Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/5333 E. 2022/6079 K. 16.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5333
KARAR NO : 2022/6079
KARAR TARİHİ : 16.05.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 7. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 18.09.2018 tarihli ve 2015/1021 Esas, 2018 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 04.06.2020 tarihli ve 2019/225 Esas, 2020/634 Karar sayılı kararı ile esası incelemeden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye iadesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …Belediye Başkanlığında işçi olarak çalıştığını, ancak öncesinde muvazaalı olarak …İmar İnş. Tic. Ltd. Şti.’de çalışmış gibi gösterildiğini, buna uygun kayıtların düzenlendiğini ve bu tarihten sonra davalı … bünyesinde işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, …Belediye Başkanlığının yasal nedenlerle Tekkeköy Belediye Başkanlığına devredildiğini, müvekkilinin sürekli aynı işi yaptığını, müvekkilinin işçisi olarak gösterildiği …İmar İnş. Ltd. Şti.’nin davalı … tarafından kurulduğunu, hisselerin çoğunluğunun Belediyeye ait olan dönemde geçerli olan vize uygulamasını aşmak için kurulan şirket olduğunu beyan ederek müvekkilinin …İmar İnş. Ltd. Şti.’de işçi olarak çalışmaya başladığı tarihten itibaren davalı Belediyenin işçisi olduğunun tespiti ile hem bu tespitten doğan ve hem de devralan davalının eksik ödemelerinden kaynaklanan ücret farkı ve ilave tediye, ikramiye ve yıllık ücretli izin farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Orman İşletme Müdürlüğü ve müvekkili Tekkeköy Belediye Başkanlığının dava arkadaşlığının bulunmamasından dolayı aynı dava yoluyla her iki Kurumun davalı olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, belirtilen tüm taleplerin reddi gerektiğini, davacının …İmar İnş. Ltd. Şti.’de geçen çalışmalarının muvazaalı olduğu ve gerçekte …Belediye Başkanlığının işçisi olduğunun tespitine dair talebinin süre yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının taleplerinin açıklanması gerektiğini, davacının 2011 yılı Ocak ayında müvekkili Kurumdan ayrılarak … Orman İşletme Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, burada da bir süre çalıştıktan sonra ilgili Kurumca kıdem tazminatının hesaplandığını ve ödendiğini, …Belediye Başkanlığı nezdindeki çalışması için ilave tediye alacağına hak kazanmasının mümkün olmadığını, davacının yasal zorunlu saatler içinde çalıştığını, izinlerini düzenli olarak kullandığını, müvekkili Kurumun kıdem tazminatı ile ücretli yıllık için alacağı taleplerinin dayanağının olmadığını, tüm sorumluluğun en son çalıştığı Kurumda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının İdareden herhangi bir alacağının olmadığını, davanın konusunun belli olmadığını, davacının hangi yıllar için hangi alacağı istediğini belirtmediğini, iddia edilen hak ve alacakların bulunmadığını, bulunsa dahi zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları, hizmet alım sözleşmeleri ve tüm dosya kapsamına göre davacının, …İmar İnş. Ltd. Şti.’de işçi olarak çalışmaya başladığı 17.02.2000 tarihinden itibaren davalı … Belediyesi işçisi olduğunun tespiti gerektiği, dava tarihi itibarıyla davalı … İdaresinde çalışmaya devam ettiği anlaşıldığından yıllık izin ücreti alacağının reddi gerektiği, davalıların zamanaşımı defi dikkate alındığında davacının ilave tediye alacağının zamanaşımına uğradığı ve bu sebeple reddi gerektiği, fark ücret alacağı bakımından ise her ne kadar davacı vekilince verilen 13.02.2017 tarihli dilekçede Orman İşletme Müdürlüğüne geçtikten sonra ödenmeyen ücret fark alacakları talep edilmiş ise de davacının davalı Belediyede son ücretinin günlük brüt 43,58 TL olduğu, Orman İşletme Müdürlüğünde de 2011 yılı Ocak ayı itibarıyla günlük brüt ücretinin 43,58 TL olduğu, davacının aynı ücret ile çalıştırılmaya devam ettirildiği ve davalı … İdaresinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücret zamlarının uygulandığı anlaşıldığından, talep edilecek bir ücret alacağı bulunmadığı, dava zamanaşımı gözetilerek belirlenen hesaplama konusu dönem bakımından da davacının gerek söz konusu davalı … gerekse de davalı … İşletme Müdürlüğü işyerlerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ikramiye alacaklarının düzenli olarak ödenmeye devam edildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ücret fark alacağı ve ikramiye alacağının reddedilmesinin hatalı olduğunu, muvazaalı ilişki sebebiyle davacının Tekkeköy Belediyesi işçisi kabul edilmesine rağmen anılan davalı açısından davanın reddinin hatalı olduğunu, söz konusu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davacının …İmar İnşaat Ltd. Şti.’de çalışmaya başladığı 17.02.2000 tarihinden itibaren müvekkili Tekkeköy Belediyesi işçisi olduğunun tespitine dair kararının kabulünün mümkün olmadığını, bu talebin zamanaşımına uğradığını, davacının tespit talebine ilişkin yeterli delil olmadan karar verildiğini, dinlenen tanıklar ve dosyaya yansıyan resmî belgelerin muvazaa olduğunu ispat eder nitelikte olmadığını, davacının 17.02.2000 tarihinden 20.03.2003 tarihine kadar …İmar İnş. Ltd. Şti.’de çalıştığını, Belediye işçisi değil şirket işçisi olduğunu ve davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin eksik hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

3. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının Tekkeköy Belediyesinde çalıştığı döneme dair tespit hükmü kurulduğunu, kurulan hükmün hatalı olduğunu, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davacı işçinin davalı … bünyesinde taşeron şirketler nezdinde geçen çalışmalarının belediye işçisi olarak geçtiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre …” gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri, istinaf dilekçelerinde belirttikleri gerekçelerle temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Belediye ile dava dışı …İmar İnş. Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, davacının talep konusu yıllık ücretli izin, ikramiye, ilave tediye ve fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa alacakların hesabı ile ödenip ödenmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “D. Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler” kenar başlıklı 19 uncu maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.”

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“…
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.
…”

3. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un (5747 sayılı Kanun) geçici 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesine göre ” … mahalleye veya köye dönüşen belediyelerin personel devri,10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun ek 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre yapılır. ..” Madenin altıncı fıkrası ise “Tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerden il özel idaresine veya belediyelere devredilmesi gereken personel, ihtiyaç duyulması halinde kazanılmış hak aylık dereceleri dikkate alınmak kaydıyla diğer belediyelere veya vali tarafından merkezi idare kuruluşlarının taşra teşkilatının boş kadrolarına atanabilir. Bu personelin atandıkları yeni kadroların aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer mali hakları toplamının net tutarı, eski kadrosunda en son ayda almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları ile diğer mali hakları toplamı net tutarından az olması halinde, aradaki fark atandıkları kadrolarda kaldıkları sürece hiçbir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir.” hükmünü içermektedir.

4. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun ek 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir :
“Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hizmet alanlarında ilgili mevzuatı uyarınca ihdası ya da vizesi yapılmış sürekli işçi kadrolarında veya geçici iş pozisyonlarında 4857 sayılı İş Kanununa göre çalışmakta olanlar ise mevcut kadro ve pozisyonları ile birlikte büyükşehir belediyesine veya ilgili bağlı kuruluşuna devredilir. Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları, devir işleminden önce haklarında uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi veya bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmeye devam olunur. Pozisyon değişikliği hali dahil yapılacak bu devir işlemi, ücret ile diğer malî ve sosyal haklarda değişiklik yapılmasına hak kazandırmaz ve başka bir toplu iş sözleşmesinin uygulanmasını isteme hakkını vermez. Devir işleminden sonra yapılacak toplu iş sözleşmelerine ise bu işçilerin mevcut ücret ile diğer malî haklarında diğer işçiler için kararlaştırılacak artış oranı veya miktarını geçecek şekilde artış öngören ya da diğer işçilerden farklı yeni malî ve sosyal haklar verilmesini sağlayacak hükümler konulamaz.”

