Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/4204 E. 2022/5955 K. 12.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4204
KARAR NO : 2022/5955
KARAR TARİHİ : 12.05.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 9. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de davacının ıslah dilekçesi ve İlk Derece Mahkemesince reddedilen miktara göre temyiz talebine konu kararın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle davacı yönünden kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceği ve davalı vekilinin de kararı katılma yoluyla temyiz ettiği nazara alınarak yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait …-… yol yapım işinde 27.11.2013 tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi ile şantiye şefi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafından feshedildiğini, net ücretinin 12.500,00 TL olduğunu, müvekkilinin çalıştığı süre boyunca haftanın 7 günü bayram ve genel tatiller dâhil olmak üzere günde en az 11 saat çalıştığı hâlde bu çalışmaların ücretinin ödenmediğini, müvekkili şantiye şefi olarak çalışmakta ise de kendi gerçek ücretini bordrolarda gösterebilecek yetkiye dahi sahip olmadığını, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının Şirket yetkililerinin talimatı ile yapıldığını, hak ettiği izinlerinin tam olarak kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasında …-Ortaklar-… yolu yapım işine ait sözleşmenin 24.11.2013 tarihinde imzalandığını, davacının … 1. Noterliğinin 24.12.2013 tarihli taahhütnamesi ile bu yol yapım işinde şantiye şefi olarak işin başından sonuna kadar çalışacağını beyan ve taahhüt ettiğini, davacının ifa ettiği görevde işveren vekili durumunda olduğunu ve en üst düzey yetkilerle donatıldığını, davacının gerek idare ile ilgili işlerin yürütülmesi gerekse işin planlanması ve gerekli teknik ekibin temin edilmesi hususunda gerekli başarıyı sağlayamadığını ve bu nedenle defalarca uyarıldığını, son olarak yapılan iş toplantısında davacının sözlü olarak uyarılması üzerine davacının “ben artık çalışmıyorum” diyerek toplantıyı terk ettiğini, birkaç gün işe gelmediğini, daha sonrasında Karayolları … Bölge Müdürlüğüne istifa dilekçesi verdiğinin öğrenildiğini, istifa ile iş sözleşmesinin son bulması nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile yapılan sözleşmede belirtildiği üzere işin mevsimlik olduğunu ve belli tarihler arasında çalışmanın yapılamayacağını ve bu nedenle davacının yıllık izin ücreti talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iş sözleşmesinin davacı tarafından hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeniyle eylemli olarak ve haklı nedenle feshedildiğinden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, iş sözleşmesini haklı nedenle de olsa kendisi feshettiğinden davacının ihbar tazminatı alacak isteğinin reddi gerektiği; davacının şantiye şefi olarak çalışma saatlerini kendisine göre ayarlayabilecek konumda olduğundan fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesi gerektiği ve ayrıca yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının üst düzey yönetici olduğu iddiasıyla fazla çalışma ücretinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, iş sözleşmesi davalı işveren tarafından haksız ve usulsüz olarak feshedildiğinden ihbar tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin hatalı hesaplandığını, kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını, tüm ücretlerinin ödendiğini, davacının alacağının bulunmadığını ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının ödenmeyen hafta tatili ve genel tatil ücretleri bulunduğu ve davacının eylemli olarak haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiği kanaatiyle kıdem tazminatı talebinin kabulü ile ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu ve davacının çalışma saatlerini kendisine göre ayarlayabilecek konumda olması nedeni ile İlk Derece Mahkemesi tarafından fazla çalışma ücreti isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğe rastlanılmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle davacının üst düzey yönetici olduğu iddiasıyla fazla çalışma ücretinin reddine karar verilmesinin ve iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve usulsüz olarak feshedildiği hâlde ihbar tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu ve temyiz dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle Bölge Adliye Mahkemesince miktar itibariyle kesin olarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının ücretinin hatalı hesaplandığını, kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını, tüm ücretlerinin ödendiğini, davacının alacağının bulunmadığını ve temyiz dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 371 indi maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24, 41 ve 53 ncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kararın gerekçesinin usul ve kanuna uygun olduğu anlaşılmış; temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,

12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.