Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/8955 E. 2022/14440 K. 07.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8955
KARAR NO : 2022/14440
KARAR TARİHİ : 07.11.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 25. Hukuk Dairesi

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 8. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 26.04.2017 tarihli ve 2014/839 Esas, 2017/272 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 08.07.2020 tarihli ve 2017/2882 Esas, 2020/947 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın, davalı Şirketin …’daki projelerinde 04.07.2012-30.12.2013 tarihleri arasında çalıştığını, aylık ücretinin 7.000,00 USD olduğunu ve ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili ve … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının proje müdürü olarak aylık 3.889,00 USD ücretle görev yaptığını, hesabına aylık 3.889,00 USD üzerinde yatan miktarların fazla çalışma, hafta tatili ve … bayram ve genel tatil ücreti olduğunu, haftada 25 saat fazla çalışma yapıldığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun düşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 7.000,00 USD aylık ücret ile çalıştığı, davalı tarafından davacının çalışma zamanlarına ilişkin sunulan puantaj kayıtlarının bilirkişi tarafından incelendiği ve işyeri kayıtlarına göre denetime elverişli şekilde hazırlanan ek bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının fazla çalışma, hafta tatili çalışma ve … bayram ve genel tatil çalışmaları bulunduğu sonucuna varıldığı; ancak bu çalışmaların karşılığının ödendiğini ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalının ise ödemeyi ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; … hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının son ücretinin 3.889,00 USD olduğunu ancak İlk Derece Mahkemesince ücretin 7.000,00 USD olarak hatalı belirlendiğini, hesaplamaların da yanlış olduğunu, davacının iddiasını yazılı bir belge ile ispatlaması gerektiğini, tanık beyanlarının hükme esas alınabilir nitelikte olmadığını, ara dinlenme sürelerinin hesaplamalardan düşülmediğini, hesaplamada yıllık ücretli izinde olunan sürelerin dışlanması gerektiğini, davacının çalışma yerinin … olması sebebiyle bu ülkenin … bayram ve genel tatil günlerinin dikkate alınması gerektiğini, talep konusu alacak kalemlerinden indirim yapılmamasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … sözleşmesine yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönündeki itirazların yerinde olmadığı, imzasız ücret bordrolarının hileli olduğu, davalı işveren aleyhine delil teşkil eden ücret bordrolarındaki çalışma ve puantaj kayıtlarının tanık beyanları ile birlikte değerlendirilerek aylık ücretin belirlenmesinin ve hesaplamaların yapılmasının yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi tespitlerinin objektif olduğu ve dosyadaki verilerle çelişmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; … sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanmasına gerektiği, ücret miktarı ile fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun ilgili hükümleri, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un 2, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davada ihbar tazminatı talebi olmadığından Bölge Adliye Mahkemesince ihbar tazminatı hesabının dosya kapsamına uygun olduğu yönünde oluşturulan gerekçe, dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Sonuca etkili olmayan bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.