YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5178
KARAR NO : 2022/6835
KARAR TARİHİ : 31.05.2022
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen işçilik alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Milli Savunma Bakanlığına bağlı işyerinde çalıştığını, işe girmeden önce kendi işyerinde yedi yılı aşkın süre çalışmasının bulunduğunu, bu çalışmalarının dikkate alınarak yürürlükteki toplu iş sözleşmesinin 37 nci maddesinin (d) bendi gereğince birinci sınıf işçi olarak işe başlatılması gerekirken bu durum dikkate alınmadan ikinci sınıf işçi olarak işe başlatıldığını, işe başlatılırken yapılan yanlışlığın takip eden toplu iş sözleşmesi dönemlerinde de süregeldiğini, 1997-1999 dönemi toplu iş sözleşmesinin 37 nci maddesinin (b) bendine göre dokuzuncu dereceden ücret intibakı yapılması gerekirken yedi yıllık hizmeti göz ardı edilerek beşinci dereceden ücretlendirildiğini, tüm özlük haklarının yanlış ve eksik ödendiğini ileri sürerek işe başlangıç ücret derecesinin tespiti ile bundan kaynaklı fark ücret, akdi ikramiye, teşvik primi ve ilave tediye ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusu talebini İdareye zamanında bildirmediğini, işe başlatıldığı meslek ile önceki işyerinde çalıştığı mesleğin farklı olmasından dolayı talep edilen alacakların hukuki dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.04.2018 tarihli ve 2016/1286 Esas, 2018/181 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dosyaya yapılan itiraz ve savunmaların dikkate alınmadığını, davacının işe başlarken sıcak demirci olarak yedi yıl kıdemi bulunduğuna ilişkin belgeyi ibraz edemediğinden toplu iş sözleşmesinin 36 ncı maddesi uyarınca ikinci sınıf işçi ücret derecesi ile işe başlatıldığını, içlerinde davacının da bulunduğu 228 işçi bakımından 21.02.2012 tarihinde imzalanan protokole istinaden hatalı ücret derecesi ile ilgili çalışma başlatıldığını, davacının oluşturulan komisyona 2012 yılı Mart ayında başvurduğunu ve yapılan inceleme neticesinde yedi yıllık kıdem süresini sağlamadığının anlaşıldığını, prim gün sayısının 300’e bölünerek davacının kıdeminin yedi yılın üzerinde olduğu şeklindeki değerlendirmenin hatalı olduğunu ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2018/2672 Esas, 2020/1385 Karar sayılı kararıyla;
“… davacının davalı yanında TİS kapsamında 27.08.1996 tarihinde ortaokul mezunu sıcak demirci branşında 2. sınıf statüsünde işçi olarak çalışmaya başladığı, davacının işe başlamadan önce oto kaportacısı olarak 01.02.1990-30.06.1996 tarihleri arasında 2309 gün Bağ-Kur ödemesi bulunduğu, davacının işe başladığı tarihte yürürlükte bulunan 15. dönem TİS’in 21. maddesinde hizmet yıllarının sosyal sigorta prim ödeme gün sayısı belgesinde belirtilen toplam gün sayısının 300’e bölünmek suretiyle bulunacağı belirtildiği, yine TİS 37/c maddesinde ise mesleğinde en az 7 yıl çalışmış ve bu hususta belge almış ortaokul ve dengi okul mezunlarının 9. ücret derecesinden işe alınacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafın işe müracaat ederken doldurulan iş talep formunda 22.09.1982 tarihinde ortaokuldan mezun olduğunu, kaynak-kaporta işlerinde 10 yıl çalıştığını belirttiği, davacının TİS 21. ve 37/c maddeleri uyarınca 9. derceden işe başlatılması gerektiğinden fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve teşvik primi alacağı bulunduğu, davaya karşı yapılan zamanaşımı savunmasının dikkate alındığı, TİS de temerrüt hükmü bulunduğundan hak kazanılan alacaklara uygulanacak faizin başlangıcının temerrüt tarihleri olarak kabul edildiği, ücret, teşvik primi ve ikramiye alacaklarına TİS’den kaynaklandığı için bankalarca işletme kredisine uygulanan en yüksek faizin uygulanmasının yerinde olduğu …” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.02.2021 tarihli, 2020/6724 Esas, 2021/4923 Karar sayılı ilâmı ile;
“… davacının Toplu İş Sözleşmesi’ne eklenen geçici 3. maddeye göre işe başlatılması esnasında hatalı ücret derecesinden işe başlatıldığı, 1996 yılında yapılan işçi sınavında “sıcak demirci” ve ek meslek olarak da kaynak-kaporta kadrosunda sınava alındığı ve asıl mesleğiyle alakalı kadro olmadığı için “sıcak demirci” kadrosundan işe alınarak asıl mesleği olan kaynak-kaporta mesleğinde işbaşı yaptırıldığı gerekçesiyle davalı işverene yazılı olarak müracaat ettiği ancak davalı işveren tarafından doğru ücret derecesi ile işe başlatıldığı değerlendirilerek davacının başvurusunun reddedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının Toplu İş Sözleşmesi’nin 37/d maddesi uyarınca bilirkişi tarafından hesaplanan alacakları hüküm altına alınmıştır. Yukarıda belirtilen ve Toplu İş Sözleşmesi’nde yer alan düzenlemeler ile dava konusu talepler birlikte değerlendirildiğinde, davacının