Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/8756 E. 2022/11212 K. 05.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8756
KARAR NO : 2022/11212
KARAR TARİHİ : 05.10.2022

MAHKEMESİ : … 30. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : … 7. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalıştığını, Türk … Sendikası üyesi olduğunu ve toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, ilgili emir üzerine yurt içinde geçici olarak görevlendirildiğini, müvekkiline davalı İdare tarafından 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun (6245 sayılı Kanun) 15 inci maddesi kapsamında başka bir birliğe geçici olarak görevlendirildiği gerekçesiyle sadece gidiş ve dönüş yol ücreti ödendiğini; ancak anılan Kanun’un 14 üncü maddesinde düzenlenen yevmiye ücretinin ödenmediğini, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinin 66 ncı maddesinin (c) bendi uyarınca harcırahlı olarak yurt içinde geçici görevlendirilmesi sebebi ile davacıya 2,5 katı yemek bedelinin ayrıca ödenmesi gerektiğini ileri sürerek geçici görevlendirme nedeniyle 6245 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ödenmesi gereken yevmiye ücretinin (bakiye harcırahının) ve geçici görevlendirilme nedeniyle 25, 26 ve 27. dönem toplu iş sözleşmelerinin “Yemek yardımı” başlıklı 66 ncı maddesi uyarınca yemek yardımının 2,5 kat olarak nakden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle görev yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu, davacıya yönelik talep konusu alacaklara ilişkin olarak yapılan işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 6245 sayılı Kanun ve toplu iş sözleşmesinin 56 ncı maddesi gereği harcırah talep edebileceği, davacının geçici görevlendirme sırasında yol masraflarının işverence karşılanmış olması ve geçici görev yolluğunun verilmiş olması da dikkate alındığında davacının harcırahtan yararlanacağının anlaşıldığı, yine toplu iş sözleşmesinin 66 ncı maddesinde geçici görevde olunan dönemde yemek ücretinin 2,5 kat olarak ödeneceğinin belirtildiği, davacının kazandan yararlanması nedeniyle ücretin ödenmediği, dosyaya sunulan kayıtlardan davacının kazandan yararlandığının anlaşıldığı; ancak toplu iş sözleşmesinde geçici görevlendirmelerde kazandan yararlanılması hâlinde yemek ücretinden yararlanılamayacağına dair kısıtlayıcı bir kaydın olmadığı; bu nedenle işçi lehine yorum ilkesi ve toplu iş sözleşmesinin açık hükmü karşısında ayni yardımdan yararlanmış olsa dahi davacıya yemek yardımının 2,5 kat ödenmesi gerektiği, harcırah alacağındaki temerrüt tarihinin toplu iş sözleşmesine göre görev başlangıcından itibaren 3 günün bitiminden sonraki gün olarak alınması gerektiği, yemek yardımı alacağının ise temerrüt tarihinin geçici görevlendirmenin bitiminden sonraki gün olduğu, toplamda 50 dosyaya kadar açılan seri davalarda tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine hükmetmek gerekli olduğu ve bu nedenle tam ücretin %50’si oranında vekâlet ücreti hükmedildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İdarece yapılan işlemlerin mevzuata ve toplu iş sözleşmesine uygun olduğunu, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği itirazlarının değerlendirilmediğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının göreve gönderildiğinde kendisine göreve gidiş, görevden dönüş yolluğu ve yol masrafları ile görev harcırahı dâhil tüm ödemeler yapıldığını, personelin işyerine teslim etmiş olduğu puantaj takip çizelgesinde kazandan beslendiği tespit edilen günler için, toplu iş sözleşmesinde atıfta bulunulan 6245 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile emirler doğrultusunda harcıraha hak kazanmadığı için yurt içi geçici görev harcırahı ve 2,5 kat yemek yardımı ödemesi yapılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
“…
