Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/5562 E. 2022/6240 K. 17.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5562
KARAR NO : 2022/6240
KARAR TARİHİ : 17.05.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 3. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.05.2003-30.11.2016 tarihleri arasında davalı Kurumda şirket elemanı gösterilmek suretiyle kesintisiz bir şekilde çalıştığını, davalı işverence herhangi bir bildirim yapılmaksızın iş sözleşmesinin haksız bir şekilde feshedildiğini, haksız fesihten dolayı davalıya karşı … 1. İş Mahkemesinin 2018/250 Esas sayılı dosyasında açtığı işe iade davasında müvekkili lehine karar verilerek müvekkilinin işe iadesine hükmedildiğini, ilâmın istinaf kararı ile kesinleştiğini ancak davacının başvuruya rağmen işe başlatılmadığını, müvekkilinin Genel İş Sendikası üyesi olduğunu, sürekli olaak 21.00-08.00 saatleri arasında çalışmasına rağmen bu çalışmaların karşılığı olan ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, yol, yemek, çocuk, eğitim yardımı, iş arama izin ücreti, gece vardiya zammı, sendikal tazminat ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının dilekçesinde yer verdiği taleplerinin hiçbirinin yerinde ve hukuka uygun olmadığını, her ne kadar davacı 01.05.2003-30.11.2016 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiş ise de İpekyolu Belediyesinin 01.04.2014 tarihinde kurulduğunu, davacının tüm haklarının kendisine ödendiğini, husumet itirazlarının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.05.2003-31.03.2014 tarihleri arasında çok sayıda işe giriş ve işten çıkış yapmak suretiyle … Belediye Başkanlığında, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanun (6360 sayılı Kanun) ile İpekyolu Belediye Başkanlığının kurulması üzerine 01.04.2014-30.11.2016 tarihleri arasında İpekyolu Belediye Başkanlığına ait işyerinde farklı alt işveren şirketler bünyesinde toplam 13 yıl 3 ay süreyle temizlik personeli olarak hizmet verdiği, 6360 sayılı Kanun uyarınca davalı … devralan işveren olduğundan davacının tüm hizmet süresinden doğan alacaklarından asıl işveren sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, kesinleşen işe iade davası sonrasında davacının işe başlatılma talebine rağmen dava dışı alt işveren şirketin davacının müracaatına herhangi bir cevap vermediği ve davacıyı işe başlatmadığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre asıl işverenin alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesi varsa bu sözleşme hükümlerinden dolayı alt işveren işçilerine karşı sorumluluğunun bulunabileceği, somut uyuşmazlıkta ise davacının bağlı olduğu dava dışı alt işveren ile Genel İş Sendikası arasında akdedilmiş bir toplu iş sözleşmesi olmadığından davacının Genel İş Sendikası ile davalı arasında akdedilen toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı, davacının kıdem, ihbar ve işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklar alacaklarına yönelik talebinin haklı olduğu, yıllık izin ücretinin bulunduğu, fazla çalışma yaptığını kanıtlayamadığı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel alacaklarının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle mahkemenin fazla çalışma alacağının reddine ilişkin kısmının hatalı olduğunu, kararda talep edilen alacakların dosya kapsamında bulunan toplu iş sözleşmesine göre hesaplanmadığını, müvekkilinin davalı asıl işverenin taraf olduğu sendikaya üye olduğunu, asıl işverenin sendika üyesi işçileri ile birlikte çalıştığını, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğini, gece vardiyası zammı talebinin reddine ilişkin raporda değerlendirme yapılmadığını, günde 7,5 saati aşan gece çalışmasının haftada 37,5 saati geçen çalışmalarının gece çalışması sayıldığını, ikinci vardiyadaki işçilerin tamamının çalışmasının gece çalışması sayılmasına rağmen bilirkişinin bu yönde değerlendirme yapmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle husumet itirazının nazara alınmadığını, davacı ile Belediye Başkanlığı arasında sözleşmenin bulunmadığını, 01.05.2003-31.03.2014 tarihleri arasında … Belediye Başkanlığında çalıştığını, 01.04.2014-30.11.2016 tarihleri arasında … bünyesinde 6360 sayılı Kanun uyarınca çalıştığını, bu Kanun’un geçici 1 inci maddesine göre nakil tarihinden önce doğmuş ve ödenmesi gereken borçlardan nakledilen kurumun sorumlu tutulamayacağını, yeni işyerinin sadece kıdem tazminatı ve