Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/6140 E. 2022/7381 K. 08.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6140
KARAR NO : 2022/7381
KARAR TARİHİ : 08.06.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 12. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.06.2004 tarihinden fesih tarihine kadar davalı işyerinde çalıştığını, son görevininin bütçe ve yatırımcı ilişkileri yöneticisi, en son ücretinin ise net 6.452,00 TL olduğunu, yol, yemek ve sosyal haklarının yanı sıra ayrıca özel sağlık sigortası, teşvik primi vb. sosyal haklardan yararlandığını, teşvik priminin her yıl aylık ücretinin 5 katına kadar ödendiğini, müvekkilinin normal çalışma saatlerinin hafta içi 5 gün 08.00-17.30 olup çoğunlukla çalışmasının en erken 22.00’ye kadar uzadığını, hatta bazen gece 01.00-02.00′ ye kadar sarkan çalışmalar yapıldığını, bu şekilde çalışmaların ayda en az 1 defa gerçekleştiğini, bazen işyerinde sabahlayıp ertesi gün yine 22.00’ye kadar çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin en az ayda 1 cumartesi ve pazar günü çalışmak zorunda kaldığını, müvekkilinin fesihten önceki 5 ayda ise neredeyse her hafta sonu en azından ayda 3 cumartesi ve pazar günü çalıştığını, müvekkilinin bu fazla çalışma ve hafta tatilinden kaynaklanan alacakların kendisine ödenmediğini, çalışma konusunda herhangi bir iyileştirme yapılmadığını, müvekkilinin kullanmadığı yıllık ücretli izin alacaklarının da bulunduğunu, davalı Şirketçe bu alacakların da ödenmediğini, her sene işyerinde kazanılan primin bir sonraki senenin mart ayında ödendiğini, 2016 yılı teşvik priminin 2017 yılı 3 üncü ayında ödendiğini, 2017 yılında 11 ay çalışan müvekkilinin 11 aylık çalışma süresine ait priminin fesih sonrası ödenmediğini; her biri müvekkili tarafından haklı fesih sebebi olan anılan nedenlerden dolayı müvekkilinin iş sözleşmesini … 3. Noterliğinin 04.12.2017 tarih 59658 yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve teşvik primi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 01.06.2004 tarihinden istifaen ayrıldığı 05.12.2017 tarihine kadar müvekkili Şirkette çalıştığını; kıdem tazminatı yönünden davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediğinin saptanmasının zorunlu olduğunu, davacının müvekkili Şirkette çalışması sırasında yapmış olduğu fazla çalışmalar ile ilgili kendisine fazla çalışma ücretlerinin banka yolu ile ödendiğini, davacının çalışmakta iken kendisine eksik ödendiği ya da ödenmediği yolunda müvekkili Şirketten herhangi bir talebi veya banka yolu ile yapılan ücret ödemelerine dair herhangi bir ihtirazı kaydının bulunmadığını; bununla birlikte davacının mesai saatlerini aşan çalışmasının iş çıkışı gün içinde tamamlanması gereken işlerin bitirilmesi kapsamında çalışma olup fazla çalışma sayılamayacağını, davacıya yöneticileri tarafından verilmiş fazla çalışma talimatlarının bulunmadığını, davacının muhasebe müdürlüğünde çalışmakta olup çalışma, ay sonları, yıl sonları ve dönemsel raporlama dönemlerinde günlük işlemlerin yoğunluk arz ettiğini, davacının üstlenmiş olduğu görev ve sorumluluğu ile işin niteliği gözetilerek 2017 yılında Şirketin ortalama zam oranı %11,53 iken davacıya %21 oranında ücret zammı uygulandığını, davacının fazla çalışma karşılığı almış olduğu ücretin işyerinde kendisine ödendiğini, davacının fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığını, davacının haklı ya da geçerli herhangi bir neden yok iken etik olmayan, oldukça da yakışıksız biçimde birdenbire çekip gidip işe gelmeyerek istifa ettiğini, hiçbir gerekçe belirtmeden telefonla insan kaynaklarına bildirip feshe dayanak gerekçelerin noter marifetiyle gönderilen fesih ihbarnamesi ile öğrenildiğini; davacının hafta tatili ücret alacağının bulunmadığını, davacıya yıllık izinlerinin kullandırıldığını, ayrıldığı tarih itibarıyla kullanılmayan izin hakkının ise ücrete dönüşerek hesap edilip ödendiğini, davacının yıllık izin ücret