Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/4812 E. 2022/5814 K. 11.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4812
KARAR NO : 2022/5814
KARAR TARİHİ : 11.05.2022

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde şoför olarak çalıştığını, davacıdan çalışması boyunca bir kısım usulsüz ibranameler alınarak kendisine yalnızca bir miktar ihbar tazminatı ödendiğini, davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 11.03.2020 tarihli ve 2017/28767 Esas, 2020/4881 Karar sayılı ilamı ile; davacının yaptığı iş, hizmet süresi ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının ücretinin 1.300,00 TL net olarak kabulünün dosya kapsamı ile uyumlu olacağı, kıdem tazminatı alacağından yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden fesih tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile birlikte mahsubunun yapılarak yaparak karar verilmesi gerektiği, davacının imzasını taşıyan ve herhangi bir ihtirazı kayıt içermeyen ihbar tazminatı hesap pusulasının da hesaplama sırasında dikkate alınması gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmede ücrete fazla çalışma ücretinin dahil olduğu belirtildiğinden yılda 270 saati aşan çalışmaların yeniden hesaplanması gerektiği, davacı asıl duruşmaya çağrılarak ve dosyada mevcut yıllık izin formaları davacıdan sorulup beyanı alınarak yıllık izin alacağı hakkında karar verilmesi gerektiği halde bu hususun gözetilmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Bozmaya ilâmından sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücretinin hesaplanması bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi hâlinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, bozma ilâmından sonra alınan bilirkişi raporunda davacının fesih tarihindeki aylık brüt ücreti 1.815,90 TL olarak belirlenmesine rağmen geçmiş dönemlere ait ücret miktarlarının tespiti sırasında bozma öncesinde kabul edilen aylık brüt 1.928,05 TL’nin esas alınması hatalıdır.
Diğer taraftan, Mahkemece davacı işçinin davalıya ait işyerinde kesintisiz çalışmayıp 12.09.2007-08.12.2010, 31.05.2011-05.03.2012 ve 02.06.2012-08.11.2012 tarihleri arasında üç dönem fasılalı olarak çalıştığı kabul edilmesine rağmen, fiilen çalışılmayan aradaki dönemlerin fazla çalışma hesabında dışlanması gerektiğinin düşünülmemesi isabetsizdir.
Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde aylık ücrete fazla çalışma ücretinin dahil olduğu kararlaştırıldığından bu hususun dikkate alınarak yılda 270 saati aşan çalışmaların hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Fazla çalışma ücreti hesaplanırken yıllık 270 saatlik, yani aylık 22,5 saat/haftalık 5,2 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan şekilde hesaplama içeren bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.