Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/6374 E. 2022/7129 K. 07.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6374
KARAR NO : 2022/7129
KARAR TARİHİ : 07.06.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 10. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 5. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı alt işveren şirketler aracılığı ile davalıya ait Akdeniz Üniversite Hastanesinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) uyarınca mevcut mali ve sosyal hakları korunarak davalı Kurumda sürekli işçi kadrosuna alındığını, ihale şartnamesinde asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak ücret belirlendiğini, 02.04.2018 tarihinde asgari ücretin belirli bir oranda fazlası ile kadroya girdiğini, davalı Kurum ile müvekkili arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmeleri kapsamında çalışırken alınan ücret ve ferileri korunur. Ücret tipi yevmiye üzerinden ödenir.” hükümlerine yer verildiğini, ancak ücret ve buna bağlı alacakların eksik ödendiğini ileri sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin, öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacı ile imzalanan iş sözleşmesi hükümleri kapsamında davacının herhangi bir fark alacağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
” … ücreti asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak belirleyen açık bir iş akti bulunmadıkça ücretinin asgari ücrete oranlanarak belirlenmesi gerektiği iddiasının temelsiz kalacağı, olayda böyle bir (hüküm içeren) iş aktinin bulunmadığı, davacı taraf sözleşmenin 10. Maddesinde:”Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışırken alınan ücret ve ferileri korunur. Ücret tipi yevmiye üzerinden ödenir.” şeklindeki hükme dayanmakta ise de asıl-alt işveren arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacının asgari ücretin %120 fazlasına karşılık gelen Türk Lirası ücret miktarıyla çalışırken kadroya geçtiği gözetilerek belirlenen bu ücret miktarı korunarak sürekli işçi olarak çalışmasına devam ettiği, ücretin TL bazında korunduğu ve bunun iş sözleşmesi 10. Madde hükmüne uygun olduğu, bu maddeden her yıl asgari ücretin %120 fazlası oranında ücretin belirlenerek ayrıca buna TİS gereği %4 zam yapılması gerektiği şeklinde bir sonuca varılamayacağı, kanun koyucunun da sürekli işçi kadrolarına alt işveren işçilerini alırken amacının bu olmadığı hem lafzi hem amaçsal yorum ile anlaşılmakta olup davacıya davalı tarafça ödenen ücretin yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine uygun olduğu, davacının ücret/ilave tediye/ikramiye fark alacaklarının bulunmadığı, bilirkişi raporunda bir kısım alacak hesaplamaları yapılmış ise de bilirkişinin iş akdindeki 10. Madde hükmünü davacı iddiası doğrultusunda yorumlayarak alacak çıkardığından mahkememizce bilirkişi raporunun hukuki tespit içeren bu kısmına değer verilmeyerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin Üniversite ile imzalanan bireysel iş sözleşmesinde açıkça belirlendiğini, davacı kadroya geçmeden önce ihale şartnamesinde yazılı olduğu üzere asgari ücretin belirli bir oranda fazlası ile çalışmakta olup aynı koşullarda ve ihale şartnamesine atıf yapılmak üzere ücretinin belirleneceğinin açıkça yazılı olduğunu, davacının ücretinin tek taraflı olarak düşürüldüğünü ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Dairemizce benimsenen Yargıtay 9. H.D’nin 28/10/2020 gün ve 2020/54664 Esas, 2020/14048 Karar sayılı ilamındaki normatif düzenleme ve ilkeler ile yine bu doğrultuda Dairemizce verilen benzer nitelikteki kararlar nazara alındığında, davacı işçinin kadroya alınmasıyla birlikte işverenle imzalanmış sözleşmesinin ücreti belirleyen 10. Maddesindeki düzenleme de göz önüne alındığında davacı işçi için fark ücret ve bağlı olarak ücret farkına dayanan diğer dava konusu alacak koşulları da oluşmadığı … ” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1.20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesinde belirtilen kamu idareleri ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda ve yine maddede belirtilen idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 04.12.2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olanların, maddede öngörülen şartları taşımaları, yazılı olarak başvurmaları ve yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla sürekli işçi kadrolarına geçirilecekleri düzenlenmiştir.

2. 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
“…
Sürekli işçi kadrolanna geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklan, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu iş sözleşmesi bulunmakta birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklan, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenir. …
…”

3. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri’nin ilgili bölümü şöyledir:
“375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesinin altıncı fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağı düzenlemiştir. Geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri aşağıda yer almaktadır.
ÜCRET ZAMMI:

01.07.2018- 31.12.2018 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 30.06.2018 tarihinde almakta olduklan günlük çıplak ücretlerine 01.07.2018 tarihinden itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
01.01.2019- 30.06.2019 tarihleri arası ücret zammı:
İşçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 (yüzde dört) oranında zam yapılmıştır.
…”

4. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) “Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi” kenar başlıklı 22 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
“İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. …”

5. 4857 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, “Her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin yasal olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen yasal bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz.” düzenlemesini içermektedir.

6. 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.