Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10282 E. 2023/9589 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10282
KARAR NO : 2023/9589
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde 01.01.1994-31.12.2011 ve 01.01.2013-15.03.2014 tarihleri arasında iki dönem uluslararası tır şoförü olarak çalıştığını, her iki dönem çalışmasının davacı tarafından sigorta primlerinin … ücret üzerinden yatırılmaması, yıllık izinlerin kullandırılmaması, … … ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretinin ödenmemesi nedenleriyle haklı olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile … primi alacağı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının üç ayrı dönemde çalıştığını, birinci dönem çalışmasının emeklilik nedeniyle sona erdiğini ve davacıya 30.12.2007 tarihinde net 12.000,00 TL kıdem tazminatı ödendiğini, birinci dönem çalışmasından kalan bakiye kıdem tazminatına mahsuben 09.03.2010 tarihinde 12.000,00 TL tutarında 2 çek ve 950,00 euro da nakden ödeme yapıldığını, davacının bu dönemlere ilişkin olarak davalı işvereni ibra ettiğini, davacının ikinci dönem çalışmasının istifa ile sona erdiğini, üçüncü dönem çalışmasında ise davacının 14.03.2014 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığını ve bu nedenle … sözleşmesinin feshedildiğini, davacının davalı işyerindeki işinden ayrılmadan başka bir işyerinde işe başladığının öğrenildiğini, davacının … tarihlerine denk gelen … … ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini, davacının yıllık ücretli izinlerinin kullandırıldığını veya karşılığı olan ücretlerin ödendiğini, davacının bakiye 238,09 euro harcırah alacağının bulunduğunu ancak işyerine gelmediği için kendisine ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.05.2016 tarihli ve 2014/199 Esas, 2016/99 Karar sayılı kararıyla; ibranamenin davacının … süresi devam ederken tanzim edildiği anlaşılmakla ibranameye itibar edilmediği, davacının davalı işyerinde … başına 500,00 euro üzerinden çalıştığı ve ayda ortalama 1,33 … yaptığı ancak sigorta primlerinin … ücret üzerinden yatırılmadığı, yine … … ve genel tatil ücretlerinin tam olarak ödendiğine dair bir delilin de sunulmadığı, bu nedenle … sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, davacının kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, … primi, … … ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazandığı, davacının hafta tatili ücreti ve asgari geçim indirimi alacağının reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 11.02.2020 tarihli ve 2016/23598 Esas, 2020/1869 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, tarafların bir kısım iddia ve savunmaları ile sundukları deliller üzerinde herhangi bir değerlendirmede bulunulup gerekçe oluşturulmadığı, yine davalılar tarafından ücret miktarının hatalı tespit edildiği iddia edilmesine ve Mahkemece bu husus kabul edilmemesine rağmen bu konuda herhangi bir gerekçenin oluşturulmadığı, aynı şekilde davalıların, davacının 30.12.2007-03…..2008 tarihleri arasındaki dönemde yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının bulunmasının, davalı nezdinde çalıştığı anlamına gelmeyeceğini ve bunun araştırılması gerektiğini savunduğu, Mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadan ve gerekçe oluşturulmadan savunmaya değer verilmediği; bu itibarla Mahkemece, tüm iddia ve savunmalara ilişkin olarak delillerin tartışılıp bir değerlendirmeye tâbi tutulması, lüzum görülürse gerekli araştırmaların yapılması ve hangi iddia ve savunmaya neden değer verildiğinin, hangi iddia ve savunmaya neden değer verilmediğinin somut gerekçeleri ile ortaya konulmasının gerektiği, kabule göre de davalıların, 09.03.2010 tarihinde kıdem tazminatına ilişkin olarak 10.000,00 TL ve 2.000,00 TL bedelli çeklerin verildiğini savunduğu, davalıların sunduğu ve çek suretlerinin yer aldığı belgedeki imzanın davacının … ürünü olduğunun bilirkişi tarafından saptandığı, davacıya kıdem