Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/10099 E. 2023/9313 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/10099
KARAR NO : 2023/9313
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait işyerinde 16.05.2012-14.04.2016 tarihine kadar işletme müdürü olarak çalıştığını, … sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, son ücretinin 6.000,00 TL olduğunu, davalı işyerinde her … 10.00-01.00 saatleri arasında çalışmasına rağmen alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; davacının devamsızlığı sebebiyle … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, işyerinde 6 … çalışma yapıldığını, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2018 tarihli ve 2016/627 Esas, 2018/81 Karar sayılı kararı ile; … sözleşmesinin davalılarca haklı neden olmaksızın feshedildiği belirtilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 25.10.2019 tarihli ve 2019/3701 Esas, 2019/1587 Karar sayılı kararı ile; davalı tarafça bir kısım devamsızlık tutanakları sunulmuş ise de tutanak tanıkları dinletilerek tutanakların doğruluğunun ispatlanmadığı, davacının ücretinin 3.000,00 TL olarak kabul edilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücretinin tanık beyanlarına göre hesaplandığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 02.02.2021 tarihli ve 2020/5029 Esas, 2021/3099 Karar sayılı ilâmı ile; davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplanmasında davacının davalı işyerinde çalışmadığı 05.12.2012-18.03.2013 tarihleri arasındaki dönemin dışlanmamasının hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Birleşen Dava
1.Dava
Davacı vekili asıl davada verilen kararın bozulmasından sonra açtığı ve somut dava ile birleştirilen davaya ilişkin dava dilekçesinde; davalıların, işçilik alacaklarından kurtulmak maksadı ile davacı aleyhine icra takibi başlattıklarını, takibin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Cevap
Davalılar birleşen davaya cevap vermemişlerdir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava yönünden bozma ilâmı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise takibe dayanak belgenin adî yazılı belge olduğu, davalılarca davacının borçlu olduğunun ispatlanamadığı, takibin davacı işçinin ilâmlı icra takibi başlatmasından sonra icra takibini sonuçsuz bırakmaya yönelik ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; cevap dilekçesine belirtilen hususlarla birlikte davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, husumetli tanık beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, bozmadan sonra açılan davanın asıl dava ile birleştirilip birleştirilemeyeceği ve asıl davada hesaplamaların bozma ilâmına uygun olarak yapılıp yapılmadığı hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi.

2. 31.03.2011 tarihinde kabul edilip 14.04.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 30 uncu maddesi gereğince 6100 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3 üncü maddenin birinci fıkrası şöyledir:
“Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.”

3. 07.11.2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği üzere 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 25 ve geçici 2 nci maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen bölge adliye mahkemelerinin, 20.07.2016 tarihi itibarı ile tüm yurtta göreve başlaması nedeniyle bu tarih ve sonrasında verilen ilk derece mahkemesi kararları hakkında 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması olanağı kalmamıştır.

3. Değerlendirme
1. Somut olayda, Dairemizin bozma kararı sonrası davacı vekilince menfi tespit talebi ile açılan dava, bozulan dava dosyası ile birleştirilerek hüküm kurulmuştur. Yargıtay tarafından temyiz incelemesi üzerine bozulan dava dosyasında davacı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Birleşen dosya ise davacının icra takibi sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.

2. Bu hâlde asıl dava ve birleşen davadaki taleplerin birbirinden farklı olduğu dikkate alındığında; birleştirilen davaların ek dava mahiyetinde olmayıp … bir dava olduğu görülmektedir. Hâl böyle olunca Mahkemece, birleştirilen dosya asıl davadan tefrik edilerek … bir esasa kaydedilmeli ve yapılacak yargılama sonucunda istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmelidir. Kanun yolları farklı olan davaların birleştirilerek görülmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15…..2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.