YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/18516
KARAR NO : 2023/537
KARAR TARİHİ : 16.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :… Mahkemesi
SAYISI : 2022/290 E., 2022/434 K.
DAVA TARİHİ : 08.03.2021
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı asılın davalı … Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekmesine karşın sözleşmeye aykırı olarak davacının ücretinin asgari ücret seviyesine çekilmek ve bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmak suretiyle eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek davacının eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının fark alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.09.2021 tarihli kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin ve toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesinin ve uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.02.2022 tarihli ilâmı ile; arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartı bulunmadığından davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi ve ücret farkı ile ikramiye farkı alacaklarına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, ayrıca ikramiye farkı alacağına en yüksek banka mevduat faizi yerine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmasının da hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda ve bozma sonrası aldırılan bilirkişi ek raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde ücretin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilmediğini, aksine 2018 yılı ücreti korunarak bu ücrete %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanmadığını, faiz türü ve faiz başlangıç tarihinin de hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonraki döneme ilişkin fark alacakları yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilip verilmediği, alacakların hesap yöntemi ve hüküm altına alınan alacaklara uygulanan faiz türü ile faiz başlangıç tarihi hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 39 ve 53 üncü maddeleri ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un (6772 sayılı Kanun) 1 v 4 üncü maddeleri.
3. Maddi hataya dayalı bozma kararlarının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağına ilişkin Yargıtay içtihatları (Örneğin, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar ile 17.01.2007 tarihli ve 2007/9-13 Esas, 2007/17 Karar sayılı kararları; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/12739 Esas, 2022/1334 Karar sayılı kararı).
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin 28.02.2022 tarihli ilâmında; arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesinin yanı sıra 2021 yılı ikramiye alacağına ilişkin hesaplama yapılmasının da hatalı olduğuna değinilmesi gerekirken, ilâmda bu hususa yer verilmemiş olmasının olmasının maddi hataya dayandığı anlaşılmıştır.
3. Şöyle ki 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Kanun’da öngörülen toplu … sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu … sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu … sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartı aranmadığı gibi yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren bu toplu … sözleşmesinin art etkisinden de söz edilemez.
4. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 ncü madde kapsamında söz konusu olan ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla uygulanan toplu … sözleşmesi, davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu … sözleşmesi olmadığına göre bu sözleşmede ocak ve temmuz aylarında beşer günlük yevmiye tutarında ödeneceği düzenlenen ikramiye ücretinin, toplu … sözleşmesinin son bulduğu tarihten sonrası için hesaplanması doğru olmaz. 4857 sayılı Kanun’da ve … … sözleşmesinde davacıya ikramiye ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı da dikkate alındığında, fark ikramiye alacağının 2021 yılı Ocak ayı ve sonrası için hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5. Diğer yandan fark ilave tediye alacağında faiz başlangıcı hususu temyiz edenin sıfatına göre bozma kapsamı dışında kalmış olup bozma sonrası kurulan hükümde fark ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi yerine, bu alacak kalemine arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi de doğru olmamıştır.
6. Ayrıca 6772 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi doğrultusunda 31.12.2020 tarihli ve 31351 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’nda, 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi gereği yapılacak ilave tediyenin birinci yarısının 29.01.2021 tarihinde, diğer yarısının 11.05.2021 tarihinde ödenmesine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz muaccel olmayan dönem hesaplamaya dâhil edilerek ilave tediye alacağının hüküm altına alınması isabetli olmadığından bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.