5. Mülga 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun (2822 sayılı Kanun) 9 uncu maddesinin ilgili bölümü şöyledir :
“Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar.
Toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar.
Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye bulunmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye bulunup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bu hususta işçi sendikasının muvafakatı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma talep tarihinden geçerlidir.
…”

6. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesinde de 2822 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi ile aynı yönde düzenlemeye yer verilmiştir.

3. Değerlendirme
1.Dosya içerisinde yer alan hizmet alım sözleşmeleri, dava dışı …İmar İnş. Ltd. Şti.’ye ait ticaret odası sicil kayıt suretleri, tanık beyanları ve tüm kapsama göre davacının …İmar İnş. Ltd. Şti. nezdinde çalışmaya başladığı 17.02.2000 tarihinden itibaren davalı … Belediyesi işçisi olduğunun tespitinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

2. Davacı vekili dava dilekçesinde, söz konusu tespitten doğan ve devralan tarafça eksik ödenen ücret farkı, ilave tediye, ikramiye ve yıllık ücretli izin alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş olup 13.02.2017 tarihli açıklama dilekçesinde ilave tediye alacağı taleplerinin 17.02.2000 tarihinde işe başladıktan …Belediye Başkanlığına resmen girdiği döneme kadar olduğunu, diğer alacaklarının fark alacağı olduğunu, müvekkilinin hâlen Orman İşletme Müdürlüğünde çalıştığını, ücret fark alacağı talebinin de bu işyerinde çalışmaya başlamasından itibaren olduğunu beyan etmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesi yukarıda belirtilen gerekçelerle söz konusu taleplerin ayrı ayrı reddine karar vermiştir.

4. Davacının dava tarihi itibarıyla 5747 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca devralan davalı … Müdürlüğünde işçi olarak çalıştığı sabittir. Bu gerekçe ile yıllık ücretli izin alacağının reddedilmesi yerindedir.

5. Öte yandan, İlk Derece Mahkemesince davacı vekilinin 13.02.2017 tarihli açıklama dilekçesi de dikkate alınmak suretiyle, davacının 17.02.2000-20.03.2003 tarihlerine ilişkin ilave tediye alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle söz konusu talebin reddine karar verilmiş ise de dosyada yer alan … 2. İş Mahkemesinin 03.03.2011 tarihli ve 2009/84 Esas, 2011/91 Karar sayılı kararında davacının aynı döneme ilişkin ilave tediye alacağının tahsili amacıyla dava açtığı, davacının 900,57 TL ilave tediye ücretine hak kazandığının tespit edildiği ve Mahkemece 800,00 TL üzerinden davanın kabulüne ilişkin verilen kararın Dairemizin 09.06.2011 tarihli ve 2011/21439 Esas, 2011/17293 Karar sayılı kararı ile kesinleştiği anlaşılmakla, davacının ilave tediye alacağının hüküm altına alınan miktara kadar olan kısmının (800,00 TL) reddi bu gerekçe ile yerindedir.

6. Ancak; davacının talep konusu diğer alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda İlk Derece Mahkemesince yapılan değerlendirme eksiktir.

7. Somut olayda, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince yukarıda belirtilen gerekçelerle ikramiye, fark ücret ve ilave tediye alacakları taleplerinin reddine karar verilmiş ise de davacının talebinin, hem …İmar İnş. Ltd. Şti.’de işçi olarak çalışmaya başladığı tarihten itibaren davalı Belediyenin işçisi olduğunun tespitinden doğan hem de devralan davalının eksik ödemelerinden kaynaklanan fark alacaklara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple davacının …İmar İnş. Ltd. Şti. nezdinde geçen çalışması hizmet süresine eklenerek davacının pozisyonuna uygun kök ücret tespiti yapılmalı, ilgili sendikalara üyelik tarihleri ve işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle, davacıya ödenmesi gereken ve işyerinde ödenen aylık yevmiye ve ücretler değerlendirilerek davacının dava dilekçesi içeriği ve açıklama dilekçesindeki beyanlarıyla da bağlı kalınarak talep konusu alacakları yeniden değerlendirilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

16.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.