Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/6001 E. 2022/6713 K. 30.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6001
KARAR NO : 2022/6713
KARAR TARİHİ : 30.05.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : Yalova İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 24.11.2020 tarihli ve 2019/243 Esas, 2020/501 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2021 tarihli ve 2021/331 Esas, 2021/389 Karar sayılı kararı ile esası incelemeden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının 15.11.2013 tarihinden itibaren davalıya ait işyerinde operatör olarak çalıştığını, 12.04.2019 tarihli ihtarname ile müvekkilinin ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğundan iş sözleşmesinin taraflarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacının davalı işyerinde haftanın yedi günü, 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, ulusal bayram ve genel tatillerde de çalışmaya devam ettiğini; ancak söz konusu çalışmalarının karşılığı ödenmediği gibi yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını, asgari geçim indirimi alacağının ve bir kısım ücret alacağının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, ilave tediye ve yıllık izin ücreti ile asgari geçim indirimi ve yemek parası alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı tarafça kanuni süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış; davalı vekilince yargılama aşamasında davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında belirtilen tarihler arasında en son brüt 5.133,84 TL ücret ile çalıştığı, davalı tarafça davacının asgari geçim indirimi alacağının ödendiğinin ispat edilemediği, bu sebeple davacı tarafça yapılan feshin haklı nedene dayandığı; davalı işyerinin kamu işyeri olmaması sebebiyle davacının ilave tediye alacağına hak kazanamadığı, davacı tanıklarının aynı işyerinde çalışması bulunmadığından davacının fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığını da ispatlayamadığı, yemek ücretine hak kazanıldığı hususunun da davacı tarafça ispat edilemediği, dosyada yer alan protokol ve ödemelere ilişkin davacı beyanı dikkate alındığında davacının bakiye ücret, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarına ilişkin taleplerinin konusunuz kaldığı gerekçeleriyle davacının asgari geçim indirimi alacağı ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne; yemek ücreti, ilave tediye ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine; bakiye ücret alacağı, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacağı hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, dinlenen tanıklarının bilgilerinin duyuma dayalı olmadığını, tanık beyanlarında bir muğlaklık ve belirsizliğin de söz konusu olmadığını, beyanlarına itibar edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu; davacının ilave tediye alacağına yönelik talebinin reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediğini, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin taraflarına yükletilmesine ilişkin bir talebi de olmadığını, taleple bağlılık kuralına aykırılık teşkil edecek şekilde davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükmedilen vekâlet ücreti miktarının da hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve belirtilen şekilde davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacı işçiye yapılan ödemenin işçilik alacaklarının tamamına ilişkin olduğunu, söz konusu ödemenin kıdem tazminatından da mahsubu gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde, usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvurusu dilekçesinde belirttiği gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve ilave tediye ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususları ile davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “Yargılama giderlerine hükmedilmesi” kenar başlıklı 332 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir.

2. 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) “Fazla çalışma ücreti” kenar başlıklı 41 inci maddesi, “Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma” kenar başlıklı 44 üncü maddesi ve “Genel tatil ücreti” kenar başlıklı 47 nci maddesi hükümleri.

4. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun’un (6772 sayılı Kanun) kapsamına ilişkin 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü.

5. 20.11.2021 tarihli ve 31665 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkra hükümleri.

6. 29.05.1957 tarihli ve 1957/4 Esas, 1957/16 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “… hukuk davalarında hasma tahmili gereken ve muhakeme masraflarından madut bulunan vekalet ücretine diğer muhakeme masrafları gibi mutlak surette talep olunmaksızın re’sen hükmedilmesi icap ettiğine…” denilmek suretiyle yargılama masrafı ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde talep şartının aranmadığı, söz konusu yargılama giderlerinin mahkemece resen hüküm atına alınması gerektiği belirtilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Somut olayda; beyanlarına göre dinlenen tanıkların, davacı ile aynı işyerinde çalışmalarının bulunmadığı, evlerinin yakınlığı sebebi ve akrabalık ilişkisi dolayısıyla davacı ile tanışık oldukları anlaşılmıştır. Çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceğinden, davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlanmadığı gerekçesiyle reddi yerindedir.

2. Davacının çalıştığı davalıya ait işyeri 6772 sayılı Kanun kapsamındaki kamu iş yerlerinden olmadığından davacının ilave tediye alacağının reddedilmesinde de hukuka aykırı herhangi bir yön bulunmamaktadır.

3. İlgili hukuk bölümünde yer verilen İçtihadı Birleştirme Kararı ve 6100 sayılı Kanun’un yargılama giderine ilişkin düzenlemeleri dikkate alındığında, yargılama giderinin Mahkemece resen hüküm altına alınmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Öte yandan; davacı tarafın reddedilen toplam alacak miktarı 103.075,59 TL olup davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesi uyarınca 13.472,18 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi de yerindedir.

4. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kararın gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmış; temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.