Toplu İş Sözleşmesi’nin ilgili maddesinde belirtilen en az yedi yıllık çalışma koşulunu aynı iş ve meslek kolunda geçirip geçirmediği hususunun tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla endüstri mühendisi bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak meslek rehberi çizelgeleri ve işe alımdaki iş gücü istem formlarındaki nitelikler ile önceki belgelenen hizmetindeki “Motorlu Kara taşıtlarının Karaoser ve Kaporta Onarım vb. Faaliyetler” branşının davacının işe alındığı “sıcak demirci” branşıyla aynı iş ve meslek kolunda olup olmadığı belirlenerek ve ayrıca davacının en başından itibaren kaynak-kaporta işçisi olarak çalıştığı yönündeki iddiaları da irdelenmek ve araştırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. …” gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk DereceMahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“… tüm dosya kapsamından; davacının 27/08/1996 tarihinde davalı Bakanlığa ait işyerinde çalışmaya başlamadan önce, kendi nam ve hesabına oto kaportacısı olarak yaptığı çalışmalar ile aldığı eğitim neticesinde sahip olduğu “metal işleri” ana meslek dalında kaporta tamiri branşında kalfalık belgesinden, motorlu kara taşıtlarının kaporta onarımı vb. Mesleğinin niteliklerine haiz olduğu, iş talep formunda istenilen görevin demirci (sıcak) görevle ilgili özel niteliklerin kaporta – kaynak, daha önce çalıştığı işyerlerinin oto kaynak, oto kaporta ve kaynak şeklinde belirtildiği, davacının haiz olduğu motorlu kara taşıtlarının kaporta onarımı branşı ile işe alındığı sıcak demirci branşının aynı iş kolu (metal) altında yer aldığı, davacının haiz olduğu motorlu kara taşıtlarının kaporta onarımı branşı ile işe alındığı sıcak demirci branşının aynı meslek ve ana alt ana grubunda, ancak farklı gruplarda meslekler olduğu, davacının, davalı işveren nezdinde öncelikle sıcak demirci branşında sonrasında kaportacı branşında istihdam edilmesine rağmen, işyerlerinde başlangıçtan itibaren kaporta onarımı işini icra ettiği …” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının işe başlarken sıcak demirci olarak yedi yıl kıdemi bulunduğuna ilişkin belgeyi ibraz edemediğinden toplu iş sözleşmesinin 36 ncı maddesi uyarınca ikinci sınıf işçi ücret derecesi ile işe başlatıldığını, sıcak demircilik ve kaporta onarım işlerinin aynı işler olduğu yönünde bir ispat olmadığını, bozma ilâmı uyarınca yapılan bilirkişi incelemesinde de bu yönde bir tespit bulunmadığını, prim gün sayısının 300’e bölünerek davacının kıdeminin yedi yılın üzerinde olduğu şeklindeki değerlendirmenin hatalı olduğunu ve temyiz dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının işe girerken belirlenen ücret derecesinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
21.02.2012 tarihinde Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile Türkiye Harb Sanayi, Savunma ve Güvenlik Çalışanları Sendikası (Türk … Sendikası arasında imzalanan 21.02.2012 tarihli Protokol’ün geçici 3 üncü maddesinde;
“a-01.03.2011 tarihinden önce işe alınan ve öğrenim ya da çalışma hayatı itibarıyla hatalı ücret derecesinden işe başlatılan işçilerle ilgili olarak;
1-İşçinin 23 Mart 2012 tarihine kadar, ücret derecesi intibakının yanlış yapıldığını ispatlayıcı nitelikteki belgelerle birlikte işyerine yazılı olarak müracaat etmesi,
2-Bu madde hükümlerine göre teşkil edilecek Komisyon tarafından, işçinin işe alınış ücret derecesinin hatalı olduğunun tespit edilmesi halinde, Komisyon kararının iş yerine ulaşmasını takip eden aybaşından itibaren, Komisyon tarafından belirlenen ücret derecesine intibakı yapılır.
b-İşçinin hatalı ücret derecesine intibak ettirilmiş olması, işe alınmadan önceki çalışma hayatından kaynaklandığı durumlarla ilgili olarak; işçinin, işe giriş tarihinden önceki çalışma hayatının, işe alındığı iş ve meslek kolunda olduğunu çalışma belgesi veya bu nitelikteki belge ile ispatlaması ve bu sürelere ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları (her hizmet yılı, 300 prim ödeme gün sayısı üzerinden hesaplanır) ile uyumlu olması zorunludur.
c-Bu madde hükümleri uyarınca oluşturulacak Komisyon; Millî Savunma Bakanlığınca görevlendirilecek iki, işveren ve işçi sendikaları ile ilgili kuvvet komutanlıklarından birer kişinin katılımıyla oluşturulur. Komisyona Millî Savunma Bakanlığı temsilcisi başkanlık yapar. Komisyon kararlarını oy çokluğu ile alır. Komisyon üyeleri, düzenlenecek rapora imza atmaktan imtina edemezler, ancak muhalefet şerhi koyabilirler.” düzenlemesi mevcuttur.
3. Değerlendirme
Bozmadan sonra yapılan yargılama ile dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararı ile kararın gerekçesinin yerinde olduğu görülmüştür.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.