YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5283
KARAR NO : 2022/6262
KARAR TARİHİ : 18.05.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 28. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesine göre, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflarca imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 inci maddesinde davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme ile belirlenen bu ücrete toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini, ancak 2019 yılındaki ücret belirlenirken 2019 yılı asgari ücretinin belirli oran fazlası yerine, 2018 yılının Aralık ayındaki ücrete %4 oranında zam yapılmak suretiyle hesaplanan ücretin davacıya ödendiğini, bu hatalı uygulama sebebiyle davacının fark ücret alacağı doğduğunu iddia ederek fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımının dikkate alınması gerektiğini, ücretin iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine göre belirlendiğini, davacıya yapılan ödemelerin tam ve eksiksiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 inci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme bulunduğu, bu sözleşmeye göre davacının fark ücret alacağına hak kazandığı gerekçesiyle belirsiz süreli iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı savunmasının İlk Derece Mahkemesince dikkate alınmadığı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli 2020/5665 Esas ve 2020/14048 Karar sayılı ilâmı doğrultusunda davanın reddi gerektiği, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle ödendiği, davacının herhangi bir ücret alacağının bulunmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki belirsiz süreli iş sözleşmesi ile toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının hesaplama bakımından hukuka uygun olduğu, ancak faiz başlangıç tarihi olarak bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinin uygulanmasının yerinde olmadığı, her alacak kalemi açısından dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği, ayrıca ikramiye alacağı açısından en yüksek işletme kredisi faizi yerine en yüksek mevduat faizine hükmedilmesinin doğru olacağı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince faiz türü ve faiz başlangıç tarihi açısından yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacıya ödenmesi gereken ücretin belirlenmesi ve davacının fark ücret, fark ikramiye ile fark ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü ve 24 üncü maddeler.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu edilen alacakların bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplandığı ve temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçenin yerinde olduğu görüldüğünden, usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.