Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/6055 E. 2022/7067 K. 06.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6055
KARAR NO : 2022/7067
KARAR TARİHİ : 06.06.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 19. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;…Belediyesi ile … Sendikası arasında 15.06.2014 tarihinde toplu iş sözleşmesi imzalandığını, toplu iş sözleşmesine göre daha önceki toplu iş sözleşmesi döneminde sendikalı işçiler için öngörülen yemek, süt ve yoğurt yardımının, 15.08.2014 tarihinden itibaren 150,00 TL’sinin bütün işçilere yemek yardımı; geriye kalan 300,00 TL’nin ise sadece toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye işçilere yevmiye artışı şeklinde süt ve yoğurt yardımı olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacının … Sendikasına 20.11.2014 tarihinde üye olduğunu, davacıdan bu tarihten beri üyelik aidatı kesildiğini, bu süreçte davacıya sadece yemek yardımı ücreti ödendiğini, ayrıca ödenmesi gereken yevmiye artışı şeklindeki yoğurt ve süt parasının, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte davacının sendikaya üye olmadığı gerekçesiyle haksız bir şekilde ödenmediğini, davalı Belediye aleyhine aynı konuda, başka bir işçi adına açtıkları davanın kabul ile sonuçlandığını ve hükmün Bölge Adliye Mahkemesince onandığını ileri sürerek süt ve yoğurt yardım parası alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, … Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 27.03.2014 tarihli ve 80 sayılı kararı ile davalı işverene devredildiğini, 15.04.2014 tarihinden itibaren davalı Kurumda çalıştığını, davacının 20.11.2014 tarihinde … Sendikasına üye olduğunu, davacının daha önce Ovaeymir Belediyesi ile toplu iş sözleşmesi imzalanan Genel İş Sendikası üyesi olduğunu, 05.03.2013 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin 15.01.2013-14.04.2014 yürürlük süreli olduğunu, bu sözleşmede süt ve yoğurt yardımı verilmesinin kararlaştırılmadığını, davalı Kurum ile Belediye-İş Sendikası arasında 15.06.2014-14.06.2017 yürüklük süreli toplu iş sözleşmesine göre her ay ücret ile birlikte süt ve yoğurt yardımı alan işçilere 300,00 TL’nin 15.08.2014 tarihinden itibaren mevcut günlük yevmiyelere ekleneceği ve tüm işçilere her ay ücret ile birlikte 150,00 TL yemek yardımı yapılacağını, kısaca bu sözleşme maddesi ile amaçlananın tüzel kişiliği sona ererek davalı Kuruma devrolunan kurumlardaki işçilerin ücretlerine ek olarak ödenen süt ve yoğurt yardımı kazanımlarını korumak olduğunu, davacıya sendikaya üye olduğu 26.01.2015 tarihinden itibaren aylık 150,00 TL yemek yardımı yapıldığını ve ayrıca her yıl tüketici fiyat endeksi oranında zam yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Gerek 6356 sayılı Kanunun 39/2. Maddesi gerek toplu iş sözleşmesinin 4/C-D maddeleri göz önüne alındığında toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikası olan … Sendikası üyelerinin yararlanması gerektiği, yine toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanların ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren, yararlanacağı düzenlenmiştir.
TİS’in 4/C maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 39. Maddesi hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde davacının TİS’in 37/D maddesi hükmünden davacı üyeliğinin işçi sendikasınca işverene bildirildiği 20/11/2014 tarihinden itibaren 15.06.2014-14.06.2017 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı, davalı işveren tarafından davacı işçiye süt yoğurt yardımı ödemesi yapıldığının ispat edilemediği anlaşılmıştır.

Davacının, toplam süt yoğurt yardımı alacağı 12.867,84 TL hesaplanmış ve yapılan hesaplamanın bilimsel verilere dayalı, dosya içeriğine ve oluşa uygun olduğu anlaşılmış ancak davacı 11.290,92 TL talep ettiği, davacının talebi ile bağlı kalınarak, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile … Valiliği Devir Tasviye ve Paylaştırma Komisyonunun 27.03.2014 tarihli ve 80 sayılı kararı ile yeni kurulan davalı Kuruma devrinin gerçekleştirildiğini, davalı Kurum ile yetkili … Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesinin 25.08.2014 tarihinde imzalandığını, ancak yürürlüğünün 15.06.2014 – 14.06.2017 tairhleri arasında geçerli olmak üzere belirlendiğini, davacının ise bu Sendikaya 13.11.2014 tarihinde üye olduğunu, davacının daha önce çalıştığı Kurum olan il özel idaresi bünyesinde faydalandığı toplu iş sözleşmesi ile süt – yoğurt adı altında herhangi bir kazanımı bulunmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle usulden reddi gerektiğini, ıslah edilen tutarın zamanaşımına uğradığını, dava konusu alacağa mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesinin yerinde olmadığını, bilirkişinin hesaplamasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. .

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“… Mahkemenin; davacının, sendika üyeliğinin TİS 37/D 4. maddesine göre işverene bildirildiği tarihten itibaren süt ve yoğurt yardımı alacaklısı olduğuna dair kabulünde, işveren kayıtları esas alınarak hesaplama yapılması gerekmekle eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında ve ıslaha karşı zamanaşımı definin gözetilmemesinde, ücret niteliğindeki süt ve yoğurt yardımı alacağının mevduata uygulanan en yüksek faizi ile tahsiline dair kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, emsal nitelikteki Dairemizin 2020/1274 Esas – 2021/1377 Karar sayılı dosyasında varılan sonucun da aynı doğrultuda olduğu, şu halde davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla …” gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika üyesi olan ve üyeliği işverene bildirilen davacının, toplu iş sözleşmesi gereği süt- yoğurt yardım parası alacağına hak kazanıp kazanmadığı ile alacağı bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 26 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümleri.

3. 4857 sayılı İş Kanunu’nun eşitlik ilkesini düzenleyen 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu alacağın 25.08.2014 tarihinde imzalanan 15.06.2014-14.06.2017 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alınarak hesaplandığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.