tazminatına ilişkin olarak 2.000,00 TL’nin de ödendiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, dava dilekçesinde asgari ücretlerin ödenmediği ileri sürülerek alacak talebinde bulunulmasına karşın talep konusu olmayan asgari geçim indirimi ücret alacağının reddine karar verilmesinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 27.04.2021 tarihli ve 2020/168 Esas, 2021/106 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyularak 12.05.2016 tarihli karardaki aynı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 13.10.2021 tarihli ve 2021/7309 Esas, 2021/14241 Karar sayılı kararıyla; Dairemizin 11.02.2020 tarihli ilâmına Mahkemece uyma kararı verilmiş ise de bozma gereklerinin yerine getirilmediği, bozulan kararın gerekçesinin aynen alındığı, yine tarafların iddia ve savunmaları ile sundukları deliller üzerinde herhangi bir değerlendirmede bulunulmadan karar verildiği, davacı asgari ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmasına ve bu husus bozma ilâmında belirtilmesine rağmen, talep konusu olmayan asgari geçim indirimi ücret alacağının reddine karar verildiği, Mahkemece, bozma ilâmında da belirtildiği şekilde grafoloji incelemesine konu hangi belgelere neden itibar edildiği veya hangi belgelere niçin değer verilmediği ya da belge içeriklerinin nasıl değerlendirildiğinin gerekçelendirilmesi, aynı şekilde davacının çalışma şekli, ücreti, … süresi ile ilgili olarak sunulan bilgi ve belgeler de değerlendirilerek kabul edilen olguların gerekçeleri ile birlikte kararda denetime açık bir şekilde belirtilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda 34 ZEP 34 ve 34 ZEP 76 plakalı araçların yurt dışına giriş çıkış kayıtlarının ve hangi şirket adına kayıtlı olduğunun Hamzabeyli Gümrük Müdürlüğü, … Noterler Birliği Sicil ve Tescil Hizmetler Müdürlüğü, Hamzabeyli Gümrük Müdürlüğü, Kapıkule Gümrük Müdürlüğü ve … Noterler Birliği Sicil ve Tesicil Hizmetler Müdürlüğünden sorulduğu, gelen cevaba göre bu araçların davalılar adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, grafoloji incelemesi ile dosyaya sunulan belgelerdeki imza ve yazıların davacıya ait olup olmadığının tespit edildiği, davalılar vekili, davacının davalı işvereni ibra ettiğini iddia etmiş ise de ibranamenin davacının … süresi devam ederken tanzim edildiği anlaşılmakla ibranameye itibar edilmediği, Yargıtay bozma ilâmına uyularak 09.03.2010 keşide tarihli çek ile ödenen 2.000,00 TL’nin yasal faiz işletilerek kıdem tazminatından mahsup edilmesi gerektiği, imza incelemesi yapılan tediye makbuzlarında davacıya 21.11.2013 tarihli makbuz ile 799,70 TL, 07.03.2013 tarihli makbuz ile 1.478,18 TL olmak üzere toplam 2.277,88 TL izin ücreti ödendiğinin görüldüğü, bu tutarın mahsup edilmesi gerektiği, dosyada mübrez ve davacının imzasını taşıyan 24.03.2014 tarihli “Hesap Mutabakatı” başlıklı evrakta davacının 289,09 euro … primi alacağının bulunduğunun belirtildiği, bu belgedeki imzanın da davacıya ait olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, buna göre davacının … primi alacağının tespit edildiği, taraflar arasında akdedilen “Tır Şoförlerine Mahsus Hizmet Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin 3 üncü maddesindeki düzenlemeden ve tanık beyanlarından davacının salt … primi sistemi ile çalıştığı, davacıya … priminin yanı sıra ücretin de ödeneceğine ilişkin bir düzenleme ve işyeri uygulaması da olmadığı anlaşıldığından davacının ücret alacağı talebinde bulunamayacağı, davacı hafta tatillerinde çalışmadığından hafta tatili ücreti alacağı bulunmadığı, imza incelemesi yapılan 21.11.2013 tarihli ve 800,79 TL’lik tediye makbuzundaki imzaların davacının … ürünü olduğu tespit edildiğinden tediye makbuzlarına itibar edildiği, ödendiği anlaşıldığından davacının … … ve genel tatil ücreti alacağı talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde, davacı iki dönem çalıştığını iddia etmişse de çalışmasının 14.12.1994-30.12.2007, 03…..2008-03.01.2012 