Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/9391 E. 2022/9130 K. 14.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9391
KARAR NO : 2022/9130
KARAR TARİHİ : 14.09.2022

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğüne ait Havalimanında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, müvekkilinin asıl işvereninin davalı Devlet Hava Meydanları işletmesi olduğunu, davalılar tarafından fazla çalışma ücreti ödendiği iddiası ile 2012 yılı içinde peyder pey toplam 2.450,00 TL civarında miktarın müvekkilinin ücretinden kesildiğini, müvekkilinin yazılı izni alınmadan ücretinden geçmişe dönük kesinti yapılmasının 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22 ve 62 nci maddelerine açıkca aykırı olduğunu, müvekkilinin ücretinin asgari ücretin iki katı olarak ödendiğini, 01.01.2012 tarihinden sonra ücretin kanuna aykırı olarak düşürülüp asgari ücretin 1,5 katı üzerinden hesaplanarak ödenmeye başlandığını, davacıya günde 7,5 saati aşan gece çalışmaları için fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiğini, davacının dinî ve millî bayramlar ile tüm genel tatil günlerinde vardiyaya denk geldiğinde çalıştığını, bu çalışmaların karşılığının ödenmediğini ileri sürerek ücret, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin davalılardan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili, personele fazladan ödeme yapıldığı yönünde düzenlenen müfettiş raporu gereğince ücret kesintilerinin yapıldığını, ücretlerin kanuna aykırı bir şekilde düşürülmediğini, kanun ve mevzuat ile belirlenen tüm hak ve alacaklar bakımından sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, müvekkilinin işçilik alacaklarından sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığını, Postalar Halinde Çalışma Yönetmeliği’ndeki istisnalara göre işçilerin gece postalarında 7,5 saatlik çalışma süresinin aşılmasının ve fazla çalışma yapılmasının mümkün olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı …Ş. vekili, davacının diğer davalı nezdinde görev yaptığını, diğer davalı ile müvekkili arasında alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin ihale usulü … aldığını, davaya konu alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını, 4857 sayılı Kanun’un 69 uncu maddesine eklenen düzenleme gereğince yazılı onayının alınması şartı ile davacıya 7,5 saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabileceğini, davacının yapmış olduğu gece çalışmasının ödenen ücrete dahil olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2018 tarihli ve 2016/673 Esas, 2018/463 Karar sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve 2018/4986 Esas, 2021/706 Karar sayılı kararıyla, dava dilekçesindeki açıklamalar ve cevap dilekçeleri itibarıyla davacının 2014 yılı başından 2015 yılı ortalarına kadar üçlü vardiya ile çalıştığı anlaşıldığından bu dönemlere ilişkin fazla çalışma ücreti alacağının reddi gerekirken bu dönemin de hesaplamaya dahil edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının bu yönüyle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekilleri temyiz yoluna başvurmuş ise de Bölge Adliye Mahkemesince davalıların temyiz taleplerinin miktar itibarıyla reddine dair ek karar verilmiş olup bu ek karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairemizin ….10.2021 tarihli ve 2021/6896 Esas, 2021/13803 Karar sayılı ilâmı ile temyiz talebinin reddine dair ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemiz tarafından daha önce verilen kararlarda hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı davanın reddi kararları verilmediğinden Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davada belirtilen hususun fark ücret alacağı yönünden bozma nedeni yapılmadığı belirtilerek, davacının ücret farkı alacağı talebinin 01.01.2014 tarihinden önceki dönem için kabul edilerek bu tarihten sonraki dönem için reddi gerektiği, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin alacak talepleri yönünden de dönem ücret bordrosundaki ücret dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına ve dava dosyasının kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak 01.01.2014 tarihinden önceki döneme ilişkin ücret farkı talebinin kabulüne karar verilmiş, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından ise 01.01.2014 tarihine kadar ödenmesi gereken ücret, bu tarihten sonra ise bordrolarda yazılı ücrete göre yapılan hesaplamaya göre talep edilen alacaklar hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararın Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak verildiğini, müvekkilinin hâlen işyerinde çalışıyor olması gerekçe gösterilerek kesin karara ilişkin temyiz incelemesi yapılmasının kabul edilemez olduğunu, müvekkiline imzalatılan sözleşmelerin sonradan imzalandığının sabit olduğunu, sözleşmelerin geçersiz olduğunu, emsal dosyalarda sözleşmelerin geçersiz olduğunun kabul edildiğini, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2018 yılına ait kararında da … sözleşmesinin matbu, boş kısımlarının olması ve bunların sonradan doldurulması, sözleşmelerin sonradan imzalanması hususları dikkate alınarak sözleşmelere itibar edilmeyeceğinin kabul edildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; müvekkil İdarenin her ihale döneminde yeniden hazırlanan İdari, Teknik ve Hizmet İşleri Genel Şartnamesine göre ihaleye çıkarak, yapılan ihale sonucunda ihaleyi üstlenen yüklenici şirket ile sözleşme imzaladığını ve imzalanan sözleşmelerin şartları bakımından farklı olmasının normal olduğunu, ücretin yüklenici şirket tarafından ödenmesi nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, fazla çalışma alacağının imzalı ücret bordrolarından ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün olmadığını, davacının fazla çalışmalarının sözleşmeye göre ücrete dahil olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olmadığını, çalışma olduğunda ise ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3.Davalı Şirket vekili temyiz dilekçesinde; davacının herhangi bir ihtirazı kayıt koymaksızın sözleşmeleri imzaladığını bu nedenle ücret farkına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma için muvafakat verdiğini, üç vardiya olarak çalışma yaptığını, fazla çalışma ücretlerinin aylık ücretin içinde olduğunun kararlaştırıldığını, davacının fazla çalışma alacağının reddi gerektiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olmadığını, çalışma olduğunda ise ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ücret farkı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin hesaplamaların bozma kararına uygun olup olmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun’un 41 ve 44 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.