Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/17111 E. 2022/17255 K. 21.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/17111
KARAR NO : 2022/17255
KARAR TARİHİ : 21.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 24. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … AŞ (…) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Enerji, Su ve … İşçileri Sendikasının (… Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 27.02.2017 tarihli ve 2016/1550 Esas, 2017/495 Karar sayılı kararı ile 15.05.2016-31.10.2018 tarihleri arasında yürürlüğü bulunan toplu … sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlanıldığını; ancak bu toplu … sözleşmesi hükümlerinden davacının yararlandırılmadığını, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu, öncelikle davacı işçinin unvanına göre alması gereken ücret belirlendikten sonra toplu … sözleşmesinden kaynaklanan zam oranları uygulanarak ücretin hesaplanması gerektiğini … sürerek toplu … sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacakları ile fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle … bölümü, tahkim, yetki, derdestlik, görev, husumet, zamanaşımı, hak düşürücü süre, kesin hüküm, dava ve taraf ehliyeti yokluğu, dava dilekçesinde kanuni noksanlıklar bulunduğuna yönelik itirazlarının olduğunu, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, davacı ile aralarında ne bir hizmet sözleşmesi ne toplu … sözleşmesi ne de hukuki bir bağlantı bulunduğunu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklardan sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından … alacaklardan sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu … sözleşmesinden faydalanma … bulunduğu, toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının talep ettiği alacakların … Sendikası ile ihbar olunan Şirket arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile imzalanan toplu … sözleşmesinden kaynaklandığını, davalı …’ın ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, kendilerinin ihale ettiği işlerin ise bu kapsamda yer almadığını, davalı Kuruma toplu … sözleşmesinden kaynaklı müteselsil sorumululuk yüklenemeyeceğini, işçinin sendikaya üye olduğunun işverene bildirildiğini gösterir yazılı bir müracaat görülmediği gibi bordrolarda da sendika aidatı kesildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalı …’a ait trafo merkezinde dava dışı alt işverenler bünyesinde çalışmaya devam ettiği, davacının … sendikasına üye olduğu, Sendika ile alt işveren arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi uygulanarak davacıya yapılması gereken zamlar yapılmadığından davacının fark ücret alacağı bulunduğu, yine toplu … sözleşmesi uyarınca ikramiye ile sosyal yardım alacakları bulunduğu, davalı ile dava dışı Şirket arasında 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, buna göre davalının toplu … sözleşmesi uyarınca davacıya ödenmesi gereken işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin yerinde olduğu, hesaplamalarda hata bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde … sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde … sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.