Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/16747 E. 2022/17039 K. 19.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16747
KARAR NO : 2022/17039
KARAR TARİHİ : 19.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 9. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, kadroya geçerken … … sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren asgari ücretin % fazlası oran dikkate alınmaksızın eksik ödeme yapıldığını … sürerek ücret farkı alacağı, ilave tediye farkı alacağı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesi dikkate alınarak ücretinin belirlendiğini, davacının 2018 yılındaki ücretinin korunarak bu ücret üzerine %4 oranında zam uygulandığını, taraflar arasında davacının kadroya geçtikten sonra ve devamında asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir bir sözleşme bulunmadığını, ücretin düşürülmediğini, faiz türü ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli … sözleşmesinin, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin ve işyerinde yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, davacı gibi sürekli işçi kadrosuna geçen işçilerin ücret ve diğer mali sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu … sözleşmesinin uygulanması ile oluşan ücret ve diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağını, … sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olup kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, davacının ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davacıya ait ücret bordrolarının incelenmesinden davacının toplu … sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu … sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden yararlandığının anlaşılacağını, toplu … sözleşmesi ile ücretinden artış olan davacının diğer yandan … … sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını isteme hakkının mümkün olmadığını, davacı ve aynı durumda olan sürekli işçilerin ücretine, hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu … sözleşmesinden kaynaklı zammın uygulanmasının çifte zam durumu oluşturduğunu, bu durumun diğer çalışanlar ile eşitsizliğe … açacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli … sözleşmesi ile uygulanan toplu … sözleşmesinin ilgili hükümleri ve Yargıtayın emsal kararları dikkate alındığında, davalı tarafından taraflar arasındaki … … sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle ödenmeyen fark alacakların kabulüne ilişkin değerlendirmenin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde … sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen ücret farkı alacağı, ilave tediye farkı alacağı ve ikramiye farkı alacaklarının bulunup bulunmadığı, ikramiye alacağına uygulanan faizin türü ve faizin başlangıç tarihi hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı … Kanunu’nun 22, 34 ve 62 nci maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun), 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesinde; “Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu … sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu … sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan … … sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu … sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesinin bitiminden önce toplu … sözleşmesi sona … işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3. 375 sayılı KHK’nın ilgili hükmünün ve bu KHK gereğince 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması öngörülen toplu … sözleşmesinin amacı; gerek alt işverenin taraf olduğu ve 31.10.2020 tarihinden önce sona erecek olan toplu … sözleşmesinden yararlanmakta olan gerekse alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu … sözleşmesinden yararlanmayan işçileri belli bir süre için toplu … sözleşmesi etkisinden mahrum bırakmamaktır. Bu nedenle 02.04.2018 tarihinde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nden yararlanmaya başlayan yahut alt işveren nezdindeki toplu … sözleşmesinin bitimini müteâkip kanun gereği kendiliğinden yararlanmaya başlayan işçilerin, aynı dönem içinde bir başka toplu … sözleşmesinden yararlanmayı talep etmeleri, 375 sayılı KHK gereği mümkün değildir. Bir toplu … sözleşmesinin geriye etkili olarak yürürlüğe konulabilmesi kural olarak mümkün olsa da sonraki toplu … sözleşmesi hükümlerinin geriye etkili olabileceği en erken süre önceki toplu … sözleşmesinin bitim tarihidir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden yapılacak değerlendirmede de bu ilkeden ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Buna göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin kadroya geçirildikleri işyerinde yürürlükte bulunan bir toplu … sözleşmesinden yararlanabilmeleri için en erken tarih, her hâlükârda 01.11.2020 tarihi olmalıdır.
