YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6306
KARAR NO : 2022/7069
KARAR TARİHİ : 06.06.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 42. İş Mahkemesi
Taraflar arasında … 42. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit-alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak davanın reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının alt işveren işçisi veri giriş personeli olarak çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, geçiş sırasında asgari ücretin %26 fazlası ücret alırken Çalışma Bakanlığının 01.02.2019 tarihli görüş yazısı gerekçe gösterilerek ücretinin düşürüldüğünü ve bunun üzerine ücretine sadece %4 zam uygulandığını, bu yapılan uygulamanın 4857 sayılı İş Kanunu’nun 62 ve 22 inci maddelerine aykırı olduğunu iddia ederek bu ücret düşüklüğünden kaynaklı ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti fark alacaklarının tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının ücretine Çalışma Bakanlığının ilgili yazısı dikkate alınarak %4 zam yapıldığını, yapılan uygulamanın yerinde olduğunu, davacıya asgari ücretin % olarak belirli bir oran fazlası ücret ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… 42. İş Mahkemesinin 22.07.2020 tarihli ve 2019/501 Esas, 2020/580 Karar sayılı kararıyla dosya kapsamındaki delillere ve bilirkişi raporlarına göre davacının alt işveren işçisi iken asgari ücretin % olarak belirli oran fazlası ücret aldığı, davacının sürekli işçi kadrosuna da bu şekilde geçişinin yapıldığı, daha sonra ise 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretinin düşürüldüğü, bu düşürmenin kanuni olmadığı, davacının talep ettiği alacaklardan fazla çalışma ile genel tatil ücreti dışındakiler bakımından fark alacaklara hakkı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2021 tarihli ve 2021/534 Esas, 2021/633 Karar sayılı kararıyla;
“…
Davacının geçiş anında imzaladığı sözleşmenin ücret kısmının boş bırakıldığı, Yargıtay tarafından yukarıdaki kararda [Yargıtay 9. HD. 2020/5665-2020/14048 E. K] açıklanan gerekçelerle davacının ücretinin idarece tespiti ile yapılan ödemelerde bir hata bulunmadığı, bu nedenle de davacının fark ücret ve buna bağlı olan diğer taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu anlaşılmaktadır.
…” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin davanın kısmen kabulü yönündeki kararı ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.07.2021 tarihli ve 2021/5624 Esas, 2021/11393 Karar sayılı ilâmı ile “… davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında Bakanlık ile arasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin % 26 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Belirtmek gerekir ki; kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Bu durumda davacının ücreti hesaplanırken iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak 2019 yılı için asgari ücretin % 26 oranında fazlası bulunmalı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre % 4 zam yapılmak suretiyle ödenecek ücret belirlenmeli ve davacının talepleri bu ücrete göre değerlendirilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince bu şekilde hesaplama ile karar veren İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek;
“…
Yargıtay bozma kararı gereğince davacının geçiş anında imzaladığı bireysel iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin % 26 fazlası olarak açıkça ve miktar olarak belirlendiği, buna göre davacının bu ücreti üzerine %4 zam yapılarak YHK kararının uygulanması gerektiği anlaşıldığından ve buna göre ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
…” gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; cevap dilekçesini tekrar ederek yapılan uygulamanın yerinde olduğunu, Yargıtay tarafından emsal dosyalarda davanın reddine karar verildiğini belirterek hükmün usulden ve esastan bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık; Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozmaya uygun olarak verilen kararda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verip verilemeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un “Bozma sebepleri” kenar başlıklı 371 inci maddesi şöyledir:
” (1) Yargıtay, aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı gerekçe göstererek temyiz
olunan kararı kısmen veya tamamen bozar:
a) Hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması.
b) Dava şartlarına aykırılık bulunması.
c) Taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul
edilmemesi.
ç) Karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikleri bulunması.”
2. 6100 sayılı Kanun’un “Bozmaya uyma veya direnme” kenar başlıklı 373 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları şöyledir:
“(2) Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.
(3) Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir. “
3. Değerlendirme
1.Dosya kapsamından Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırıldığı ve davanın reddedildiği, bu kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce, kadroya geçiş sürecinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının ödeneceğinin kararlaştırılması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulduğu ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Bozulan karar Bölge Adliye Mahkemesinin kararı olmakla dosya, kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir.
2. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtayın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar vereceğidir. Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar (Hakan Pekcanıtez, Usul-Medeni Usul Hukuku, C.III., …, On beşinci Baskı, s.2302 vd. ).
3. Somut olayda; Dairemizin bozma kararından sonra dosyanın gönderildiği Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
4. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozma kararına uyulduğuna göre bundan sonra yapılacak iş; bozmaya uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermekten ibarettir. Buna rağmen, daha öncesinde ortadan kaldırılmasına karar verilmekle hükümsüz hâle gelen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek esastan reddine karar verilmesi ve bu doğrultuda hüküm oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.