Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/9002 E. 2022/9073 K. 14.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9002
KARAR NO : 2022/9073
KARAR TARİHİ : 14.09.2022

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … Elektrik İletim A.Ş. (…) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … Enerji, Su ve … İşçileri Sendikasının (… Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde işletme teknisyeni sıfatı ile alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, alt işverenlerin taraf olduğu toplu … sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, bayram yardımı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir … sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davalı …’ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, davalının ihale ettiği işlerin bu kapsamda yer almadığını, bu sebeple toplu … sözleşmesinden sorumlu olmadıklarını, davacının ücret bordroları ile alacaklarının ödendiğini, İlk Derece Mahkemesince yanlış ve fazla hesaplama yapıldığını savunarak savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dışı alt işveren şirketlerin işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu … sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların … Sendikası ile ihbar olunan Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile imzalanan toplu … sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı …’ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, davalının ihale ettiği işlerin bu kapsamda yer almadığını, bu sebeple toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan sorumlu olmadıklarını, davacının alacaklarının ödendiğinin ücret bordroları ile sabit olduğunu, İlk Derece Mahkemesince yanlış ve fazla hesaplama yapıldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ile dava dışı şirketler arasında 4734 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi dayanak olacak şekilde … 8. Bölge Müdürlüğünün trafosunun bakım ve güvelik ile koruma dışındaki bütün işletme işlerinin verilmesine dair hizmet alım ilişkisi bulunduğu, davacının da bu kapsamda yüklenici firma işçisi olarak çalıştığı, davacının iddiasının kapsamına göre davalılar arasında asıl ve alt işveren ilişkisinin tespitinde bir hata bulunmadığı, davalı tarafından yapılan ihalenin 4734 sayılı Kanun kapsamında yer almadığı, bu itibarla dava konusu bakımından 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin hâlihazırdaki hükmünün ve önceki hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı gibi 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinin de somut olayda uygulanma yerinin bulunmadığı, davalının 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi kapsamında sorumlu olduğu, benzer dosyalarda Yargıtay tarafından onama kararları verildiği, davacı imza tarihinden (Yüksek Hakem Kurulunun karar tarihinden) önce üye olduğundan toplu … sözleşmelerinden başından itibaren yararlandığının tespitinin yerinde olduğu, davalı ile dava dışı şirketler arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri alt işveren işçileri açısından üçüncü kişi yararına sözleşme niteliği taşıdığından davacının hizmet alım sözleşmesi ve eklerine dayalı olarak ücret farkı ve buna bağlı alacakları talep edebileceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasında, davacı işçinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun’un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde … alan ve bu … için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile … aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, … sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”

3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu.

3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.