Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/5385 E. 2022/5934 K. 12.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5385
KARAR NO : 2022/5934
KARAR TARİHİ : 12.05.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Bakanlık vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece Mahkemesince ek karar ile kararın kesin olduğundan bahisle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, ek kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince hükmün kesin nitelikte olduğunun kabulünün hatalı olduğu vurgulanarak başvurunun reddine dair ek karar kaldırılmış, istinaf başvurusu incelenmiş ve başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret, ikramiye, ulusal bayram ve genel tatil, fazla çalışma, gece çalışma zammı ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın kısmi veya belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararınca bağıtlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücret düşümü söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinde her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlasının ödeneceğine ilişkin düzenleme olduğu, sözü edilen kuralın her asgari ücret dönemi yönünden işvereni bağlayacağı belirtilerek incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra fark alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
696 sayılı KHK’nın 127 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 23 üncü maddesi hükümleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci, 34 üncü ve 62 nci madde hükümleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun’un (6772 sayılı Kanun) 1 inci maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 326 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun ile getirilmiş bir alacak olup faiz oranı yasal faizdir. Mahkemece bu alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekirken bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hatalıdır.

3. Somut uyuşmazlıkta, tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak arabuluculuk masrafının bir kısmının davacıdan tahsiline bakiyesinin ise kamu üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca arabuluculuk giderinin yargılama gideri olduğu dikkate alındığında arabuluculuk masrafının yazılı şekilde Hazine üzerinde bırakılması hatalıdır.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “mevduata uygulanan en yüksek banka faiziyle” ibaresinin çıkarılarak yerine “yasal faizi ile” ibaresinin yazılması, (6) numaralı bendinde yer alan “kalan kısımının ise kamu üzerinde bırakılmasına” ibaresinin çıkarılarak yerine “bakiyesinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.