YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9876
KARAR NO : 2022/9696
KARAR TARİHİ : 19.09.2022
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabülü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, taşeron bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, yine ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere uygun olduğunu, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, müvekkili Bakanlığın harçtan muaf olmasına rağmen yargılama gideri içerisine ıslah harcı dâhil edilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan incelemede; kadroya geçiş sırasında imzalanan sözleşmede davacının ücretinin asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak belirlendiği, fark ücretin taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alınarak hesaplandığı ve kararın bu yönüyle isabetli olduğu; ancak davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen hükmün yargılama giderleri bölümünde davacı tarafça yatırılan harçların yargılama gideri kabul edilerek “davalıdan alınıp davacıya verilmesine” şeklinde hatalı hüküm kurulduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelere ek olarak davacının, arabulucuya başvurduğu tarihte 2021-2022 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin henüz imzalanmadığı dolayısıyla 2021 yılı için yapılan hesaplamalar açısından arabuluculuk dava şartının oluşmadığı, fark ikramiye alacağına hükmedilen faiz türünün de hatalı olduğu savunularak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığına ve hükmedilen fark ikramiye alacağına uygulanması gereken faiz türüne ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü ve 24 üncü maddeler, 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.
2. 6100 sayılı Kanun’un “Taleple bağlılık ilkesi” kenar başlıklı 26 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı … vekilinin aşağıdaki (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.01.2021 tarihi ile bu tarihten sonraki dönem için dava konusu fark ücret ve fark ilave tediye alacak taleplerinin 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 – 31.12.2022 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin “Ücret Zammı” başlıklı 33 üncü maddesi dikkate alınarak hesaplanacağı açıklanmıştır. Ne var ki bu toplu … sözleşmesi, dava şartı olan arabuluculuğa başvuru tarihinde henüz imzalanmış değildir. Dava dilekçesinde de belirtilen toplu … sözleşmesinden yararlandırılmaya yönelik bir talep bulunmamaktadır. Şu hâlde arabuluculuk başvuru tarihindeki koşullar göz ardı edilerek 01.01.2021 tarihi ve sonrasına ilişkin fark alacak taleplerinin, 08.09.2021 imza tarihli toplu … sözleşmesinin ilgili maddelerindeki düzenlemeler dikkate alınarak hesaplanması hatalıdır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda hatalı şekilde tespit edilen ücret esas alınarak yapılan hesaplama incelendiğinde; 01.01.2021 tarihi ve devamı için ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarına ilişkin bir farkın çıkmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 01.01.2021 tarihi ve sonrası için hüküm altına alınmış bir alacak miktarı bulunmadığından; yukarıda belirtilen hatalı tespit ve hesaplama şekli sonuç itibarıyla bozma sebebi yapılmamıştır.
3. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle birlikte burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu … sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi değildir. Bu itibarla ikramiye alacağına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta ise davacının talebi en yüksek işletme kredisi faizi olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği hükmedilmesi gereken faiz türü, en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizdir. Bu husus gözetilmeden ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (A) bendinin ikramiye alacağına dair paragrafında yer alan “en yüksek işletme kredisi faiz oranı” ibaresinin çıkartılarak yerine “en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı” ibaresinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.