Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/8258 E. 2022/8903 K. 13.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8258
KARAR NO : 2022/8903
KARAR TARİHİ : 13.09.2022

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 14.03.2013 – 02.07.2014 tarihleri arasında davalı Şirket tarafından yapımı üstlenilen Sen Petersburg havaalanı inşaatı projesinde … makinesi tamir ustası olarak çalıştığını, … sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, davacının ayda bir gün tatil yaptığını, haftada yedi gün 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, dinî bayramların bir günü hariç tüm genel tatillerde çalıştığını, ücretinin 1.500,00 euro olduğunu, ücretin 200,00 euro kısmının Rusya’daki banka hesabına, kalan kısmın ise …’deki hesabına yatırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket nezdinde 09.08.2013-30…..2014 tarihleri arasında çalıştığını, … sözleşmesinin davacının talebi üzerine ikale sözleşmesi ile sona erdirildiği, tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının çalışma süresinin bir yılı doldurmadığını, … sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, ikale sözleşmesi ile davacıya makul yarar sağlandığını, puantaj kayıtlarından belirlenen fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretlerinin bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen çalışma sürelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Davacının yaptığı … gözetilerek sözleşmenini belirsiz süreli olduğunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. İmzalı Türkçe ibareler içeren ikale sözleşmesinin bulunmadığı, davacının Rusça dilini bildiği davalı tarafça belgelenmediğinden davalı tarafça sunulan yabancı dil ibareli evraklar hükme esas alınmamıştır. … bitimi sebebinin haklı fesih sayılmayacağı, davalı tarafça ihbar öneli de verilmediği anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı kanaatine varılmıştır.

Davacı taraf ayda bir gün hariç diğer günlerde davacının 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiştir. Davalı taraf puantaj kaydı, işe giriş – çıkış kayıtları, vardiya çizelgesine dair bir takım Rusça evraklar sunmuştur. Bordro ve puantaj kayıtlarının Rusça dilinde olması ve davacının imzasını içermediği anlaşıldığından bu evraklara itibar edilmemiştir. Tanık beyanları kapsamında davacının ayda 2 hafta tatilinde çalışmak suretiyle çalıştığı günlerde 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştığı, ara dinlenmesi de düşüldüğünde davacının haftalık fazla çalışma süresinin 16,25 olduğu belirlenmiştir .

Davacı taraf davacının UBGT günlerinde çalıştığını, karşılığının ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı tarafça sunulan Rusça dilindeki puantaj kayıtlarına itibar edilmemiştir. Tanık beyanları değerlendirildiğinde davacının yılbaşı hariç diğer UBGT günlerinde çalıştığı anlaşılmakla hükme elverişli ve yeterli hesap raporuna göre %30 hakkaniyet indirimi de dahil edilmek üzere davacının brüt 691,25 Euro UBGT alacağının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkeme kararında tespit edilenin aksine davacının davalı nezdindeki hizmet süresinin kesintisiz ve aralıksız olarak 14.03.2013-02.07.2014 tarihleri arasında 1 yıl, 3 ay, 18 gün olduğunu, kıdem tazminatı tavanı kamu düzenini ilgilendirmekte ise de kıdem tazminatının … parasıyla ödenmesi gerektiği yönünde bir yasal düzenleme bulunmadığını, davacı işçinin yurt dışı işyerinde euro üzerinden ücret aldığını, dava dilekçesinde de euro üzerinden istekte bulunulduğunu, kıdem tazminatının … lirası olarak hesaplanıp hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirket ile davacı arasında imzalanan … sözleşmesinin muhtelif hükümlerinde işbu sözleşmeden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda … hukukunun uygulanacağının kararlaştırıldığını, bu kapsamda huzurdaki dava konusu uyuşmazlığa … hukukunun uygulanması gerektiğini, davaya konu … sözleşmesinin ikale sözleşmesi ile sona erdiğinden davacının işçilik alacakları ücretine hak kazanmasının mümkün olmadığını, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili Şirket tarafından davacı tarafın hak kazandığı tüm ödemelerin kendisine zamanında ödenmiş olup davacının müvekkili Şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, dinlenen tanıklar ile davacı arasında menfaat birliği bulunduğunu, davacının müvekkili Şirket nezdinde çalıştığı dönem boyunca ücret bordrolarının tamamını herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin teslim aldığını, faiz başlangıç anının hukuka aykırı olduğunu, ıslah edilen kısım için ıslah anının esas alınması gerektiğini, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
1-Davacı işçi son aylık ücretinin net 1.500,00 Euro olduğunu ileri sürmüştür. İddia edilen ücretin banka kayıtları ve tanık ifadeleri uyumlu olduğu görülmüştür. Bu nedenle ücretin 1.500,00 Euro olarak kabulü dosya kapsamına ve toplanan delillere uygundur.
2-Davacının davalı işveren nezdinde kurum kaydı bulunmamaktadır. Davacının hizmet süresinin yurt dışı giriş çıkış ve tanık ifadeleri doğrultusunda 14.03.2013 – 30…..2014 tarihleri arasında toplam 1 yıl, 1 ay, 21 gün olarak tespit edilmesi yerindedir.
3-Dava konusu uyuşmazlığa, Türkçe dilinde taraflar arasında imzalanan bir sözleşme bulunmaması ve kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle … Hukukunun uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir.
4-Yargılama aşamasında davalı tanık dinletmemiş, davacı ise iki tanık dinletmiştir. Dosya içeriğinden, davacı tanıklarının işverene karşı davasının bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı tanıklarının işverene karşı davalarının olması tek başına bu tanık beyanlarına itibar edilmeyeceğini göstermez. Asıl olan tanıkların gerçeği söylemeleri olup davacı işçiye tüm ücretlerinin eksiksiz ödendiğini savunan işverenin bu savunmasını ispat edemediği, davacının fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazandığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının hesaplanmasında bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
5-Tüm dosya kapsamından ispat yükü üzerinde olan işveren tarafından dosyaya … sözleşmesinin feshi yönünden hiçbir bilgi ve belge sunulmadığı, … akdinin işveren tarafından ihbar öneli verilmeden ve haklı bir neden olmadan feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığı anlaşılmıştır.
6-Davaya ve ıslaha karşı zaman aşımı gözetilmiş olup davalının bu konudaki itirazı da yersizdir.
7-Davalının davadan önce temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığından kıdem tazminatı dışındaki alacaklar yönünden temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmesinde de talebe ve usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
8-Ne var ki mahkemece davacının Euro para birimi üzerinden yaptığı kıdem tazminatı isteği “kamu düzeni” gerekçesiyle TL para birimi üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınmış olup varılan sonuç hatalıdır. İsteğin kıdem tazminatı tavanı gözetilerek Euro para birimi üzerinden kabul edilmesi gerekmektedir. Buna göre fesih tarihi olan 02.07.2014 tarihindeki kıdem tazminatı tavanı ise 3.438,22 TL olduğundan davanın kıdem tazminatına esas ücreti; 3.438,22 TL / 2.9163 = 1.178,97 Euro/brüt’tür. Hizmet süresi 1 yıl, 1 ay, 21 gün olan davacının ;
1.178,97 Euro x 1 yıl = 1.178,97 Euro
1.178,97-EURO x 1 ay / 12 = 98,24 Euro
1.178,97-EURO x 21 gün / 365 = 67,83 Euro
+——————————————————————
Toplam 1.345,04 Euro/brüt kıdem tazminatı alacağının bulunduğu tespit edilmiştir….” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işverençe … sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı … Kanunu’nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve temyiz sebeplerine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.