Somut olayda davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün halinde Dairemizce dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda, davacı işçinin 04/11/1997 tarihinden itibaren Türk … Sendikası’na üye olduğu, yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinden yararlandığı, tekerlekli araç elektrik tamircisi olarak çalışmasının da dava tarihinde devam ettiği, taraflar arasında arabuluculuk görüşmesinin gerçekleştirildiği ve anlaşamama son tutanağının düzenlendiği, uyuşmazlığın toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığı ve işçi-işveren uyuşmazlığı niteliğinde olması sebebiyle davada adli yargının görevli olduğu, dava ve ıslah tarihleri ile hesaplama yapılan dönemlere göre alacakların zamanaşımına uğramadıkları ve davanın kısmi dava şeklinde açılmasında hukuki yarar bulunduğu tespit edilmiştir.
Toplu İş Sözleşmesi ilgili hükümlerinin atıf yaptığı Harcırah Kanunu’nun 14. maddesinin uygulanması gerektiği ve davacının aynı Kanun’un 15. maddesi kapsamında “askeri birlik” kavramı içinde olmadığı, kendisine harcırah ödemesi yapılması gerektiği ve yazılı şekilde harcırah alacağının hüküm altına alınmasında hata bulunmadığı tespit edilmiştir.
Yemek yardımı alacağı bakımından ise, toplu iş sözleşmesinin 66.maddesinin a, b ve c bentlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu, yemek yardımının ayni olarak sağlanmasının kural olduğu, istisna halin b bendinde açıklandığı ve davacı gibi harcırahlı işçilerin bu bent kapsamında olmadığı, c bendinde harcırahlı olarak yurt içinde geçici görevlendirilenlerden ise yemek yardımını ayni olarak alanların ayrıca nakten ödemeden faydalanamayacağının gösterildiği, davacının harcırahlı olarak geçici görevli olduğu dönemde ayni olarak (kazandan beslenme/kazandan yararlanma) yemek yardımından faydalanması halinde toplu iş sözleşmesinin 66/c bendinden yararlanamayacağı ancak yemek yardımının ayni olarak sağlanmadığı takdirde söz konusu bendin uygulanabileceği, bu itibarla, imzalı puantaj takip çizelgesine göre davacının kazandan faydalandığı sütununda evet seçeneği işaretli olduğu gibi davalı tarafça sunulan diğer belgeler ile çelişkili bir durum tespit edilmediğinden, davacı işçinin yemek yardımından ayni olarak faydalandığı hususu ispat yükü üzerine bulunan davalı tarafından usulünce ortaya konulmakla bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle kaldırılması ve yemek ücreti talebin reddine karar verilmesi yoluna gidilmiştir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 26/01/2022 tarih 2022/215 Esas 2022/1049 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir).
…” gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; toplu iş sözleşmesinde açık bir şekilde; “c. harcırahlı olarak yurt içinde geçici göreve, kurs ve seminere gönderilenler ile birlik ve kıta ile intikal eden işçilere yemek yardımı 2,5 kat olarak nakden ödenir.” hükmünün yer aldığını, bu hükmün yok sayılarak işveren lehine yorum yapılmasının hatalı olduğunu, yemek ücretini sadece kazandan faydalanıp faydalanmamaya bağlı bir ücret gibi değerlendirmenin somut gerçeklere aykırı olduğunu, söz konusu ücretin sendika üyelerinin meşakkatli görevlendirmeleri için belirlenen ek bir menfaat olduğunu, toplu iş sözleşmesi gereğince 2,5 kat nakdi yemek yardımının verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; İdarece yapılan işlemlerin mevzuata ve toplu iş sözleşmesine uygun olduğunu, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği yönündeki itirazlarının değerlendirilmediğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının göreve gönderildiğinde, kendisine göreve gidiş, görevden dönüş yolluğu ve yol masrafları ile görev harcırahı dâhil tüm ödemelerin yapıldığını, personelin işyerine teslim etmiş olduğu puantaj takip çizelgesinde kazandan beslendiği tespit edilen günler için, toplu iş sözleşmesinde atıfta bulunulan 6245 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile emirler doğrultusunda harcıraha hak kazanmadığından yurt içi geçici görev harcırahı ve 2,5 kat yemek yardımı ödemesi yapılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının geçici görevlendirmeler sebebi ile yevmiye (bakiye harcırah) ve yemek yardımı alacaklarınına hak kazanıp kazanmadığı ve hak kazanmışsa alacakların hesabı hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve371 inci maddeleri.

2. 6245 sayılı Kanun’un 12, 14 ve 15 inci maddeleri.

3. 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.