4. Ancak sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin 375 sayılı KHK gereğince üyelik şartı aranmaksızın yararlandıkları toplu … sözleşmesinin süresi 31.10.2020 tarihinde sona erdiğinden, bu tarihten sonra 6356 sayılı Kanun kapsamında işveren ile yetkili sendika arasındaki toplu … sözleşmesinden yararlanmak için bu Kanun’da öngörülen şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. 6356 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinde toplu … sözleşmesinden iki şekilde yararlanılabileceği ifade edilmektedir. Bunlardan ilki taraf işçi sendikasının üye olmak ikincisi ise dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanmadır. Sendikaya üye olanlar bakımından yararlanma zamanının belirlenmesinde ölçü, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olunup olunmamasıdır. Buna göre toplu … sözleşmesinin imza tarihinde sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu … sözleşmesinden yararlanır. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin işyerinde uygulanmaya başlanan toplu … sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacakları belirlenirken 31.10.2020 tarihinden önceki ve sonraki dönem bakımından yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
5. Somut olayda, taraflar arasında davacının kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli … sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının davalıya bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihi itibarıyla 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesi kapsamında kamu bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.01.2019-31.10.2020 tarihleri arasındaki ücretinin kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan belirsiz süreli … sözleşmesinde belirlenen oran ve Yüksek Hakem Kurulu kararı dikkate alınarak belirlenmesinde hata bulunmamaktadır.
6. Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının sendika üyesi olduğu … Sağlık … ile … Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (…) arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinden yararlanması en erken 01.11.2020 tarihi itibarıyla mümkündür.
7. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.11.2020 tarihi ile 31.12.2020 tarihi arasındaki ücreti tespitinde işyerinde yürürlükte bulunan … Sağlık-… Sendikası ile … arasında imzalanmış olan 10.08.2020 imza tarihli ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu … sözleşmesinin ücret zammına ilişkin hükümleri dikkate alınmıştır. İlgili toplu … sözleşmesi doğrultusunda, davacının 31.10.2020 tarihinde almakta olduğu ücretine 01.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %5,75 oranında zam yapılması gerektiği kabul edilerek davacının 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücreti tespit edilmiştir.
8. Belirtmek gerekir ki, 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin “İkinci Yıl İkinci Altı … Zammı” başlıklı ücret zamlarına ilişkin 2 nci maddesinin (d) bendi “01.07.2020 tarihinde işyerinde çalışmakta olan sendika üyesi işçilerin 30…2020 tarihi itibariyle almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine 01.07.2020 tarihinden geçerli olmak üzere %5,75 (yüzde beş yetmiş beş) oranında ücret zammı yapılacaktır (Bu zamma enflasyon farkı dahil edilmiştir.).” düzenlemesini içermektedir. Buna göre davacının 01.11.2020 tarihi itibarıyla söz konusu toplu … sözleşmesinden yararlanması gerektiği kabulü yerinde ise de ilgili düzenleme uyarınca davacıya 01.11.2020 tarihi itibarıyla uygulanması öngörülen bir ücret zammı olmadığından; davacının 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin ücret zammı dışındaki diğer hükümlerinden yararlanacağı; ancak toplu … sözleşmesinde öngörülen ücrete ilişkin zam oranından yararlanamayacağını kabul etmek gerekir. Davacının 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının buna göre hesaplanması gerekmektedir.
9. Kabule göre de davacıya ait ücret bordroları incelendiğinde, 2020 yılı Aralık ayında 17 günlük ücret için günlük brüt 106,10 TL üzerinden, 14 günlük kısım için ise günlük brüt 119,25 TL üzerinden tahakkuk bulunduğu görülmektedir. Buna göre hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2020 yılı Aralık ayı tüm dönem ücretinin günlük brüt 106,10 TL olarak ödendiği kabulü ile ücret farkı alacağı hesaplanması hatalıdır.

10. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nde ikramiyeye ilişkin; “İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’… günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5×2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir.” düzenlemesi bulunmaktadır. 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük tarihli toplu … sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin 35 inci maddesinin ikinci fıkrasında da “6772 sayılı Kanun’a göre verilen ilave tediyeler Cumhurbaşkanınca tespit edilen tarihlerde, ilave tediye dışında kalan ikramiyeler ise Mart ve Eylül aylarında işçilere iki eşit taksitte ödenir.” düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu düzenlemeler dikkate alındığında ikramiye alacağı bakımından ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüt gerçekleşmeyecektir. Dolayısıyla somut olayda, davalının daha önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden hüküm altına alınan ikramiye alacağı için arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken bilirkişi raporunda belirtilen her bir temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
11. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Kanun’da öngörülen toplu … sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu … sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu … sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi uygulanmaz. Söz konusu toplu … sözleşmesinin uygulandığı dönem bakımından davacının talebi de dikkate alınarak ikramiye alacağına en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi uygulanmalıdır. Bunun yerine en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.