alacağının bulunmadığını: prim alacağı yönünden davacının muaccel olmuş veya olmamış herhangi bir alacağının bulunmadığını, dava dilekçesinde belirttiği üzere mart 2017 yılında teşvik primi aldığını, davacının 2017 yılına dair hak edip de alamadğı prim alacağının da olmadığını, diğer yönden davacının 5 aylık ücrete kadar teşvik primi aldığı iddiasının da doğru olmadığını, geçmiş 5 yıl bordrolarından da görüleceği üzere davacıya ödenen primlerin ücretinin 1,5- 2,3 katı arasında değiştiğini, Personel Yönetmeliği’nin ilgili maddelerinde çok açık olarak primin dağıtıldığı tarihte çalışmakta olma kuralı bulunduğunu, 2018 yılında müvekkili Şirketin çalışanlarına herhangi bir teşvik primi ödemesi konusunda Yönetim Kurulu kararı alınmadığını, çalışmakta olan personele herhangi bir prim ödemesi de yapılmadığından davacının dava tarihi itibarıyla muaccel olmuş bir prim alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iş sözleşmesini ödenmeyen alacakları nedeniyle haklı sebeple feshettiği, yıllık izin alacağının bulunmadığı, diğer alacaklar yönünden ise işe giriş ve işten çıkış kayıtlarına göre belirlenen alacaklara hak kazandığı, işyerinde prim ödemesi yapıldığı, ancak çalışma süresine göre kıstelyevm hesaplama yapıldığı gerekçesiyle dava konusu alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, davacının iş sözleşmesini fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi nedeniyle feshettiğini, ancak davacının fazla çalışma yaptığında karşılığı fazla çalışma alacaklarının ödendiğini, davacının çalışma süresi dikkate alındığında itiraz etmediğini ve ihtirazı kayıt koymadığını, davacının iyiniyetli olmadığını, davacının fesih sebebinin haklı olmadığını, bu açıdan kendilerinin ihbar tazminatı talep etme hakkının bulunduğunu ve bu hususta mahsup taleplerinin olduğunu, hafta tatili alacağına ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, dosya kapsamında hesaplanan teşvik primi alacağının hatalı olduğunu, davacının 2017 yılına ilişkin teşvik priminin ödendiğini, Yönetim Kurulu kararı alındığı tarihte davacı işyerinde çalışmadığından 2018 yılına ilişkin teşvik primi alacağının söz konusu olamayacağını, bu sebeple kabul edilen alacaklar yönünden davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda;
Taraflar arasında ilk olarak davacının iş akdini fesih sebebi dikkate alındığında fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak iş akdinin feshinin haklı olup olmadığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı … 3.Noterliği’nin 59698 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iş akdini fazla sürelerle mesai ve fazla mesai yaptırılması buna karşılık ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle İş Kanunu 24/2 uyarınca feshettiğini işverene bildirmiştir.
Davacı taraf tüm dosya kapsamına göre işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş akdini feshetmiştir.

Fazla çalışma alacağı yönünden yapılan değerlendirmede ; dosyaya işveren tarafından işe giriş çıkış kayıtları sunulduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın işveren tarafından sunulan kayıtlar dikkate alınarak yapıldığı, sunulan kayıtlarda bordrolarda fazla çalışma alacağı tahakkuku bulunan kısımların dışlandığı, sunulan işveren kayıtlarına göre davacının fesih tarihi itibariyle ödenmeyen fazla çalışma alacağının bulunduğu anlaşılmış olup Mahkemece fazla çalışma alacağına hükmedilmesine bir isabetsizlik yoktur . Davalı vekilinin fazla çalışma alacağına ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.

Fazla çalışma alacağına ilişkin yapılan değerlendirme dikkate alındığında davacının fesih tarihi itibariyle ödenmeyen fazla çalışma alacağı olduğu anlaşılmakla fesih haklı nedene dayandığından mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit olunan miktar doğrultusunda kıdem tazminatına hükmedilmesi yerindedir. Davacı vekilinin kıdem tazminatına ilişkin istinaf nedeninin yerinde olmadığı görülmüştür.

