Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10288 E. 2023/16328 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10288
KARAR NO : 2023/16328
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1187 E., 2023/1158 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 32. … Mahkemesi
SAYISI : 2020/334 E., 2021/222 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2021 tarihli ek kararı ile davacı vekilinin tashih talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Asıl kararın davacı vekili tarafından, 25.10.2021 tarihli ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların yerinde olmadığı belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, hâlen Kurumun kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, dava dışı alt işveren şirketler ile asıl işveren İdare arasındaki ihale şartnamesinde belirlenen şartlara göre düzenlenen ihale sözleşmesinde işçiye ödenecek çıplak ücretin asgari ücret baz alınarak asgari ücretin fazlası olarak düzenlendiğini ve davacının sürekli kadroya geçiş tarihi olan 02.04.2018 tarihinde asgari ücretin %34 fazlası ile kadroya geçtiğini, işçilerin mevcut ücret ve sosyal haklarının korunarak sürekli işçi kadrolarına geçiş yaptığını, aynı tarihte davalı Bakanlık ile davacı arasında belirsiz süreli … sözleşmesinin imzalandığını ancak davacının ücretinin eksik ödendiğini, davacı işçinin rızası alınmadan … taraflı olarak ücretin düşürülemeyeceğini ileri sürerek eksik ödemeden kaynaklı 2019 yılına ait 12 aylık fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının ücretinde indirime gidilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan … sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davaya konu uyuşmazlıkta davacının kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan … sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince davacının talebi üzerine 25.10.2021 tarihli ek karar ile; davacının dava dilekçesindeki talebinin 100,00 TL olduğu anlaşıldığından davalı lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin 100,00 TL olarak yazılması gerektiği gerekçesiyle davacı tarafın talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 304 üncü maddesi gereğince kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı süresi içinde davacı vekili, ek kararına karşı ise süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili asıl karara yönelik istinaf dilekçesinde; davacının kadroya geçmeden önceki mevcut şartları ile kadroya geçirildiğini, işçilerin kadroya geçiş esnasında aldıkları ücretler ile kadroya geçtiklerini, bu durumun davalı Bakanlık tarafından da açıkça kabul edildiğini belirterek fark ücret alacağının kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili 25.10.2021 tarihli ek karara yönelik istinaf dilekçesinde; hükmün tashihi yolunun sadece hükümdeki yazı ya da açık hesap hataları gibi maddi hatalar için düzenlendiğini, tashih kararı ile aleyhe hüküm tesisinin mümkün olmadığını, bu nedenle tashih kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçerken imzaladığı 01.04.2018 tarihinde başlayan yeni … sözleşmesinde ücretin asgari ücretin fazlası olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, ücret farkı alacağı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, 6100 sayılı Kanun’un 304 ve devamı maddeleri gereğince davalının istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ek karar ile vekâlet ücretinin düzeltilip düzeltilemeyeceği hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun’un “Hükmün tashihi” başlıklı 304 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.”

3. 6100 sayılı Kanun’un “Hükmün tavzihi” başlıklı 305 inci maddesi ise şu şekildedir:
“Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.”

3. Değerlendirme
1. Somut olayda davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesinin asıl kararına karşı, davalı vekili tarafından ise 25.10.2021 tarihli ek kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; karar gerekçesinde her iki tarafın da istinaf sebeplerine yer verilmesine ve davalı tarafın da istinaf başvurusunun yerinde olmadığı belirtilmesine rağmen hüküm yerinde sadece davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinin yazılması, maddi hata niteliğinde kabul edilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2021 tarihli ek kararı ile; davalı yararına asıl kararda hüküm altına alınan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacı talebi üzerine 100,00 TL olarak düzeltilmesi, taraflara yüklenen borçların değiştirilmesi niteliğinde olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin ikinci fıkrasına açıkça aykırıdır. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince, hükmün değiştirilmesine yönelik tashih talebinin reddi yerine kabulü hatalı olup 25.10.2021 tarihli ek kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin 25.10.2021 tarihli ek kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.