve de zeytinyağı üretiminin herhangi bir teknik aşamasının gerçekleştirilmediği, işletme kavramının olmazsa olması olan teknik amaçta birliğin mevcut olmadığı şeklinde bir değerlendirme ile sonuca ulaşıldığı ve raporun uyuşmazlığın esasını aydınlatacak yeterlilikte olmadığı anlaşılmış olup açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, Mahkemece aralarında hukuk fakültesi … hukuku anabilim dalında görev yapan öğretim üyesi, gıda mühendisi ve insan kaynakları/işletme uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi kurulu teşkil edilmeli, tespit konusu olup diğer şehirde bulunan birimlerin işleyişine ve ticari faaliyetlere ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmeli, … ilinde yer … birimde keşif icra edilmeli, tespit konusu birimlerin bağımsız şekilde faaliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, bütün birimlerin Merkezden yönetilip yönetilmediği belirlenmeli, bu hususlarda tarafların beyanı alınmalı, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında tespit konusu birimlerin … organizasyonu kapsamında … bir işyeri niteliğinde bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı Antgıda Şirketine iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.