YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5757
KARAR NO : 2022/6690
KARAR TARİHİ : 30.05.2022
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kararın taraflarca tekrar temyizi üzerine kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası İlk Derece Mahkemesi tarafından bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ….. Belediyesi işyerinde çalışmakta iken 2010 yılında Sağlık Bakanlığına devredildiğini, aynı tarihte sendikaya üye olduğunu, Belediyede çalışırken üyesi olduğu sendikanın toplu iş sözleşmesinin uygulanmaması, hatalı uygulanması veya usule aykırı protokol ile yevmiyelerinin düşürülmesi sonucu Bakanlığa devredilirken ücretlerinin düşük gösterildiğini, aynı durumda olanlar için açılan davaların kazanıldığını, işbu dava ile devir tarihindeki yevmiyesinin tespitinin ve devirden sonra Bakanlık ile Sağlık – İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinin uygulanarak yevmiyesinin hesaplanması gerektiğini iddia ederek ücret farkı, ilave tediye farkı, hizmet zammı farkı ve ikramiye farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını, faiz türü ve oranlarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli ve 2017/490 Esas, 2019/50 Karar sayılı kararıyla davacının Yakutiye Belediyesinde çalıştığı dönemde Belediye ile Hizmet- İş Sendikası arasında 01.01.2004-31.12.2005, 01.01.2006-31.12.2007, 01.01.2008-31.12.2009, 01.01.2010-31.12.2010, 01.01.2011-31.12.2012 ve 01.01.2013-31.12.2014 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmeleri imzalandığı, davacının bu toplu iş sözleşmeleri hükümlerinden yararlanması gerektiği, yine Sağlık Bakanlığında çalıştığı dönemde TÜHİS ile Sağlık-İş Sendikası arasında bağıtlanan 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016 ve 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği, davalı Bakanlığa devir tarihinden Sağlık- İş Sendikasına üye olduğu tarihe kadar olan dönemde ise 6111 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin altıncı fıkrası gereği Hizmet- İş Sendikası ile imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanması gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul kararı verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, hak ettiği ücretlerin davacıya ödendiğini, İdareden alacağı olmadığını, her bir aya ayrı faiz işletilmesi ve en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu, Bakanlığın her işleminin usule uygun olduğunu belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.10.2019 tarihli ve 2019/2227 Esas, 2019/2140 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre davacının kıdem tazminatı, kullandırıldığı yıllık izin defteri gibi yazılı belgelerle ispatlanamayan yıllık izin ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasında hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf sebeplerini tekrarla temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 05.12.2019 tarihli ve 2019/8544 Esas , Karar sayılı kararıyla;
“Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 16. maddesinin 6. bendi uyarınca davacının Sağlık Bakanlığında çalışmaya başladığı tarih ile Sağlık İş Sendikasına üye olduğu tarih arasında … Sendikasıyla imzalanmış olan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden faydalanması gerektiği değerlendirilmiş ve hesaplamalar buna göre yapılmıştır. Ancak dosya içeriğine göre, davacı 6111 Sayılı Kanun kapsamında değil, 5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında nakil olmuştur. Bu halde, 6111 Sayılı Kanun’un somut olayda uygunlanma imkanı bulunmamaktadır. 6111 Sayılı Kanun Hükmüne göre davacının Sağlık Bakanlığında çalışmaya başladığı tarih ile Sağlık İş Sendikasına üye olduğu tarih arasında … Sendikasıyla imzalanmış olan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden faydalandırarak hesaplama yapan hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. ” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 24.11.2020 tarih 2020/54 Esas, 2020/511 Karar sayılı kararıyla davacının 18.08.1999 tarihinden 14.08.2010 tarihine kadar … bünyesinde çalıştığı, bu dönemde … Sendikası üyesi olan davacının Belediyenin kapanması nedeniyle Sağlık Bakanlığına devredilmekle nakil tarihinden itibaren Bakanlığa bağlı hastanede çalışmaya başladığı ve Sağlık- İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin ilk uygulamaya başlandığı 01.01.2011 tarihinden sonra Sağlık-İş Sendikasına üye olduğu, davacının, davalı Bakanlığa geçişinin 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (5747 sayılı Kanun) kapsamında olduğu anlaşıldığından Sağlık-İş Sendikasına üye olduktan sonraki 01.01.2011 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmelerinden faydalanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.04.2021 tarihli ve 2021/3744 Esas, 2021/8920 Karar sayılı kararıyla;
” … hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yukarıdaki hükümler, davacının dava dilekçesindeki talebi dikkate alındığında davacının ücretinin devir işleminden önce hakkında uygulanmakta olan Toplu İş Sözleşmesinin yürürlük süresinin sonu olan 31.12.2010 tarihine kadar anılan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi isabetli ise de davacının devir tarihinden sonra 01.01.2011 tarihinden itibaren davalı iş yerinde mevcut Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlandırıldığı anlaşılmakla, davacının 01.01.2011 tarihinden sonraki bir tarihte ilgili sendikaya üye olduğu dikkate alındığında davacının sendikaya üye olmadan önceki dönemde ilgili sendika ile davalı arasında bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden faydalandırılması hatalıdır. Bu husus gözetilmeksizin hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
