Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10477 E. 2023/16327 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10477
KARAR NO : 2023/16327
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/827 E., 2023/610 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 7. … Mahkemesi
SAYISI : 2022/228 E., 2023/7 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, … Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Ana Bilim dalında profesör olarak çalışırken çalıştığı Üniversitenin 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen kalkışma neticesi 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 23.07.2016 tarihinde kapatıldığını ve tüm malvarlığı ile birlikte Hazineye devrolduğunu, davacı hakkında da yaşanan bu olaylar nedeni ile … Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma neticesinde hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, 17.08.2016 tarihli 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (670 sayılı KHK) gereği, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi ile kapatılarak Hazineye devredilen kurumlarda çalışanların alacaklarının ödenebilmesi için, Maliye Bakanlığı nezdinde müracaatta bulunulması gerektiğinden 10.10.2016 tarihinde … Defterdarlığı Milli … Müdürlüğüne başvurulduğunu taleplerinin haksız yere reddedilmesi üzerine ret işleminin iptali için İdare Mahkemesinde dava açıldığını ancak davanın adli yargıda açılması gerektiği gerekçesiyle görev yönünden ret kararı verildiğini ve kararın da kesinleştiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Karamame (675 sayılı KHK) gereğince müvekkili Bakanlığa yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 675 Sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin (4) numaralı bendinde aynen “Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir.” hükmünün mevcut olduğu ancak davacı yönünden 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince karar verilmesi gerektiğinden davacının İdare makama başvurma hakkının bulunmadığı, 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davanın 17.08.2016 tarihinden sonra açılmış bulunması nedeniyle davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemenin işin esasına girmeden önce görevli olup olmadığını değerlendirmesi gerektiğini, davalının da bu yönde itirazda bulunduğunu, Mahkemenin 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasını yanlış değerlendirdiğini, bu düzenlemenin İdareye başvuru şartı yerine getirilmeden adli yargıda açılan davalar için olduğunu, davacının 17.08.2016 tarihinde 670 sayılı KHK gereğince Milli … Müdürlüğüne dilekçe ile başvurduğunu, talebinin reddedilmesi üzerine … 3. İdare Mahkemesinin 2021/3 Esas, 2022/30 Karar sayılı kararı ile görev yönünden davanın reddine karar verildiğini, kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiğini, İdare mahkemesinin ret kararında bildirdiği şekilde adli yargıda eldeki davanın açıldığını, bu davanın da görev yönünden reddedilmesi gerektiğini ve uyuşmazlık mahkemesinde sorunun çözümlenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının ” 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.” hükmü dikkate alındığında, 17.08.2016 tarihinden sonra açılmış olan bu davanın İlk Derece Mahkemesi tarafından anılan düzenleme gereğince, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının çalıştığı Kurumun kanun hükmünde kararname kapsamında kapatılmasının işçilik alacaklarının tahsiline yönelik davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddini gerektirip gerektirmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 675 sayılı KHK’ nın “Dava ve takip usulü” kenar başlıklı 16 ncı maddesi şöyledir:
“(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda
Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması sebebiyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.”

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.