Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/9196 E. 2022/9144 K. 14.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9196
KARAR NO : 2022/9144
KARAR TARİHİ : 14.09.2022

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Şirketin işyerinde müvekkili Sendikanın örgütlü olduğunu, davalı Şirketin işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını bugüne kadar Sendikaya ödemediğini, üye listelerinin dava dilekçesinin ekinde sunulduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca kesilen aidatların bir ay içerisinde sendikaya ödenmesi gerektiğini, davalı Şirketin ödenmeyen her ay aidatı için o ayı takip eden aydan itibaren temerrüde düştüğünü, aidatlara bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizin işletilmesi gerektiğini iddia ederek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL sendika aidat alacağının her ay kesildiği aydan bir ay sonra başlayacak bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizleriyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aidat kesinti listelerinin ve sendika üyesi işçilere ait listelerin müvekkili Şirkete ulaştırılmadığını, işverene bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, faizde yazılı başvurunun dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirket tarafından sunulan muavin defter kayıtlarının incelenmesinden davacı Sendikaya ödenmesi gereken sendika aidatının dava tarihi itibariyle 202.547,14 TL olduğunun anlaşıldığı, davacı Sendika tarafından 03.07.2019 tarihinde miktar bakımından ıslah talebinde bulunulduğu, davanın 25.03.2019 tarihinde açıldığı, gerek dava gerekse ıslah tarihinde zamanaşımına uğramış dönem bulunmadığından muavin defter kaydına göre davacı Sendikanın davalı Şirketten dava tarihi itibariyle 202.547,14 TL sendika aidat alacağının olduğu, davacı Sendikaya ödeme yapıldığına dair davalı Şirket tarafından herhangi bir kayıt ve belge sunulmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı Sendika tarafından üyelik ve dayanışma aidatlarının ödenmesi konusunda davalıya yazılı başvuruda bulunulmadığını, aidat kesinti listelerinin ve üye işçilerin listesinin de davalıya gönderilmediğini, davalının üye işçiler konusunda bilgi sahibi olmadığını, ayrıca talebin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 01.02.2014-31.01.2017, 01.02.2017-31.01.2019 ve 01.02.2019-31.01.2022 tarihleri arasında yürürlükte olacak şekilde üç toplu … sözleşmesi yapıldığı, her bir sözleşme döneminde davacı Sendika tarafından aidat kesilecek işçilerin listesinin davalı Şirkete gönderildiği, bu şekilde bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği, ayrıca dava konusu sendika aidat alacağı 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 147 nci maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olup, talebin zamanaşımına uğramadığı anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı Sendikanın yazılı başvurusunun bulunmadığını ve alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika aidat alacaklarının tahsili talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun ve 6356 sayılı sayılı Kanun’un ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.