izinlerden sorumlu olabileceğini, ayrıca davacının 220 gün yıllık izin hakkı bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı işçinin temizlik işçisi olarak asıl işveren davalı … Belediyesi nezdinde farklı alt işverenlerin çalışanı iken … Belediyesinin 6360 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile büyükşehir belediyesi olması ve aynı Kanun’un 2 nci maddesine göre İpekyolu Belediyesinin ilçe belediyesi olarak kurulması üzerine davacı işçinin 31.03.2014 tarihi itibariyle işten ayrılışının yapıldığı ve 01.04.2014 tarihi itibariyle davalı … Belediyesi nezdinde farklı alt işverenler işçisi olarak çalışmaya başladığı, 6360 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile birlikte fesih bildirimi olmaksızın yeni kurulan belediyede alt işveren yanında çalışmaya devam eden davacı işçi yönünden işyeri devrinin bulunduğu, davacı işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından feshi neticesinde açılan işe iade davasında işe iadesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, işçinin başvurusuna rağmen davalı işveren tarafından işe başlatılmadığı, davacı işçinin alt işverenler bünyesinde çalışmış olması nedeniyle davalı asıl işveren belediyenin yapmış olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, dosyada mevcut tanık anlatımları ve çalışma sistemine göre günde 7,5 saati aşan gece çalışması ve haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığı, hükmedilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağının feshe bağlı alacaklar olduğu, davacının işe iade kararı sonrasında başvurusu üzerine işverenin işe başlatmadığı 28.02.2019 tarihi fesih tarihi kabul edildiğinden dava ve ıslah tarihi itibariyle alacakların zamanaşımına uğramadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve kanun yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili, talep edilen alacakların dosya kapsamında bulunan toplu iş sözleşmesine göre hesaplanmadığını, müvekkilinin davalı asıl işverenin taraf olduğu sendikaya üye olduğunu, asıl işverenin sendika üyesi işçileri ile birlikte çalıştığını, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden müvekkilinin gece çalışması bulunduğunun açık olduğunu ve fazla çalışma alacağında gece vardiyasına ilişkin hiçbir değerlendirmede bulunulmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili, davacı ile davalı … arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığını, bu sebeple pasif husumet yokluğu itirazlarının olduğunu, davacının 6360 sayılı Kanun gereği hizmet alım sözleşmesine kapsamında işçi olarak çalıştığını, davalı Belediyenin sadece kıdem tazminatı ve yıllık izinlerden sorumlu olabileceğini, davacının 220 gün yıllık izninin olmasının hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, bir kısım alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, husumet, zamanaşımı, davacının fazla çalışma ve yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı, davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 4857 sayılı Kanunu’nun 2 inci maddesinin altıncı fıkrası, 6 ncı maddesi, 17, 21, 44, 46, 47, 59, 69 uncu maddeleri
2. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 4857 sayılı Kanun’un 120 inci maddesi atfıyla yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146 ve 147 nci maddeleri
4. 6360 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesi

3. Değerlendirme
Bir üst bentte yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında yargılaması yapılan ve kesinleşen işe iade davasında davalı ile dava dışı şirket arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının alt işveren şirket işçisi olduğunun tespit edildiği, bu kapsamda davalının husumet itirazı ile davacının davalı asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebinin yerinde olmadığı, davacının kesinleşen işe iade kararı üzerine yasal süresi içinde işe iade başvurusunda bulunmasına rağmen işe başlatılmadığı, hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığı ve fazla çalışma yapıldığının kanıtlanmadığı, yargılama sırasında davacı asılın beyanı da alınmak suretiyle kullandırılmayan yıllık ücretli izin alacağının belirlenmesinin isabetli olduğu, uyuşmazlığa ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçenin yerinde olduğu anlaşılmakla tarafların temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalıya yükletilmesine,

17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

GD