YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4877
KARAR NO : 2022/6641
KARAR TARİHİ : 26.05.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 19. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.11.2007 tarihinden itibaren ve dava tarihi itibarıyla hâlen davalı bünyesinde hat şoförü olarak çalıştığını, davacının garajdan ilk hareket noktasına araç alıp geldiğini ve paydosta son sefer bitiminden sonra aracı garaja teslim ettiğini, iş süresinden sayılan bu süreler yönünden 01.03.2014-29.02.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin “İş süresinden sayılan haller” başlıklı 41 inci maddesinin (g) bendi uyarınca ödenmesi gereken ücretin, davacının akşamları yaptığı parçalı çalışmaları yönünden verilmesi gereken fazla çalışma ücreti yönünden 01.03.2014-29.02.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin “İş süresinden sayılan haller” başlıklı 41 inci maddesinin (g) bendi uyarınca ödenmesi gereken ücretin, davacının iki saati geçen fazla çalışmalarında verilmeyen yemek molası karşılığı fazla çalışma ücreti yönünden 01.03.2014-29.02.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin “Ara dinlenmeler” başlıklı 42 nci maddesinin (e) bendi uyarınca ödenmesi gereken ücretin ve davacının ara dinlenme yaptırılmadan çalıştırıldığı her gün için en az bir saat verilmesi gereken ara dinlenmesi yönünden de toplu iş sözleşmesinin 42 nci maddesinin (f) bendi uyarınca ödenmesi gereken ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından yapılan uygulama gereği hat şoförlerinin çalışma esasları, çalışma saatleri ve planlarının yazılı şekilde düzenlendiğini ve bu çizelgeler doğrultusunda uygulandığını, davacının ve diğer hat şoförlerinin haftalık çalışma süresini aşan çalışmaları için fazla çalışma ücretinin ödendiğini, parçalı çalışma esası yönünden hat şoförlerinin günlük fazla çalışma saatlerinin azaltıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Dosya kapsamından davacının TİS’den yararlandığı anlaşılmaktadır. TİS’in 42/e maddesinde 2 saat ve daha fazla mesaiye bırakılan işçiye yarım saat yemek molası verilir. Yemek molası verilmemesi halinde bir saat fazla mesai ödenir şeklinde düzenlemenin yer aldığı görülmüştür. Toplanan delillerden davacıya 2 saat daha fazla mesaiye bırakıldığı günlerde ara dinlenmesi verilmediği tespit edilmiş olup, davalı tarafça ara dinlenmesi verilmediği için ödenmesi gereken 1’er saatlik fazla çalışma ücretinin ödendiği ispatlanabilmiş değildir. Bilirkişi tarafından 06.11.2018 tarihli rapor ile yapılan hesaplama denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmuş, tüm bu nedenlerle davacının bu ücret alacağı hüküm altına alınmıştır.
Toplanan delillerden davacıya normal günlük çalışma saatleri sonrasında 1 ile 3 saat arasında yaptırılan fazla çalışma ücretleri ile TİS’in 41/g maddesine göre ödenmesi gereken aracın garajdan alınıp hareket noktasına getirilmesi ve paydos sonrası tekrar yerine konması için geçen 1 saat fazla çalışma ile 41/h maddesi gereğince parçalı çalışma yaptığı günlerde 6,5 saatin üzerinde çalıştığında yaptığı fazla çalışmaların ücretlerinin bordrolarda tahakkuk ettirilip ödendiği anlaşıldığından davacının bu taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf TİS’in 42/f maddesi gereğince davacıya ara dinlenmesi verilmeden çalıştırılması nedeniyle verilmesi gereken 1 saatlik fazla çalışma ücretini de talep etmiş ise de TİS’in bu madde hükmü İzulaş İdari Büro, Hareket ve Atölye işletmelerinde çalışan işçilerle ilgili olup şoför olarak çalışan davacıyla bağlantısı bulunmadığından davacının bu talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasında bağıtlanmış toplu iş sözleşmesinin 41 inci maddesinin (g) bendinde çalışılmış sayılan sürelere ilişkin ücretin ayrıca tahakkuk ettirilmesi ve ödenmesi gerekirken ödenmediğini, davalı işverenin işe giriş çıkışlarda basılan kart sisteminin bilgilerini dosyaya ve bilirkişinin incelemesine sunmadığını, bu konuda talep ettikleri alacağın 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 41 inci maddesinden doğan fazla çalışma ücreti değil, toplu iş sözleşmesinin 41 inci maddesinin (g) bendinden kaynaklanan araç açma ve kapama sürelerinden doğan fazla çalışma talebi olduğunu, ayrıca toplu iş sözleşmesinin 41 inci maddesinin (h) bendinde işverenin gerekli gördüğü hâllerde otobüs işletme müdürlüğü işyerlerinde 06.00 – 09.00 ile 16.00 – 21.00 saatleri arasında yaptırabileceği parçalı fazla çalışmanın saat 6,5 saati aşamayacağı hükmünün öngörüldüğünü, toplu iş sözleşmesinin 41 inci maddesinin (h) bendinde öngörülen 6,5 saati aşan