ve 26.12.2012-25.04.2014 tarihleri arasında olmak üzere 3 dönem hâlinde olduğunu, davacının birinci dönem çalışmasının emeklilik, ikinci dönem çalışmasının istifası ve üçüncü dönem çalışmasının ise devamsızlık nedeni ile sona erdiğini, istifa nedeni ile davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, tazminata esas hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davacının istifa dilekçesine neden değer verilmediğinin gerekçelendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm tesis edildiğini, davacının … … ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığı yönünde karar verildiğinden fesih sebebinin haksız olduğunu, davacının ücretinin Kuruma eksik bildirildiği ve bu durumun işçi için haklı fesih sebebi olduğu yönündeki tespitin dosya içeriğine, kanuna ve Yargıtay kararlarına açıkça aykırı olduğunu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem tazminatından yalnızca bozma kararında belirtilen 08…..2010 tarihli 2.000,00 TL bedelli çek mahsup edilerek hüküm altına alınmışsa da bakiye kıdem tazminatının hesaplamasının hatalı olduğunu, 30.12.2007 tarihli 12.000,00 TL’lik ödemenin gerekçelendirilmeden dikkate alınmadığını, grafoloji incelemesinde imzanın davacının … ürünü olduğunun tespit edildiğini, yıllık izin belgelerine göre kullanılan izin … sayısı 160 olmasına rağmen bozma sonrası tesis edilen hükme esas alınan raporda 125 … olarak mahsup edildiğini, bozma sonrasında alınan ikinci ek raporda da Mahkemenin hükümde belirttiğinin tam aksine, yazılı evrakların davacının … ürünü olduğunun tespit edildiğini, tesis edilen hükmün dosyadan alınan rapora da aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, Mahkemece bozma ilâmı doğrultusunda araştırma yapılıp yapılmadığı, toplanan dellilerin değerlendirilip değerlendirilmediği ve bozmaya uygun gerekçe oluşturulup oluşturulmadığı, … sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erip ermediği, davacının talep ettiği kıdem tazminatı, … primi, yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve alacakların hesabı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi, 438 … maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 32, 53, 57 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun’un 120 nci maddesi yollamasıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozmadan önce alınan 07.07.2015 tarihli grafoloji bilirkişi ek raporundaki tespitlerin bir kısmına hükmün gerekçesinde hatalı şekilde yer verildiği anlaşılmaktadır. Özellikle davalılar tarafından, davacının üç dönem çalışması olduğu ve ikinci dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği iddiasıyla dosya kapsamına sunulan 30.12.2007 tarihli istifa dilekçesindeki, aynı tarihli tediye makbuzu ve ibranamedeki imzanın davacıya ait olduğuna ilişkin tespit doğru olarak belirtilmiş ise de 07.07.2015 tarihli raporda isim dışındaki yazıların davacıya ait olmadığı tespit edilmesine rağmen gerekçede bu yazıların da davacıya ait olduğunun belirtilmesi hatalıdır.

3. Dosya kapsamına göre davacının, kayıtlarda bulunmayan, istifa ile ayrıldığı ve çalışmadığı iddia edilen 30.12.2007-03…..2008 tarihleri arasında davalılar adına tescilli olan araçlarla yurda giriş çıkışları olduğunun ve bu dönemde çalıştığının Mahkemece tespit edilmesi, davacının, dava dilekçesinde ve 04.03.2021 tarihli celsedeki beyanında boş evraklara imza attırıldığını ileri sürmesi ve davacı tanığı O.Ö’nün “Çoğu zaman boş evraklara imza atıyorduk.” şeklindeki beyanıyla bunu doğrulaması, grafoloji bilirkişi raporunda 30.12.2007 tarihli istifa dilekçesindeki isim dışındaki yazıların davacıya ait olmadığının tespit edilmesi nedeniyle Mahkemece davacının çalışmasının iki dönem olarak kabul edilmesi yerinde olup kararın sonucu itibarıyla doğru olduğu anlaşılmaktadır.

4. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın, Değerlendirme bölümünün (3) numaralı paragrafında yer … ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.