YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9440
KARAR NO : 2022/13367
KARAR TARİHİ : 26.10.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. … Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 08.05.2019 tarihli ve 2018/516 Esas, 2019/309 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş; bu kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 20.11.2019 tarihli ve 2019/2659 Esas, 2019/1254 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılması için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın … İl Özel İdare İdaresi ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … İdaresinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı … hakkında açılan davanın husumetten reddine, davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği (Birlik) işçisi olarak görünmesine rağmen, davalı … İdaresinin asıl işi kapsamında … makinesi operatörü olarak çalıştığını, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu … sürerek davacının davalı … İdaresinin işçilerinden çok daha düşük ücretle çalıştırıldığını … sürerek davacının baştan itibaren davalı … İdaresinin işçisi olduğunun tespiti ile kıdem farkı, ücret farkı, akdi ilave tediye, yasal ilave tediye, yıpranma primi ve toplu … sözleşmesi fark alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … İdare vekili cevap dilekçesinde; davalı Birliğin 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’na (5355 sayılı Kanun) göre kurulan ve ayrı bir tüzel kişiliği olan kurum olduğunu, davacının kendi iradesiyle Birlik ile sözleşme imzaladığını, müvekkili İdarenin köylere yönelik işlerini Birlik aracılığı ile yapmasının kanuni bir işlem olduğunu, bu sebeple muvazaa iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği cevap dilekçesi sunmamış, aşamalarda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalılar arasında muvazaalı bir ilişki olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne ve hüküm altına alınan alacakların davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle Köylere Hizmet Götürme Birliğinin 5355 sayılı Kanun’a göre kurulmuş, işlevi ve görevleri Kanun’da tanımlanmış ayrı bir tüzel kişilik olduğunu ve 5355 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki “İl özel idareleri; köye yönelik hizmetlere ilişkin yapım, bakım ve onarım işleri, bölünmüş …, elektrifikasyon, köy yolu, içme suyu, sulama suyu ve kanalizasyon yatırımlarını, kendi bütçelerinde bu hizmetler için ayrılan ödenekleri köylere hizmet götürme birliklerine aktarmak suretiyle gerçekleştirebilirler.” hükmü ile aynı maddenin dördüncü fıkrasındaki “ Köylere hizmet götürme birlikleri, ihtiyaca göre hizmet akdiyle personel istihdam edebilir.” hükmüne göre değerlendirme yapıldığında, Köylere Hizmet Götürme Birliğinin … sözleşmesiyle personel istihdam ederek İl Özel İdaresinin köylere ilişkin hizmetlerini yine İl Özel İdaresinin aktardığı ödenekle yürüterek yasal görev tanımları içerisinde hareket ettiğini, muvazaanın söz konusu olmadığını … sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle Mahkemenin faiz uygulamasının hatalı olduğunu; dava ve talep artırım tarihinden itibaren değil, alacakların hakediş tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte hüküm altına alınması gerektiğini iddia ederek talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve fiili duruma göre köylere yönelik hizmetlerin yürütümü sırasında İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliği personelinin birlikte çalıştıkları, hem İl Özel İdaresinin hem de Birliğin köylere yönelik görevleri paralellik göstermekte olup Kanun’da bu iki tüzel kişilik arasında köylere yönelik hizmetlerin görülmesi noktasında bir yardımlaşma ve ortaklaşa çalışma imkânı getirildiği ayrıca birliklerin personel ve tesis/ekipman imkânlarının kısıtlılığı karşısında; kanunlarda öngörülen … birliği çerçevesinde İl Özel İdarelerinin tesis ve aletlerinin kullanması ve işin Özel İdare tarafından yönetilmesinin de davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin oluştuğu anlamına gelmeyeceği, zira kanun koyucunun her iki tüzel kişilik personelinin birlikte çalışmalarına ve hizmeti birlikte yürütmelerine cevaz verdiği, bu … birliği içerisinde yürütülen hizmetlerde tüzel kişiliklerin yapılarına ve imkânlarına göre İl Özel İdaresinin tesis ve araçlarının kullanılması ya da işin İl Özel İdaresi tarafından yürütülmesinin de verilen bu iznin doğal sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının çalıştırıldığı dava konusu işin, davalıların her ikisinin de asıl işi kapsamında olup dava konusu çalışma şeklinin 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında düzenlenen asıl işveren alt işveren ilişkisinden farklı olduğu, bu açıklamalara göre davalılar arasında muvazaalı bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı kanaatine varılarak davalı … İdaresinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, İl Özel İdaresi yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, hükmü istinaf etmeyen davalı Birlik yönünden İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; muvazaanın davalı İdarece sunulan belgelerle ispat edildiği hâlde dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, İl Özel İdaresi hakkında husumet yönünden davanın reddinin hatalı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini … sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği; davacının iddiasının temelini muvazaaya dayandırdığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararında muvazaanın reddedildiğini, böylece davanın dayanağının kalmadığını, Birlik yönünden de davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği hâlde kabul hükmü kurulmasının hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davalılar arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup olmadığı, kıdem farkı, ücret farkı, akdi ilave tediye, yasal ilave tediye, yıpranma primi ve toplu … sözleşmesi fark alacaklarına hak kazanılıp kazanılmadığı, davacı yararına usuli kazanılmış hak, faizin türü ve başlangıcı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5355 sayılı Kanun ile 5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu’nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesince aralarında muvazaalı ilişki bulunduğu gerekçesiyle davalıların hükmedilen alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından istinafa başvurulmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesince İl Özel İdaresinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemenin sonucunda, davalılar arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığı sonucuna varılarak istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılmak suretiyle istinaf eden davalı … yönünden davanın husumetten reddine, hükmü istinaf etmeyen davalı Birlik yönünden ise İlk Derece Mahkemesinin kararında belirtildiği şekilde davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
3.Kural olarak bölge adliye mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz … bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta Bölge Adliye Mahkemesince davalı … İdaresinin istinaf başvurusu üzerine İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeni hüküm kurulmuş ise de hükmü istinaf etmeyen davalı Birlik yönünden yeni bir hüküm kurulmamış, İlk Derece Mahkemesi hükmü gibi yeniden hüküm oluşturulmuştur. Bu hâlde davalı Birlik yönünden yeniden kurulan hükümde bir değişiklik olmadığı söylenebilir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararının tamamı dikkate alındığında, davalı … yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş olmasının davalı Birliğin durumunu ağırlaştırdığı tespit edilmektedir. Çünkü İlk Derece Mahkemesi kararına göre davalılar aynı alacaktan müştereken müteselsilen sorumlu tutulmuşken, Bölge Adliye Mahkemesi kararına göre davalı Birlik hükmedilen alacaklardan … başına sorumlu tutulmuştur. Açıklanan sebeplerle, yeni hüküm ile durumu ağırlaşan davalı Birliğin temyiz … bulunduğu sonucuna varılarak işin esasına yönelik temyiz incelemesi yapılmıştır.
4. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda, davalı Birlik tarafından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmaması nedeniyle aynı alacak miktarına hükmedildiği ifade edilmiş ve yeniden kurulan hüküm de İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği şekilde oluşturulmuştur. Açıklanan bu olgulara göre somut olayda davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır. Şu hâlde davalı Birliğin temyiz istemi, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınan miktar yönünden davacı yararına oluşan kazanılmış hak nedeniyle yerinde görülmemişir.
5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Birlik ve davacı vekilince temyiz dilekçesinde … sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliğine yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.