Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/227 E. 2022/1314 K. 27.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/227
KARAR NO : 2022/1314
KARAR TARİHİ : 27.01.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 42. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yapmak suretiyle çalıştığını, davacının 31/12/2018 tarihine kadar asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden ücret aldığını, ancak 01/2019 döneminden sonra yanlış bir yorumla ücretine %4 zam yapılmak suretiyle ücretinin düşürüldüğünü oysa 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23. madde gereğince kadroya geçmeden önceki haklarının kadroya geçişten sonra da korunması gerektiğini, İş Kanunu’nun 62. maddesinde de ücretin düşürülmeyeceğinin vurgulandığını, ücret bordrolarının imzalanması halinde dahi bu hakkın ortadan kaldırılmayacağını iddia ederek; eksik ödenen ücret alacağının, ilave tediye farkı alacağının, ikramiye farkı alacağının, fazla mesai ücreti farkı alacağının, ulusal bayram genel tatil ücreti farkı alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının talep konusu yaptığı alacakların zamanaşımına uğradığını, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 23. maddesinin 6. fıkrasının sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücretleri ve diğer mali – sosyal haklarının belirlenmesine esas olacağını, geçiş işlemi yapılan işçilere idarelerce uygulanmak üzere Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31/10/2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri doğrultusunda işlem yapıldığını, dosyaya sunulan ücret bordrolarında davacının ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığının görüldüğünü, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, talep edilen faiz başlangıç tarihi ile faiz türlerinin de hatalı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusu, davacının kadroya geçiş anında imzaladığı sözleşmenin ücret kısmının boş bırakılması nedeniyle fark ücret ve buna bağlı olan diğer taleplerin reddi gerektiği tespitinde bulunularak kabul edilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dava reddedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, temyiz incelemesi sonucu Dairemizce; dosya eksiklik talebi yazısı gereğince …’ndan getirtilen, davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında Bakanlık ile arasında imzalanmış iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin belirli bir oran fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı görüldüğünden ve bu husus her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağından hareketle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak davalı vekilinin istinaf başvurusu Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 ve devamı maddelerinde temyiz incelemesi neticesinde bozma sebebi yapılacak hususlar ve bozma kararı üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesinin ilgili bölümü ise şöyledir: “…Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir.
Bölge adliye mahkemesi, 344. madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir…”
Zira artık burada İlk Derece Mahkemesinin bir kararı mevcut değildir; bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır, bu nedenle dosya, kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtay’ın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar vereceğidir. Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar (Pekcanıtez Usul-Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, … 2017 III.Cilt, Sh.2302 vd.).
Dosya kapsamından; Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırıldığı ve davanın reddedildiği, bu kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ise Dairemizce, kadroya geçiş sürecinde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının ödeneceğinin kararlaştırılmış olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulduğu ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, bozma kararına uyulduğuna göre, bundan sonra yapılacak iş; bozmaya uygun olarak, yeniden esas hakkında karar vermekten ibarettir. Buna rağmen, daha öncesinde ortadan kaldırılmasına karar verilmekle hükümsüz hale gelen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunun tekrardan incelenerek esastan reddine karar verilmesi ve bu doğrultuda hüküm oluşturulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.