…
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2004 tarihinden itibaren ücret belirlenirken bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen taban ücret, ücret zamları gibi hususların dikkate alınmaması hatalıdır.” gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacının, 18.08.1999 tarihinden 14.08.2010 tarihine kadar … bünyesinde çalıştığı, bu dönemde … Sendikası üyesi olan davacının Belediyenin kapanması nedeniyle Sağlık Bakanlığına devredilmekle nakil tarihinden itibaren Bakanlığa bağlı hastanede çalışmaya başladığı ve Sağlık- İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin ilk uygulamaya başlandığı 01.01.2011 tarihinden sonra Sağlık- İş Sendikasına üye olduğu ve davalı Bakanlığa geçişinin 5747 sayılı Kanun kapsamında olduğu anlaşıldığından Sağlık İş Sendikasına üye olduktan sonraki 01.01.2011 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmelerinden faydalanması gerektiği gerekçesiyle ikinci bozma kararından sonra alınan ek bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davacının davalı Bakanlıkta çalışmaya başladığı tarih ile Sağlık-İş Sendikasına üye olduğu tarih arasında geçen dönem için davacı hakkında … Sendikası ile imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiği iddiasıyla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde, bozma öncesi istinaf taleplerini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Sağlık Bakanlığında çalışmaya başladığı tarih ile Sağlık- İş Sendikasına üye olduğu tarih arasında … Sendikasıyla imzalanmış olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanıp faydalanmayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.5747 sayılı Kanun’un geçiçi 2 inci maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
” Bu Kanun uyarınca mahalleye veya köye dönüşen belediyelerin personel devri, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun ek 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre yapılır. Devredilen personelden, 04.04.2007 tarihli ve 5620 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi kapsamında bulunanlar, devredildikleri belediye veya il özel idarelerinde, 5620 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre istihdam olunurlar. Devir sebebiyle personel giderlerinde meydana gelecek artışlarda, 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin sekizinci fıkrasındaki sınırlamalar dikkate alınmaz. Personel devri nedeniyle ilgili il özel idaresinin veya belediyenin norm kadrosunda yapılması gereken ilave ve değişiklikler, ilgili belediye veya il özel idaresinin talebi üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından altı ay içinde sonuçlandırılır. Bu belediyelerin malvarlıkları, hak, alacak ve borçları, mahalle olarak katıldıkları belediyeye veya ilgili il özel idaresine intikal eder. Ancak, köye dönüştürülen belediyelerin taşınmazları ile ihtiyaç duyulan araç ve gereçleri paylaşım, devir ve tasfiye komisyonunca ilgili köy tüzel kişiliğine bırakılır. Mahkemelerde süren davaları ile belediye olarak faaliyet gösterdiği döneme ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, katıldığı belediye veya ilgili il özel idaresidir. “
2. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun ek 2 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
” Birleşme, katılma veya geçici 2 nci madde gereğince Büyükşehir Belediyesi sınırlarına giren belediyelerin yürütmekte olduğu su, kanalizasyon, katı atık, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri, toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetlerine ilişkin olmak üzere bina, tesis, araç, gereç, taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir.
Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında Devlet memuru olarak çalışmakta olanlar kadrolarıyla birlikte, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta olanlar ise bu şekilde çalışmalarına esas teşkil eden kadrolar ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen personelin aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî haklarının ödenmeye devam olunması, atanma ve kadro unvanlarının yeniden düzenlenmesinde 5393 sayılı Kanunun 50 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında ilgili mevzuatı uyarınca ihdası ya da vizesi yapılmış sürekli işçi kadrolarında veya geçici iş pozisyonlarında 4857 sayılı İş Kanunu’na göre çalışmakta olanlar ise mevcut kadro ve pozisyonları ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları, devir işleminden önce haklarında uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi veya bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmeye devam olunur. Pozisyon değişikliği hali dahil yapılacak bu devir işlemi, ücret ile diğer malî ve sosyal haklarda değişiklik yapılmasına hak kazandırmaz ve başka bir toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını isteme hakkını vermez. Devir işleminden sonra yapılacak toplu iş sözleşmelerine ise bu işçilerin mevcut ücret ile diğer malî haklarında diğer işçiler için kararlaştırılacak artış oranı veya miktarını geçecek şekilde artış öngören ya da diğer işçilerden farklı yeni malî ve sosyal haklar verilmesini sağlayacak hükümler konulamaz. …”
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesi tarafından bozmaya uyularak bozma gereklerinin yerine getirildiği ve hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, taraflar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.