Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/5537 E. 2022/7017 K. 02.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5537
KARAR NO : 2022/7017
KARAR TARİHİ : 02.06.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 29. Hukuk Dairesi
AVUKAT …
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Türkiye Şeker Fabrikaları … Makine Fabrikasında meydan bölümünde forklift şoförü olarak alt işverenler nezdinde çalışmakta olduğunu, 02.08.2018 tarihinden beri de sendikalı olarak çalıştığını, davalı işyerinde çalışan işçiler tarafından açılan davalarda, alt işverende çalışan işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği hususunun tespit edildiğini, davacı gibi meydan bölümünde çalışan başka işçi S.S. tarafından açılan davada sendika üyeliği ile birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğinin tespit edildiğini belirterek davacının 02.08.2018-19.10.2018 tarihleri arası döneme ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı, ilave tediye, şeker ikramiyesi, kıdem zammı, giyim yardımı, sosyal yardım, şeker yardımı ve aile yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın talep ettiği tüm alacak kalemlerinin davacıya tarafından ödendiğini ve davacının taleplerinde hukuki yarar bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının sendika üyesi olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve emsal dava dosyalarına göre davacının başından beri davalı asıl işveren işçisi olduğunun sabit olduğu, talep edilen alacakların 02.08.2018 tarihinden 19.10.2018 tarihine kadar olan dönemi kapsadığı, 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesi hükümleri dikkate alındığında 03.07.2019 havale tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının, müvekkilinin işçisi olmadığını ve davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, işin anahtar teslimi verildiğini ve davacının davalının işçilerine uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Davacının davalı şirkete ait … Makina Fabrikasında çalıştığı, İlk Derece Mahkemesince icra edilen keşif neticesinde davacının davalı …’in kadrolu işçisi ile yan yana aynı tezgahta ve işverenin yaptığı asıl işin bir bölümünde çalıştığının ve ayrıca emir ve talimatların davalı … yetkililerince verildiğinin tespit edildiği, aynı işyerinde benzer işleri yapan işçiler açısından açılan davalarda … Bölge Adliye Mahkemelerince asıl/alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının kabul edildiği, (örnek mahiyetinde; … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Hukuk Dairesi’nin 2017/1991 Esas, 2017/2563 Karar sayılı kararı ve … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Hukuk Dairesi’nin 2017/1982 Esas, 2017/3206 Karar sayılı kararı) dolayısıyla davacının işvereni olarak gözüken yüklenici firma ile davalı … arasındaki asıl/alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı olgusunun tüm dosya kapsamı ve kesinleşmiş yargı kararıyla belirlendiği, dosyadaki belgelerden anlaşıldığı üzere davacının toplu iş sözleşmesi imzalamaya yetkili Şeker İş Sendikası’nın üyesi olduğu ve … ile Şeker İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden faydalanma hakkının bulunduğu, bu haliyle davalı tarafın istinaf başvurusunun yerinde olmadığı ve mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.
…” gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekilince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ile dava dışı alt işveren arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve buna göre davacının davaya konu alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları, 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 2, 3, 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davacının dava konusu dönem olan 02.08.2018-19.10.2018 tarihleri arasında, 02.04.2018 tarihli “Fabrika İmalatlarının Fabrika Sahasında Tahmil-Tahliye Hizmeti Alımına ilişkin Hizmet Alım Sözleşmesi” kapsamında dava dışı Dutağacı Temizlik Gıda Tekstil Tic. ve San. Ltd. Şti. nezdinde çalıştığı, hizmet alım sözleşmesinde yapılacak işin “12 ay 24 kişiyle insan gücü, forklift, vinçle veya benzeri diğer iş makinalarıyla fabrika imalatlarının fabrika sahasında taşınması, istiflenmesi tahmil, tahliye hizmetlerinin yapılması” işi olduğu anlaşılmıştır.

3. İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen keşif kararı gereğince bilirkişi heyeti ile birlikte mahallinde yapılan inceleme neticesinde bilirkişilerce düzenlenen raporda; davacının … Makina Fabrikası bünyesinde mekanik atölyesi (B holünde) forklift operatörü olarak B atölyesine malzeme getirip götürme işlerini yaptığı, forklift operatörlüğüne ilişkin belge sahibi olduğu, davacının görevinin üretimin yapılabilmesi için gerekli bir işlem olduğu, işin yürütülmesi açısından yardımcı işlerden ve teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olarak alt işverene verilebilecek işlerden olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.

4. İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna itibar edilerek asıl işveren işçileriyle alt işveren işçilerinin aynı tezgahlarda yan yana, aynı işi yaparak çalıştıkları, 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ve Alt İşveren Yönetmeliği’ndeki düzenlemeler ile işyerindeki tespitler karşısında dosyada davalı bulunan asıl işveren ve alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, alt işveren işçilerinin baştan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği ve bu nedenle toplu iş sözleşmesinden faydalanması gerektiği gerekçesiyle davacının alacak taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.

5. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının görevinin üretimin yapılabilmesi için gerekli bir işlem olduğu, işin yürütülmesi açısından yardımcı işlerden ve teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olarak alt işverene verilebilecek işlerden olmadığı yönünde görüş bildirilmişse de Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 3 üncü maddesinde yardımcı iş; “işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iş” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım çerçevesinde davacının yaptığı işin asıl iş kapsamında olup olmadığı hususunun teknik yönden detaylı şekilde incelenmek suretiyle muvazaa olgusunun bulunup bulunmadığı hususunun kapsamlı biçimde değerlendirilerek neticesine göre yeniden karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.