YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8451
KARAR NO : 2022/9123
KARAR TARİHİ : 14.09.2022
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kuruma bağlı kömür ocağında çalıştığını, davacının yaptığı işin asıl … olduğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının Kurum işçisi sayılması gerektiğini, davacı işçi baştan itibaren davalı Kurum işçisi olarak çalıştığından ilave tediyeye hak kazandığını ileri sürerek ilave tediye alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’i ve husumet itirazlarında bulunduklarını, davacının yaptığı işin asıl … değil yardımcı … olduğunu, Kurum ile davacı arasında bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, aynı ihale kapsamında çalışan bir işçinin açtığı işe iade davasında muvazaanın tespit edilmediğini ve kararın onandığını, Kurum personeli olmayan davacının ilave tediye talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ocakta kömür üretimi yapılabilmesi için drakline ve elektrikli ekskavatörlerle kömürün üzerindeki örtü tabakasının alınması (dekapaj işi), kazılan toprağın döküm sahasına taşınması ve kömüre ulaşıldığında da çıkartılan kömürün stok sahalarına taşınması işlerinde ağır tonajlı kaya kamyonlarının kullanıldığı, bu kamyonların çalışması esnasında makinaların ihtiyacı olan bakım, onarım, yağlama, gresleme gibi işlerin gerek ocak sahasında, gerekse de tamir bakım atölyelerinde yapıldığı, bu işin şirket çalışanları tarafından … Kömür İşletmeleri Kurumuna ait forklift, vinç vb. makina, ekipman, yedek parça ve malzeme kullanılarak Kurum kadrolu çalışanları ile birlikte yapıldığı, kullanılan ekipmanların Kuruma ait olduğu ve bu sebeplerle davalı Kurum ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava şartı yokluğu, hukuki yarar yokluğu, husumet itirazları ile zamanaşımı def’in dikkate alınmadığını, gerekli araştırma, keşif ve özellikle muvazaa tespiti yapılmadan Mahkemece ön yargılı olarak davacının yaptığı işin muvazaalı olduğu kabul edilerek verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, ihale konusu işin yardımcı … olduğunu, yüklenici firma işçileriyle birlikte aynı işi yapan personelin bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Somut olayda; davacı davalı … yerinde tamirci olarak çalışmaktadır. Dosya içerisinde mevcut hizmet alım sözleşmelerinden (dairemizce seri nitelikte istinaf incelemesi yapılan dosyalardan 2021/2291 esas sayılı dosya içerisinde bulunan ve delil olarak ibraz edilen cd içeriğinde bulunan sözleşme örneğinin yazılı çıktısı alınarak baş dosyaya eklenmiştir) ihale konusu işin “GLİ Müdürlüğü açık ocaklarda çalıştırılmakta olan Komatsu 630 ES, 85D Wabco, 75/B Wabco (Treyler) kamyonlar, çeşitli marka ve kapasitedeki hidrolik eksavatörler, yükleyiciler, grayderler, delik makineleri, buldozerler, sondaj makineleri, vinçler, yol silindirleri, traktörler, kaynak makineleri, forkliftler, sabit jeneratörlerin Dizel motorları, seyyar aydınlatma jeneratörleri ile anfo kamyonları, hafif vasıta araçları ve kamyonların; 12 ay süreyle çeşitli unvanlardaki toplam 99 personel ve şoförüyle birlikte 2 adet yağlama kamyonu, 2 adet 4×4 pikap, 1 adet kamyonet ve 2 adet 4×2 pikap ile teknik şartnamede belirtilen tamir, bakım işlerinin yaptırılması işi” olduğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu periyodik bakım ve onarım ihalesinde oto bakımcı olarak çalışan davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun şekilde çalıştırıldığı, alt işverene verilen işin doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan bir … olmayıp yardımcı … kapsamında olduğu, davalı kurum ile diğer dava dışı şirketler arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olarak kurulduğu anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece davacının çalıştığı sözleşme kapsamı ve yapılan … ile ilgili emsal olarak kabul edilen dosyalarda mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanıklar; şirket sigortalısı işçilerin yukarıda açıklanan sözleşme kapsamında çalıştığını, aynı işi yapan kadrolu işçilerin de olduğunu, arıza üzerine durumun makine sicil birimine bildirildiğini, makine sicil biriminin ise, yüklenici firmanın teknik personeline arızayı ilettiğini, iletilen arızanın yüklenici firma işçileri tarafından giderildiğini beyan etmişlerdir.
Davalı Kurum tarafından ihbar olunan dava dışı şirketlere verilen … yardımcı … niteliğindedir. Yardımcı işin bir kısmının alt işverene verilmesi mümkündür. Başka bir anlatımla, hizmet alımı yapılan yardımcı işte hem asıl işverenin hemde alt işveren işçisinin çalışması asıl işveren-alt işveren ilişkinin geçerliliğine halel getirmez. Bu itibarla davalı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ve davacının davalı Kurumun işçisi olduğuna ilişkin tespit yerinde değildir. ( aynı yönde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/11711 esas 2021/16013 karar sayılı ilamı) Anılan gerekçeler ve emsal yüksek Yargıtay içtihatları dikkate alındığında davalı tarafın istinaf talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. … ” şeklindeki gerekçe ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun ) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu işin, doğrudan üretim organizasyonu içinde olan asıl … olduğunu, davacının yaptığı işin Kurumun kömür çıkarma işinde kullandığı … makineleri ve araçların tamir ve bakımları olduğunu, bu nedenle asıl işin yürütülmesi için sürekli yapılması gereken rutin bir işin yardımcı … olduğunun kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, aynı ihale dönemi için daha önce Mahkemenin muvazaa kararı verdiğini ve bu ilâmların kesinleştiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … Genel Müdürlüğü ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 370 ve 371 inci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun
‘un 1 inci maddesi şöyledir:
“Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan … Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve … Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır.”
3. 4857 sayılı … Kanunu’nun “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:
“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde … alan ve bu … için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile … aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, … sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
4. Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin “Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları” kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:
“Alt işverene verilen …, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen … işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir … olmalıdır.”
5. Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/11711 Esas, 2021/16013 Karar sayılı ilâmı .
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.