Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/9207 E. 2022/9083 K. 14.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9207
KARAR NO : 2022/9083
KARAR TARİHİ : 14.09.2022

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … (…) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … Enerji, Su ve … İşçileri Sendikası (… Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde elektrik teknisyeni olarak alt işverenler nezdinde çalıştığını, toplu … sözleşmesi için yapılan görüşmelerde taraflar arasında anlaşma sağlanamayınca Yüksek Hakem Kurulunun ….11.2018 tarihli ve 2018/1066 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararıyla 01.04.2018-31.03.202020 tarihleri arasında yürürlüğü bulunan toplu … sözleşmesinin uygulanmasının karar altına alındığını, toplu … sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, bayram yardımı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir … sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davalı …’ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Yüksek Hakem Kurulu kararının davalı Şirket yönünden bir bağlayıcılığının bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, ihale edilen işlerin bu kapsamda yer almadığını, toplu … sözleşmesi görüşmelerinde alt işverenin bulunduğunu, davacının çalıştığı alt işveren Batum Elektrik İnş. Müh. Taah. ve Tic. ve San. Ltd. Şti.’ne ibraname verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu … sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı işçinin yüklenici firmalarda çalıştığını, alacaklardan yüklenici firmaların sorumlu olduğunu; davalı Kurumun, Yüksek Hakem Kurulu kararının tarafı olarak bulunmadığını, bütün görüşmelerin ve anlaşmaların davalının bilgisi dışında gerçekleştiğini, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, dava konusu alacaklar nedeniyle müvekkili Kuruma müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının çalıştığı alt işveren Batum Elektrik İnş. Müh. Taah. ve Tic. ve San. Ltd. Şti.’ye ibraname verdiğini, davacının toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacakları dâhil her türlü ücret ve sosyal yardımı aldığını, faiz türünün de hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Davalı şirketin 4857 sayılı yasanın 2/6 maddesi kapsamında asıl işveren olduğu ve davacı işçilik alacaklarında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacıya ait sendika üyelik kaydına göre 09/10/2017 tarihinde sendika üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu dönemi kapsayan TİS kapsamında, davacının hüküm altına alınan miktarlarda alacağı olduğu görülmekle, ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir hata görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan kanuni ve hukuki gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı …” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 ve 371 inci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde … alan ve bu … için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile … aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, … sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”

3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut olayda; dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davacının davalının işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığı, davalı … tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi gereğince yapıldığı, davacının, Yüksek Hakem Kurulu tarafından verilen karar gereğince yürürlüğe konulan toplu … sözleşmesinden faydalandırılmadığı, asıl işveren olan davalının 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası gereğince davacının alacaklarından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.