Hafta tatili alacağı yönünden de hükme esas alınan bilirkişi raporunda işveren tarafından sunulan giriş çıkış kayıtlarının dikkate alındığı, sunulan iş yeri giriş çıkış kayıtları uyarınca davacının haftanın 6 günü işe geldiğinde 24 saat kesintisiz uzun kullandığı tespit edildiğinden bu haftalar yönünden hesaplama yapılmadığı, giriş çıkış kayıtlarına göre tespit edilen hem cumartesi hem de pazar aynı anda haftanın kesintisiz 7 günü çalışma yapılar haftalar yönünden toplamda 7 gün için hafta tatili alacağının hesaplandığı, hükme esas alınan raporda yapılan bu hesaplamanın yerinde olduğu anlaşılmakla Mahkemece hafta tatili alacağına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf nedenleri yerinde değildir.
Teşvik primi yönünden davalı vekilince yapılan istinaf itirazının değerlendirmesinde ise; davacı tarafça dava dilekçesinde 2017 yılına ilişkin prim alacağının ödenmediği belirtilerek prim alacağı talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davada bahsi geçen teşvik priminin, iş sözleşmesinin ayrılmaz bir bütünü olan Personel Yönetmeliği’nin 77. maddesinde; “her yıl Genel Müdürlüğün önerisi ve Yönetim Kurulu kararı ile belirlenen esas ve usullerle, belirlenen personel ödeme tarihinde hizmet sözleşmesinin yürürlükte olması kaydıyla, Teşvik Primi ödenebilir. Teşvik Primi kazanılmış hak teşkil etmez.” şeklinde düzenlendiği; 78. maddede ise “Prim Ödemesi” başlığı altında “Genel Müdürlükçe, şirket satış ve hizmet birimlerinde satışların ve karlılığın arttırılmasını sağlamak amacıyla teşvik primleri uygulamaya konulabilir. Konulmuş prim uygulama esasları değiştirilebilir veya tamamen kaldırılabilir. Prim ödeme sistemleri personel açısından kazanılmış hak teşkil etmez.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Sunulan işveren kayıtlarına göre 14/02/2017 ve 07/03/2018 tarihli Yönetim Kurulu kararları ile şirket yönetici ve çalışanlarına Oyak grubundaki çalışmaları da dikkate alınarak performans pirimi verilmesine, verilen performans priminin hesaplanması ve dağıtımının genel müdürün önerisi ile yönetim kurulu başkanının onayı ile uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Teşvik primi alacağı yönünden dosyaya sunulan kayıtlara göre; davacıya prim ödendiği tarafların kabulünde olup 2017 yılı priminin ödenip ödenmeyeceği, ödenecekse miktarının ne kadar olduğunun taraflar arasında çekişmeli olduğu, işveren kayıtlarına göre davacının 2016 yılına ait priminin 2017 yılında ödendiği, 2017 yılına ait priminin ise ödenmediğinin anlaşıldığı, kök raporda kıstelyevm esasına göre davacının prim alacağının belirlendiği, kök rapordan sonra sunulan emsal çalışanlara ödenen prim alacağı ortalamaları değerlendirilerek yapılan hesaba ilişkin ek rapordaki prim alacağının ıslah edilen tutardan daha fazla olduğunun anlaşıldığı, Mahkemece kök raporda belirtilen ve ıslah edilen miktar doğrultusunda kıstelyevm usulü ile belirlenen prim alacağı talebinin kabul edildiği, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği prim alacağının ödemesi bakımından ödeme anında çalışma şartının geçersiz olduğu ve kıstelyevm hesabı ile belirlenecek satış primine hak kazanıldığı, bu doğrultuda davalı işverene karşı açılıp sonuçlandırılan … Bam 28 HD 2017/4355 E. 2020/386 K, … Bam 2017/3403 E. 2020/ 379 K. Ve Yargıtay 9 HD 2017/5205 E. 2017/4844 K sayılı ilamlarında da teşvik pirimi alacağı taleplerinin kıstelyevm usulü hesaplanarak kabul edildiği görülmekle Mahkemece davacı lehine teşvik pirimi alacağına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde değildir.
…” gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde belirttiği nedenlerle kararı temyiz ederek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshetmediği ve talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı ile karşılığının ödenip ödenmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24, 41, 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.