çalışmalarının karşılığını talep ettiklerini, davacının parçalı çalıştığı günlerdeki 6,5 saatin üzerindeki fazla çalışmalarının ücretinin 41 inci maddenin (h) bendi uyarınca ödenmesi yönündeki taleplerinin tanık ifadeleri ile örtüştüğünü, yine İlk Derece Mahkemesince 42 nci maddenin (f) bendi hükmünün şoför olarak çalışan davacıyla bir bağlantısının bulunmadığı yönündeki kabulünün hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili vekili istinaf başvurusunda; İlk Derece Mahkemesi kararına gerekçe olan bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirme dışı tutulduğunu, bilirkişinin ara dinlenme uygulamasına ilişkin açıklamalara rağmen müvekkili tarafından dosyaya herhangi bir belge sunulmadığından bahsetmesinin fiili deliller ile bağdaşmadığını, bilirkişinin davacının ara dinlenme alacağı bulunduğuna ilişkin tespitinin gerçeği yansıtmadığını, davacının ara dinlenmelerin fiilen kullandırılmadığına dair herhangi bir yazılı belge sunamadığını, yazılı belge olmamasından tanık ifadelerine dayanılmakta ise 1993 ve 1994 yıllarından bu yana davalı Şirkette çalışmakta olan iki davalı tanığının davacı gibi çalışanlara 5 ile 20 dakika arasında dinlenme verildiğine dair ifadelerinin de dikkate alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda yer aldığı üzere davacının bordrolarda görünen tahakkukları ihtirazı kayıtsız kabul ettiği dikkate alındığında yerleşik Yargıtay kararları gereğince bordrolarda görünenden daha uzun süreler ile çalışma yapıldığı iddiasını bordroya eşdeğer delil ile kanıtlaması gerektiğini, çalışma alacaklarında mevcut 5 yıllık zamanaşımı dikkate alınmaksızın yapılan bilirkişi hesaplamalarına itiraz edilmiş olmasına rağmen bu hususun Mahkemece dikkate alınmadığını, davacının müvekkili Şirket ile Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine uygun olarak çalıştırıldığını, davacının yaptığı çalışmalara dair tüm alacakların kendisine ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ;
“…
Dosya kapsamındaki yazı, bilgi ve belgelere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmamasına, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre ve özellikle, davacıya normal günlük çalışma saatleri sonrasında bir ile üç saat arasında yaptırılan fazla çalışma ücretleri ile TİS’in 41/g maddesine göre ödenmesi gereken, aracın garajdan alınıp hareket noktasına getirilmesi ve paydos sonrası tekrar yerine konması için geçen bir saat fazla çalışma ücreti ve 41/h maddesi gereğince parçalı çalışma yaptığı günlerde 6,5 saatin üzerindeki çalışması karşılığı fazla çalışmaların ücretlerinin imzalı bordrolarda tahakkuk ettirilip ödendiği, TİS’in 42/f maddesi hükmünün İzulaş İdari Büro, Hareket ve Atölye İşletmelerinde çalışan hat şoförü dışındaki işçilerle ilgili olduğundan davacının söz konusu madde hükmüne göre ayrıca ödenmesi gereken fazla çalışma ücretinin bulunmadığı, ancak TİS’in 42/e maddesine göre davacıya iki saat daha fazla mesaiye bırakıldığı günlerde ara dinlenmesi verilmediği için birer saatlik fazla çalışma ücretinin ödendiği hususunun davalı işverence kanıtlanamaması karşısında puantaj kayıtlarında davacının günlük iki saatin üzerinde fazla çalışma yaptığının gösterildiği günlerde ayrıca birer saat üzerinden fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanılarak hüküm altına alınmasında hatalı yön bulunmadığı, keza bu konuda davalı işverenin TİS’teki düzenlemeye uygun şekilde ara dinlenme kullandırdığının, görev yaptıkları şehir içi hat ve parkurları belirli olan otobüs hat şoförlerinin görev kayıtlarından tespit edilememesi karşısında, yerinde incelemeyle yapılan hesaplamayı içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik olmadığı, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin yerinde bulunmadığı anlaşıldığından …” gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunu ayrı ayrı esastan reddetmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 01.03.2014-29.02.2016 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 41 inci maddesinin (g) ve (h) bendi ile 42 nci maddesinin (f) ve (e) bentleri uyarınca davacının iş sürelerinden sayılan fazla çalışma ücreti, parçalı çalışmadan kaynaklanan fazla çalışma ücreti, verilmeyen yemek molasından kaynaklanan fazla çalışma ücreti ile ara dinlenme yaptırılmadan çalıştırılmasından kaynaklanan fazla çalışma ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığına ve varsa hesabı ile karşılığının ödenip ödenmediğine ilişkindir..
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümleri.
3. 4857 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
F.K.