Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/5776 E. 2022/6740 K. 30.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5776
KARAR NO : 2022/6740
KARAR TARİHİ : 30.05.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 19. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT

MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının uzun yıllar davalı Şirkette süt toplama görevini yerine getirdiğini, davacının sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar bayram tatili olmaksızın çalıştığını, 31.07.2016 tarihinde işten çıkarıldığını, işten çıkmasına müteakip İNG Bankasından alacaklısı davalı, borçlusu davacı, kefili davacının abisi R.Koç olan 20.04.2012 düzenleme, 28.11.2016 ödeme tarihli, 121.720,00 TL’lik senede ilişkin ödememe protestosunun tebliğ edildiğini, davacının bu senedi meblağ ve vade yazılmaksızın imzaladığını, davalı Şirkete 121.720,00 TL’lik bir borcunun bulunmasına imkân olmadığını, sigortalı bir çalışanın işverenine bu denli yüksek miktarlı bir borç bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının bu senedi icraya koymasının zaten asgari ücretle çalışan ve zor geçinen davacı için geri dönüşü mümkün olmayan zararlar doğuracağını ileri sürerek; davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 30.11.2016 tarihinde protesto edilmiş 20.04.2012 tanzim tarihli, 28.11.2016 vadeli ve 121.720,00 TL’lik senet açısından taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının hayvancılık yapmakta olup kendisine ait pek çok büyükbaş hayvanı bulunduğunu ve davalı Şirketten farklı tarihlerde alınmış pek çok yem borcu olduğunu, aynı zamanda topladığı müstahsillerle, davalıdan aldığı hayvan yemlerini kendi adına sattığını, bu konuda süt aldığı müstahsillerine yani üreticilere davalı Şirketin yemlerini sattığına ilişkin pek çok tanığın bulunduğunu, davalı alacaklının elinde imzası borçlu tarafından inkâr edilmeyen bir senet olup senede karşı bedelsizlik iddiasının ancak ve ancak yazılı belge ile ispatlanabileceğini, davalının elinde bulunan senedin kambiyo senedi niteliğinde olduğu dikkate alındığında davacının iddialarını yazılı delil ile kanıtlamak zorunda olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ile davacının davalı şirket bünyesinde köylerden süt topladığı ve karşılığında yem verdiğinin sabit olduğu, davacının kardeşi ile birlikte işlettiği bir çiftliği bulunduğu, burada elde edilen sütler karşılığında davalıdan yem aldığının tüm tanık beyanları ile anlaşıldığı, tanık olarak dinlenen davalı işyerinde çalışan kişilerin, davalı tarafından kendilerine veya davalıya ait işyerinde çalışan diğer işçilere senet imzalatılmadığını ifade ettikleri, iş ilişkisinden doğan bir senet ilişkisinin bulunmadığı yönünde beyanda bulundukları, davalı tarafça sunulan davacının sahibi olduğu hayvan pasaportlarının dosyada mevcut olduğu, davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi kapsamında bir senedin bulunmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı Şirketin çalışma prensipleri irdelenmeden karar verildiği, davalı Şirketin işinin köylülerden süt toplamak, karşılığında yem ve arta kalan kısmı para ile ödemek olduğu, davalı Şirketin kendi sigortalı çalışanı olan davacı adına yem faturalarını kestiği, köylülerin fatura istememesi nedeniyle bu şekilde yapıldığı, davalı tanığı ve çalışanı olan tanık İ.İnci’nin beyanında belirttiği üzere yemlerin davacı üzerinden dağıtıldığı, satılan yemlere karşılık davacı adına fatura kesildiği, davacıya gerçek bir yem satışı olmadığı, dosyaya sunulan süt makbuzları ile davalı Şirkete davacının kendisinin satın aldığı yemlerin karşılığının süt ile ödendiğinin sabit olduğu, süt bedelinin yem bedelinden yüksek olması dikkate alındığında da davacının yem nedeniyle davalıya borçlu olmasının mümkün olmadığı, davalı tarafından sunulan faturaların tarihlerinin senedin düzenlenme tarihi olan 20.04.2012 tarihinden önce olduğu, davalı Şirketin ticari defterlerinde senede dayanak alacağın yer almadığı, davacının davalı Şirkete borcu olduğu kabul edilse dahi takas mahsup talebi doğrultusunda borcun tespit edilmesi gerektiği, senedin düzenlenme tarihi 2012 yılı iken ödeme tarihinin 2016 yılı olmasının senedin ticari bir ilişkiden doğmadığını gösterdiği iddialarıyla istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Dosya kapsamındaki yazı, bilgi ve belgelere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre Mahkemenin; davaya konu senedin işe giriş esnasında teminat amaçlı olarak verildiğinin davacı tarafından ispat edilemediği, iş ilişkisi dışında aralarında alışveriş bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine dair kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, buna göre davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla…” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 20.04.2012 düzenleme tarihli, 28.11.2016 ödeme tarihli, 121.720,00 TL’lik senet yönünden borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu senetten kaynaklanan borcun sebebinin davacı ile davalı arasındaki iş sözleşmesi olduğu ve senedin işçi tarafından işe giriş esnasında teminat amaçlı olarak işverene verildiği davacı tarafından ispat edilememiştir. Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçenin bu yönüyle dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.