YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5784
KARAR NO : 2022/6684
KARAR TARİHİ : 30.05.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Marmaris İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin,…İnşaat ve Ticaret A.Ş. isimli Şirkette 13.04.2012 tarihinde güverte görevlisi olarak çalışmaya başladığını, bu Şirketten 29.02.2016 tarihinde iş sözleşmesi feshedilmeksizin çıkışı yapılarak ertesi gün 01.03.2016 tarihinde … Turizm Seyahat ve Ticaret A.Ş.’de işe girişinin yapıldığını, böylece aynı işverene ait diğer işyerine nakledildiğini, davacının sözleşmenin haksız feshedildiği 26.10.2016 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin … ve … isimli özel yatlarda güverte elemanı olarak çalıştığını ve çalışma dönemi boyunca yılın 6 ayı teknede kaldığı, teknede kaldığı 6 ayda günlük çalışma süresinin 24 saat olduğunu, diğer 6 ay boyunca sabah 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, yaptığı fazla çalışmaların karşılığının ödenmediği, tüm yıl boyunca üç öğün yemek yardımı yapıldığı, iş sözleşmesinin haklı sebep bulunmaksızın feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; usule yönelik itirazlarının olduğunu, davalı müvekkil Şirketlerin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerlerinin … olduğunu ve bu davada … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esasa girilmeksizin davanın reddine karar verilmesini istediklerini, ayrıca davacının talep etmiş olduğu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesinin 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14 üncü maddesi gereğince ihbar önelsiz ve haklı olarak feshedildiğini, davacının taahhüt ettiği işi ifa etmek dışında işverene saygı göstermek ve onun güvenini kötüye kullanmamak gibi borçlarının söz konusu olduğunu ve bu borca aykırı hareket etmesinin işverenin sözleşmesini sürdürmesini imkansız hale getirdiğini, davacının kıdem tazminatı alacağı için talep ettiği faiz oranına itiraz ettiklerini, davacının çalıştığı tüm zamanlara ilişkin aylık ücret ve diğer ücret alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, davacının gemide geçirdiği tüm süreler için kesintisiz çalışma yaptığı iddiasının kabul edilemez olduğunu, davacının olağan dışı iddialarda bulunmuş olmasının bu davayı kötüniyetle ikame ettiğinin tek başına delili olduğunu savunarak haksız ve hukuka aykırı olarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ispatlayamadıkları, davacının iddia ettiği şekilde ve tanık beyanları ile de ortaya koyduğu üzere fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı ve karşılığının ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı, davacının yıllık izinlerini kullandığına dair imzalı belge de sunulmadığı gerekçesiyle fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti taleplerinde uygun indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, gelir vergisi oranının %15 değil %35 olarak dikkate alınması gerektiğini, davacının fazla çalışma alacağının tahakkuk ettirilerek ödendiğini, çalışılan hafta tatillerinin ücretinin de ödendiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ise çalışmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan %30 indirimin yetersiz olduğunu, davacının hiç yıllık izin kullanmadığının kabulünün hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre ve özellikle; iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayanılmaksızın ve ihbar önellerine uyulmaksızın feshedildiği, hesaplamaların kademeli gelir vergisi dilimlerine göre yapıldığı, bordrolarda fazla çalışma tahakkuku bulunmadığı, % 30 indirimin hakkın özüne dokunmayacak nitelikte bulunduğu, davacının ulusal bayram genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalıştığını ispat ettiği, karşılıklarının ödendiğini ise işverenin ispat edemediği, davacının yıllık izinlerinin kullandırıldığını veya fesihten sonra kullandırılmayan yıllık izin ücretinin ödendiğini işverenin ispat edemediği bu itibarla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş akdinin feshinin haklı olup olmaması ile işçilik alacakları istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı Kanun’un 20/2 inci maddesinde “Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.” düzenlemesi bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 32 inci maddesinde ücret, 41 inci maddesinde fazla mesai ücreti, 44 üncü maddesinde ulusal bayram genel tatil ücreti, 46 ıncı maddesinde ise hafta tatil ücreti, 53 üncü maddesinde yıllık izin ücreti düzenlenmiştir.
6100 sayılı Kanun’un 26 ıncı maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. “
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde yıllara göre aldığı ücretlerin 2012 yılında net 1.686,00.-TL, 2013 yılında net 1.750,00.-TL, 2014 yılında net 1.907,00.-TL, 2015 yılında net 3.006,00.-TL, 2016 yılında net 3.040,00.-TL tutarında olduğunu açıklamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının banka hesap kayıtlarının incelenmesinde bankaya yatan miktarların 2012 yılı Haziran ayı sonuna kadar aylık net 1.566,49.-TL, 2012 yılı Temmuz ayından sonuna kadar aylık net 1.686,49.-TL, 2013 yılı Ocak ayından Ağustos ayı sonuna kadar aylık net 1.693,40.-TL, 2013 yılı Eylül ayından sonuna kadar aylık net 1.823,40.-TL,2014 yılı Ocak ayından Eylül ayı sonuna kadar aylık net 1.830,33.-TL, 2014 yılı Ekim ayından sonuna kadar aylık net 2.780,33.-TL, 2015 yılı Ocak ayından Eylül ayı sonuna kadar aylık net 2.790,11.-TL, 2015 yılı Ekim ayından sonuna kadar aylık net 3.006,11.-TL, 2016 yılı boyunca aylık net 3.039,53.-TL ödeme yapıldığının tespit edildiği ve hesaplamaların bankaya yatan ücretler dikkate alınarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacının dava dilekçesinde ücrete ilişkin açıkladığı miktarlar kendisini bağlayıcı nitelikte olduğundan davacının talebini aşan dönemler bakımından banka kayıtlarının esas alınması hatalıdır. Yapılması gereken talebi aşan dönemler bakımından dava dilekçesindeki açıklamaları, talebi aşmayan dönemler bakımından ise davacı temyizinin olmaması nedeniyle davalılar lehine usuli kazanılmış hak olduğu da gözden kaçırılmadan banka kayıtları dikkate alınarak alacakları hesaplama ve hüküm altına almaktır. Yazılı şeklide sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.