Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10263 E. 2023/8648 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10263
KARAR NO : 2023/8648
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı katılma yolu ile davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2002-2010 yılları arasında asistan olarak 2010-2016 yılları arasında ise terfi ile Kültür ve Kamu Diplomasi Daire Şefi olarak … Büyükelçiliğinde çalıştığını, birçok başarı belgesi aldığını ve prim almaya hak kazandığını, başarı primlerinin ödendiğini, Ekim 2013 tarihinde dava dışı R.K’nın Büyükelçi olarak atandığını, davacıya psikolojik taciz (mobbing) uygulandığını, davacı tarafından yapılan işlerinin beğenilmediğini, adına tanımlı olmayan işlerin verildiğini, davacının hakaretlere uğrayıp … düşürüldüğünü, bunlardan dolayı psikolojik tedavi gördüğünü, işverence görevine son verilerek sahip olduğu haklardan mahrum bırakıldığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hastanelere ödenen yaklaşık 1.854,00 TL’nin, ayrımcılık sebebiyle davacıya malulen ücret bağlanmayarak işten ayrılmaya zorlanmış olması sebebiyle mahrum kaldığı 2027 yılına kadar hak edeceği tüm maluliyet ücretlerinin veya tekerrüre esas olmamak üzere 2027 yılına kadar hak edeceği tüm ücretlerin şimdilik 10.000,00 TL’sinin, 2027 yılından sonra …’dan emekli olduğunda hak edeceği emekli ücretlerinin ortalama … süresi hesap edilerek şimdilik 10.000,00 TL’sinin, uğradığı taciz ve hakaretler sebebiyle kötüniyet ve manevi tazminat olarak 75.000,00 Avronun karar tarihine en yakın tarihteki Avro … hesap edilerek şimdilik 75.000,00 TL’sinin, 4857 sayılı … Kanunu’nun 5 … maddesine aykırılık sebebi ile dört aylık ücreti olan 13.392,00 Avronun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, … mahkemelerinin davalıyı yargılama hakkının bulunmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının psikolojik tedavi gördüğünü ve kendisine psikolojik taciz (mobbing) uygulandığını somut olarak kanıtlayamadığını, davacıya görevi dışında bir … yaptırılmadığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, rahatsızlığı nedeniyle malulen ücret bağlanmasını istediğini ancak bunun için başvuruda bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve 2017/141 Esas, 2019/384 Karar sayılı kararıyla; davacının dinlenen tanık beyanları da dikkate alındığında davalıya ait işyerinde çalıştığı süre boyunca psikolojik tacize(mobbing) maruz kaldığı, davacının davalı işveren tarafından aşağılandığı, görev tanımı dışındaki işlerin davacıya yaptırıldığı, bu nedenle davacının sağlık problemleri yaşadığı, davacının 07.12.2016 tarihinde işten ayrıldığı, davacının mahrum kaldığı ileri sürülen 2027 yılına kadar hak edeceği tüm ücretlere ilişkin herhangi bir alacağının ve 2027 yılından sonra …’dan emekli olduğunda hak edeceği emekli ücretlerine ilişkin herhangi bir alacağının bulunmadığı, ayrımcılık tazminatına hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 31.03.2022 tarihli ve 2020/327 Esas, 2022/1267 Karar sayılı kararıyla; yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının ayrımcılığa uğradığının ispatlanamadığı, zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı, davalıya husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamı ve tanık ifadelerine göre davacının kişilik haklarının zedelendiği, manevi tazminat kabulü ve olayın gerçekleşme biçimi, kusurun oranı, hak ve nesafet kurallarına göre tazminat miktarının yerinde olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları gerekçe gösterilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 04.10.2022 tarihli ve 2022/8257 Esas, 2022/11098 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile işverenin işçiyi gözetme borcuna aykırı davrandığı ve işçinin kişilik hakkının ihlali nedeniyle manen zarar gördüğüne yönelik tespitler noktasında bir isabetsizlik yok ise de davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, davacının aldığı raporlar ve yaşadığı tedavi süreci birlikte değerlendirildiğinde davacının uğradığı kişilik hakkı ihlalinin ağırlığı da gözetilerek davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı, davalıya husumet yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dosya kapsamı ve tanık ifadelerine göre davacının kişilik haklarının zedelendiğinin açık olduğu, olayın gerçekleşme biçimi, kusurun oranı, hak ve nesafet kurallarına göre 40.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde katılma yolu ile davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekilinin taleplerini Avro olarak talep ettiği hâlde … lirası olarak karar verilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, manevi tazminat tutarının yeterli olmadığını, taraflar arasında uluslararası nitelikte bir … sözleşmesi bulunmakta olup 5718 sayılı Milletlerarası … Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun ve … sözleşmesi dikkate alınmadan karar verildiğini, bazı işçilere yapılan uygulamalar (sosyal haklar vb.) bazı işçilere uygulanmıyorsa eşit davranma borcuna aykırılığın söz konusu olacağını, müvekkilinin tüm bu yaşadığı rahatsızlıklar sonucunda … süre raporlu olmasına rağmen, davalı bünyesinde yer … diğer rahatsızlığı olan çalışanlar gibi davacıya malulen ücret bağlanmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile katılma yoluyla temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı vekili; davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Büyükelçiliklerin Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi ve uluslararası hukuk uyarınca yargı muafiyeti bulunduğunu, anılan yargı muafiyeti gereği de davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davaya konu iddiaların tamamının asılsız olduğunu, psikolojik taciz (mobbing) iddialarının yaklaşık olarak dahi ispatlanamadığını, tanıkların bahsettikleri münferit olayların doktrindeki psikolojik taciz (mobbing) tanımına da uymadığını, dosyaya kazandırılan işyeri iç yönetmeliğinde tamamlayıcı sağlık sigortası öngörüldüğünü, davacının … ilişkisi süresince genel sağlık sigortasına ek olarak, … nitelikte tamamlayıcı sağlık sigortasından yararlandırıldığını, bu nedenle tedavi giderine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının kişilik haklarına yöneltilmiş bir saldırı ve davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, manevi tazminatın miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun 51, 58 ve 417 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

……..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.