YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9660
KARAR NO : 2022/9976
KARAR TARİHİ : 21.09.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11.01.2012 tarihinden … sözleşmesinin haklı neden olmaksızın davalı işveren tarafından feshedildiği 01.08.2014 tarihine kadar davalıya ait işyerinde ilaçlama bölümünde çalıştığını, alacaklarının ödenmediğini, yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücretleri ile ikramiye, aile, çocuk, yakacak ve giyim yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, dava açılmadan davacı ile anlaşma imkânı bulunduğu hâlde kötüniyetle dava açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; davacının toplu … sözleşmesi imzalanmadan önce sendikaya üye olması nedeniyle bilirkişi tarafından toplu … sözleşmesi hükümlerine göre yapılan hesaplamaların yerinde olduğu, … sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmayacak şekilde feshedildiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, ikramiye ve ilave tediye alacaklarına hak kazandığı, tanık beyanlarına göre fazla çalışma yapmadığı, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalışmadığı anlaşıldığından bu alacaklara hak kazanamadığı, aile, çocuk, yakacak ve giyim yardımı alacakları bakımından ise bu alacaklar davalı işverence ödendiğinden taleplerin reddedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay Bozma Kararının Özeti :
Mahkeme kararı, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26…..2019 tarihli ve 2016/30566 Esas, 2019/14168 Karar sayılı kararı ile; “…1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, dava dilekçesinde açıkça, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığı belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, somut olayın özellikleri dikkate alınarak,dava konusu alacakların belirsiz alacak olup olmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gereklidir.
Kıdem tazminatı, ihbar atzminatı ve yıllık izin ücreti alacakları bakımından davacı, çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri, hak kazandığı izin süresini, çalışma süresi boyunca varsa kullanmadığı veya karşılığı ödenmeyen izin sürelerini belirleyebilecek durumdadır. Bu halde, dava konusu kıdem tazminatı,ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının gerçekte belirlenebilir alacaklar olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri nazara alınarak, hukuki yarar yokluğundan anılan alacaklara yönelik taleplerin usulden reddi gerekirken, yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesi hatalı olmuştur.
Uyuşmazlık konusu ikramiye, ilave tediye, aile yardımı, çocuk yardımı, yakacak ve giyim yardımı alacaklarını, davacı; sendikaya üye olduğu ve toplu … sözleşmesinden yaralanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu … sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, yan alacaklarını işyerinde uygulanan toplu … sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumdadır. Bu halde talep edilen bu alacak kalemleri de belirsiz alacak değildir. Dava konusu edilen alacakların gerçekte belirlenebilir alacak olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri anlaşılmakla, hukuki yarar yokluğundan davanın usülden reddi gerekirken, yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre de, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı gözetilerek hüküm altına alınan miktarlarda faiz başlangıç tarihin kıdem tazminatı hariç dava tarihi olarak belirlenmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinden faize hükmedilmesi hatalı olmuştur…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararının Özeti :
Mahkemece, uyuşmazlık konusunun kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, ikramiye, ilave tediye, aile, çocuk, yakacak ve giyim yardımı alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceğine ilişkin olduğu, davacı vekili tarafından müvekkilinin … sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği ancak alacaklarının ödenmediği ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği ve davasını açıkça belirsiz alacak davası olarak nitelendirdiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.05.2019 tarihli ve 2016/22-1166 Esas, 2019/576 Karar sayılı kararının da dikkate alındığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu Kararının Özeti :
Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2022 tarihli ve 2021/(22)9-309 Esas, 2022/307 Karar sayılı kararıyla dosya içeriğinden davalı işyerinde sendikal örgütlenme olduğu, toplu … sözleşmesi düzeni bulunduğu ve davacı işçinin sendika üyesi olarak toplu … sözleşmesinden yararlandığı, bilirkişi raporlarında davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına esas giydirilmiş ücreti toplu … sözleşmesi hükümlerine göre tespit edildiği, yıllık izin ücretinin davacı vekilinin çalışma süresi bakımından itirazı dikkate alınarak bilirkişi ek raporunda yeniden değerlendirildiği, ikramiye ve ilave tediye alacakları da yine toplu … sözleşmesi hükümleri uyarınca hesaplandığı, dava konusu ikramiye, ilave tediye, yıllık izin ücreti, kıdem ve ihbar tazminatları alacaklarının hesaplanabilmesi için kanunda öngörülen kayıt ve belgeleri tutma ve işçinin bilgisine sunmakla yükümlü olan işverenin sunacağı bordrolara ihtiyaç duyulduğundan Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin yerinde olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2021 tarihli ve 2020/(22)9-435 Esas, 2021/272 Karar; ….07.2021 tarihli ve 2021/(22)9-453 Esas, 2021/914 Karar sayılı kararlarının da aynı doğrultuda olduğu, aile, çocuk, yakacak ve giyim yardımı alacaklarının ise davacıya ödendiği gerekçesiyle reddine karar verildiği dikkate alındığında direnme kararını temyiz edenin sıfatına göre bu alacakların belirsiz alacak davasına konu edilip edilemeyeceği, alacakların belirsiz alacak niteliğinde olup olmadığı ile ilgili olarak Hukuk Genel Kurulunca inceleme yapılmasına gerek görülmediği, direnme kararının yerinde olduğu, Özel Dairece bozma nedenine göre davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2022 tarihli kararıyla, dava dosyasının Dairemize gönderilmesi üzerine, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.