YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8763
KARAR NO : 2022/9078
KARAR TARİHİ : 14.09.2022
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı …. (…) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait işyerinde elektrik teknisyeni olarak alt işverenler nezdinde çalışan davacının … Enerji, Su ve … İşçileri Sendikasının (… Sendikası) üyesi olduğunu, toplu … sözleşmesi için yapılan görüşmelerde taraflar arasında anlaşma sağlanamayınca Yüksek Hakem Kurulunun 28.03.2016 tarih ve 2016/89 Esas, 2016/289 Karar sayılı kararıyla 15.09.2015-28.02.2017 tarihleri arasında ve Yüksek Hakem Kurulunun ….11.2018 tarih ve 2018/1066 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararıyla 01.04.2018-31.03.2020 tarihleri arasında yürürlüğü bulunan toplu … sözleşmesinin işyerinde uygulanmasının karar altına alındığını, toplu … sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, bayram yardımı, gece çalışması ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacaklarla ilgili zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir … sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firmanın işçisi olduğunu, davalı …’ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Yüksek Hakem Kurulu kararının davalı Şirket yönünden bir bağlayıcılığının bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun(4734 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre değil aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, ihale edilen işlerin bu kapsamda yer almadığını, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine göre müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından doğan alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu … sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hüküm altına alınan alacaklar nedeniyle davalı Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının davalıdan ihale ile … alan yüklenici firmalarda çalıştığını, davacının taleplerinden sözkonusu bu firmaların sorumlu olduğunu, firmalarla sendika arasında yapılan toplu … sözleşmesi görüşmelerinin müvekkili yönünden bağlayıcılığı bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla hükmedilen alacaklara uygulanan faiz türünün hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının trafo merkezi elektrik teknisyeni olarak çalıştığı, sendika üyesi olduğu, toplu … sözleşmesinden faydalandığı, dava dışı Şirketlerle davalı Şirket arasında 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davalının asıl işveren sıfatıyla talebe konu alacaklardan sorumlu olduğu, hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz türünde hata olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf yoluna başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin yanı sıra kabul anlamına gelmemek üzere Mahkemece karara dayanak kabul edilen bilirkişi raporunda hesaplanan alacak kalemlerinin olması gerekenden fazla hesaplandığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu, 4734 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (g) bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.