Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/5345 E. 2022/6836 K. 31.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5345
KARAR NO : 2022/6836
KARAR TARİHİ : 31.05.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 3. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 11. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin 02.06.2006 tarihinden itibaren kayden davalı Şirket işçisi fiilen … işçisi olarak çalıştığını, çalışmasının baştan itibaren asıl işveren durumunda bulunan … nezdinde olduğunu, … Büyükşehir Belediyesi İdari İşler Müdürlüğünde şoför olarak çalışmaya başlayan davacının 2010 yılından itibaren İtfaiye Müdürlüğünde istihdam edildiğini, işe alınması, nitelikleri gibi tüm yetkilerin asıl işveren … Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının 23.11.2015 tarihinde … işyerlerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olduğunu ve üyeliği bildirilmiş olmasına rağmen toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığını ileri sürerek, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar ile ilave tediye alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının hizmet alım sözleşmeleri kapsamında Belediye nezdinde çalıştığını, davalılar arasında muvazaalı ilişki bulunmadığını, davacıya… A.Ş. tarafından toplu iş sözleşmesi gereği ödemelerin eksiksiz yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2.Davalı… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini,… A.Ş.’nin ayrı tüzel kişiliği, kadrosu, işleyişi ve hukuksal bağımsızlığı olan anonim şirket olduğunu, davacının tüm özlük haklarının üyesi bulunduğu sendika ile müvekkili Şirket arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ödendiğini, 6772 Sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında ilave tediyeye hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Tüm dosya kapsamı ile davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığının … 15. İş Mahkemesinin 2017/529-2018/475 Karar sayılı ilamı ile kesinleşmesi, asıl işverenin… A.Ş. olarak belirlenmesi, davacının Belediye-İş Sendikasına üyeliğinin dava tarihinden önce bildirildiğinin tespit edilememesi nedeni ile … ile Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan 15/03/2014-14/03/2016 dönemi Toplu İş Sözleşmesinden TİS 5/b maddesi uyarınca dava tarihinden geriye doğru faydalanamayacağı, asıl işverenin… A.Ş. olarak belirlenmesi nedeni ile 6772 Sayılı Yasa kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılması gerektiğini, bu davadan sonra işe iade talebiyle açılan davada muvazaa tespiti olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının 2006 yılından itibaren kayden gösterildiği davalı… A.Ş. işçisi olarak … bünyesinde aynı iş pozisyonunda çalıştığını, emir ve talimatların doğrudan davalı Kurum yetkililerinden aldığını, Yargıtayın muvazaa hususunda aradığı kriterlerin Mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, davalılar aleyhine muvazaa tespiti amacıyla açılmış çok sayıda davada aradaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edildiğini ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle … BAM 7. HD.’nin 2018/2162 Esas-2019/43 Karar Sayılı kararı ile kesinleşen … 15. İş Mahkemesi’nin 2017/529 Esas-2018/475 Karar Sayılı kararına göre mahkeme kararında bir hata görülmemiştir.” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle her davanın açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılması gerektiğini, bu davadan sonra işe iade talebiyle açılan davada muvazaa tespiti olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının 2006 yılından itibaren kayden gösterildiği davalı… A.Ş. işçisi olarak … bünyesinde aynı iş pozisyonunda çalıştığını, emir ve talimatların doğrudan davalı Kurum yetkililerinden aldığını, Yargıtayın muvazaa hususunda aradığı kriterlerin Mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, davalılar aleyhine muvazaa tespiti amacıyla açılmış çok sayıda davada aradaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edildiğini ve temyiz dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilave tediye alacağı ile birlikte toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan diğer işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları ile 6100 sayılı Kanun’un “Kesin Hüküm” başlıklı 303 ncü maddesi.

3. Değerlendirme
Bir üst başlıkta yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının aynı davalılar aleyhine muvazaa iddiası ile işe iade davası açtığı ve bu dava sonucunda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının kesin olarak belirlendiği, buna göre İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçenin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.