Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10165 E. 2023/11783 K. 12.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10165
KARAR NO : 2023/11783
KARAR TARİHİ : 12.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3242 E., 2023/44 K.
KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davalı … yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi, davalı … Üniversitesi Özel İlk ve Orta Öğretim Kurumları Ticaret ve Sanayi AŞ yönünden davanın husumetten reddi, diğer davalılar yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 44. … Mahkemesi
SAYISI : 2022/147 E., 2022/313 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 09.11.2021 tarihli ve 2021/357 Esas , 2021/646 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve katılma yolu ile davalı … Üniversitesi Özel İlk ve Orta Öğretim Kurumları Tic. ve San. AŞ (davalı … Üniversitesi AŞ) vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 09.03.2022 tarihli ve 2022/299 Esas, 2022/710 Karar sayılı karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın, davalı … Yemek Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ( davalı … Şirketi) yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine, davalı … Üniversitesi AŞ yönünden husumetten reddine ve davalılar … Gıda İç Ve Dış Ticaret AŞ (davalı … AŞ), … Eğitim ve Öğretim Hizmetleri AŞ (davalı …), … (davalı … Üniversitesi) yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılar …, davalı … Üniversitesi AŞ ve davalı … Üniversitesi bünyesinde 2003 yılı Ağustos ayından … sözleşmesini haklı nedenle feshettiği 08.09.2020 tarihine kadar çalıştığını, hizmet alım sözleşmesinin konusunun yemek hizmeti olduğunu, davacının son aylık ücretinin asgari geçim indirimi ile beraber net 3.500,00 TL olduğunu, müvekkilinin alacaklarının tahsili için arabuluculuk müessesesine başvuru yapılmışsa da olumlu sonuç elde edilemediğini, daha sonra davalılardan … Şirketi ile yeniden görüşme yapıldığını ve davacının tüm çalışma dönemi için kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile … bayram ve genel tatil ücreti alacakları için toplam 36.651.94 TL üzerinden dört taksit hâlinde ödenmesi konusunda ihtiyari arabuluculukta anlaşma yapıldığını, fakat arabuluculuk anlaşma belgesinin 3 üncü maddesinde “… bu taksitlerin zamanında ödenmemesi halinde tüm bedelin muaccel olacağı, gerek anlaşma belgesinde yazan gerekse anlaşma belgesinde yazmayan diğer alacak kalemleri için anlaşma belgesinde belirtilen miktarla sınırlı kalınmaksızın tüm talepler için yargı yolunu başvurulabileceği” düzenlenmesine yer verildiğini, davalı … Şirketince söz konusu anlaşma belgesi kapsamında ilk üç taksit için toplam 27.488,97 TL ödeme yapıldığını, ancak son taksidin ödeme gününün 31.05.2021 olmasına karşın ödenmediğini, anlaşma belgesinin 3 üncü maddesi gereğince anlaşılan miktarla ve alacak kalemleri ile sınırlı kalınmaksızın davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … Üniversitesi AŞ vekili cevap dilekçesinde; diğer davalılar ile müvekkili Kurum arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, bu sebeple müvekkili Kurum yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafın diğer davalılar ile imzalamış olduğu anlaşma tutanağında müvekkili Kurumun imzasının bulunmaması ve müvekkili kurumun anlaşmanın tarafı olmaması nedeniyle anlaşma tutanağının imzası bulunan davalılar yönünden bağlayıcı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket yönünden davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının müvekkili Şirkette çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı ile arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, davacın diğer davalı … Şirketi ile ihtiyari arabuluculuk görüşmesinde anlaşılan hususlarda tekrar dava açamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

4. Davalı … Üniversitesi vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili arasında hukuki, mali veya işverenlik ilişkisi bulunmadığını, taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

5. Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacı ile arabuluculuk aşamasında anlaşıldığını, bu nedenle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (6325 sayılı Kanun) 18 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince dava şartı noksanlığının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 6325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin beşinci fıkrasında, “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz” hükmünün düzenlendiği, bu düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca aksine bir karar alınmasının mümkün olmadığı, davacı ile … Şirketinin 18.02.2021 tarihinde ihtiyari arabuluculuk yolu ile dava konusu alacakları müzakere ederek anlaşmaya vardıklarının anlaşıldığı, buna göre 6325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca aynı alacaklar için dava açılmasının mümkün olmadığı gibi arabuluculuk tutanağına şart konulmasının da yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın davalı … Şirketi yönünden usulden reddine, davacının tüm çalışmasının davalı … Üniversitesi AŞ’ye ait işyerinde geçmediği, bu davalının asıl işveren sıfatının bulunmadığı gerekçesi ile davalı … Üniversitesi AŞ yönünden davanın husumetten reddine, 18.02.2021 tarihli anlaşma tutanağında belirlenen tüm miktarın ödenmesi sebebiyle diğer davalılar yönünden ise dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalılardan … Üniversitesi AŞ ile diğer davalılar … Şirketi ile … AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesince davalı … Üniversitesi AŞ yönünden hangi delile dayanılarak husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğinin gerekçelendirilmediğini, arabuluculuk müzakereleri sonrasında davalı … Şirketinin müvekkili ile anlaşmak istendiğini ve her iki tarafın iradesini açıkça yansıtacak şekilde 28.02.2021 tarihli arabuluculuk anlaşma belgesinin düzenlendiğini, ödemelerin zamanında yapılmaması hâlinde oluşacak sonuçlara ilişkin hükümlerin tarafların ortak iradesi ile kararlaştırıldığını, söz konusu davada talebinin anlaşma belgesinde görünmeyen hususların ortaya konularak anlaşmanın geçersiz sayılması değil, aksine anlaşma belgesinde var olan hükümler gereği işlem yapıldığının kabul edilmesi olduğunu, davalı … Şirketinin arabuluculuk anlaşmasında belirtilen edimini yerine getirmeyerek bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, davanın devamı esnasında anlaşma belgesinde belirtilen dördüncü taksidin davalı … Şirketi tarafından ödendiğini, bu ödemenin yapılmasının esasen dava açılmasının bir sonucu olup dava açılmasına sebebiyet verdiğini, davalılar lehine vekâlet ücreti, yargılama gideri ve arabuluculuk ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dilekçesinde davacının kendi çalıştığı okul projesi dışında diğer okul ve projelerde görevlendirildiğini belirttiği, davacının her dönem farklı asıl işveren Şirketler yanında çalıştığı ancak hangi dönem nerede çalıştığının bilinmediği, aynı anda birden fazla işyerinde çalışması nedeniyle münhasırlık şartının gerçekleşmediğinin anlaşıldığı, buna göre İlk Derece Mahkemesince davalı … Üniversitesi AŞ yönünden verilen husumetten ret kararının yerinde olduğu, ancak dava konusuz kaldığından haklarında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilen davalılar yönünden dava açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre paylaştırılmadan, vekâlet ücreti, yargılama gideri ve arabuluculuk ücretinin tamamının davacıya yüklenmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı … Şirketi yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine, davalı … Üniversitesi AŞ yönünden davanın husumetten reddine ve davalılar … AŞ, … ile … Üniversitesi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili ; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağı ile üzerinde anlaşılan hususların yerine getirilmemesi hâlinde söz konusu taleplerin dava konusu yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6325 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:
“(Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.”

3. Değerlendirme
1. Taraflar arasında ihtiyari arabulucu önünde düzenlenen 18.02.2021 tarihli anlaşma belgesinin 3 üncü maddesi, “… Yemek …ve Tic.Ltd.Şti. tarafından belirtilen taksitlerin zamanında ödenmemesi halinde bir sonraki taksitler muaccel hale gelip Başvurucu ve/veya vekili … bu anlaşma belgesi ile yasal işlem başlatabileceği gibi Başvurucu gerek anlaşma belgesi konusu gerekse diğer işçilik alacakları için yapılan indirim neticesinde tanzim edilen … bu anlaşma belgesinde belirtilen miktar ile sınırlı kalmaksızın tüm alacaklarını talep edebilecek/yargı yoluna başvurabilecektir. Özetle; yukarıda belirtilen miktarlar, belirtilen vadelerde … Yemek …ve Tic.Ltd.Şti. tarafından tam ve eksiksiz şekilde ödenmezse, Başvurucu bu antlaşma belgesi ile neticeye bağlanan kısım için (yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra) işverene karşı icra takibi yapabileceği gibi, buna ilaveten aynı zamanda indirim yapılan bakiye alacakları için de yasal yollara müracaat edebilecek, dava açabilecek ya da icra takibi yapabilecektir.” şeklinde düzenlenmiştir. Tarafların üzerinde anlaştıkları miktarın öngörülen vadelerde ödenmemesi hâlinde davacı alacaklıya iki seçenek sunulmuş olup buna göre davacı alacaklı isterse bir taksitin ödenmemesi nedeniyle muaccel olan diğer taksitleri talep edebilecek, isterse anlaşma geçersiz kabul edilerek ödenen miktarları mahsup ederek tüm alacaklarını isteyebilecektir.

2. Somut uyuşmazlıkta, taksitlerin zamanında ödenmediği sabit olup davacının anlaşma belgesinde kararlaştırıldığı gibi ödenen miktarları mahsup ederek alacağın tamamını dava konusu yapması anlaşma belgesine uygun düşmektedir. Bu ihtimalde anlaşmanın yapılmamış sayılması gerektiği kabul edilmesi gerekirken geçerli bir anlaşma olduğu yönünde değerlendirme yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Ayrıca davalı … Şirketi dışındaki davalılar yönünden; davalı … Şirketi ile bu davalılar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi niteliğinde olup olmadığı, davacının asıl işveren olduğu iddia edilen bu davalılara ait işyerinde münhasıran çalışıp çalışmadığı açıklığa kavuşturularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.