Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/16733 E. 2023/7587 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16733
KARAR NO : 2023/7587
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde 01.01.1981-30.09.2014 tarihleri arasında çalıştığını, … sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini, son aylık ücretinin net 2.500,00 … Doları (USD) olduğunu, haftanın 7 günü 07.00-19.00/21.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir haftalık iznini kullandığını, … … ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve ücretinin de ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile … … ve genel tatil ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının 26.11.1981-12.12.1982, 21.01.1989-12.02.1994, 09.08.1996-11.12.1996, 15.01.1997-26.01.1998, 27.08.1998-21.04.1999, 03.07.1999-31.03.2001, 17.07.2002-20-01.2003, 21.05.2008-19.12.2012, 04.07.2013-31.08.2014 tarihleri arasında müvekkili Şirkette farklı proje ve ülkelerde çalıştığını, davacının çalışmasının sürekli ve kesintisiz olmadığını, inşaat işlerinin yapısı gereği belirli dönemler hâlinde fasılalı çalıştığını, davacı ile belirli süreli … ilişkisinin kurulduğunu, işin bitirilerek tesliminden sonra … ilişkisinin sona erdiğini bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceğini ancak davacının son ay ücret bordrosunda kendisine 223,65 USD ihbar tazminatı ödemesi de yapıldığını, bu ödemenin ihbar tazminatından mahsubunun gerektiğini, davacının en son 6,39 USD saat ücreti ile çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili ve … … ve genel tatil ücret alacaklarının ve yıllık izin ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde 01.01.1981-30.09.2014 yılları arasında kesintisiz çalıştığını iddia etse de yurda giriş çıkış kayıtları ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; ….11.1981-31.08.2014 tarihleri arasında fasılalı olarak çalıştığı ve toplam hizmet süresinin 16 yıl, 1 ay, 10 … olduğu, merkezi …’de bulunan işverene …’de dava açıldığı, 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) kıdem tazminatına ilişkin hükmünün kamu düzeniyle ilgili olduğu, bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığın … hukukuna göre çözülmesi gerektiği, işverenin … olması hâlinde işyeri yurt dışında olsa da … Hukukunun uygulanacağı, somut olayda davacının … vatandaşı olduğu, davalı Şirketin ise …’de faaliyette bulunan, … Ticaret Siciline kayıtlı ve vekâletnamede de adresi “Balmumcu-Beşiktaş/ …” olarak belirtilen Şirket olması karşısında; taraflar açısından sıkı ilişki içinde bulundukları hukukun … hukuku olduğu, yabancı ülke hukukunun olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, davacının aylık … ücret karşılığında çalıştığı ve son aylık ücretin net 2.500,00 USD olduğu, … sözleşmesinin haksız nedenle işverence feshedildiği, yıllık izin ücretinin ödenmediği, fazla çalışma, … … ve genel tatil ile hafta tatili alacakları yönünden geçersiz olduğu kabul edilen bordrolar nedeniyle tanık beyanlarına göre sonuca gidildiği ve %30 oranında indirim yapılarak 25.09.2017 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının belirli süreli … sözleşmesi ile çalışmış olduğundan kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamadığını, davacının yurt dışında çalışmış olduğu dikkate alınmadan brüt ücretinin hesaplandığını, davacı tanıklarının davalı işverene karşı açmış oldukları davaları bulunduğundan beyanlarının hükme esas alınamayacağını, tanıkların çalışma dönemleri ile sınırlı olarak hesaplama yapılmadığını, bordroda tahakkuk edilerek yapılan ödemenin yıllık izin ücretinden mahsup edilmesi gerektiğini, davacının saatlik 6,39 USD ücretle çalıştığını, bordrolarda tahakkuk edilerek fazla çalışma, … … ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının ödendiğinin anlaşılmasına rağmen yazılı delille aksi ispat edilmeden bu alacakların kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının davalı müvekkil Şirketin sadece yurt dışındaki inşaat projelerinde görev almak üzere istihdam edildiğini ve davacı işçinin … görme borcunu yabancı bir ülkede ifa etmesi sebebiyle taraflar arasındaki ilişkide yabancılık unsuru mevcut olduğunu bu nedenle uyuşmazlıkta yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, … hukukunun uygulanmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5718 sayılı Milletlerarası … Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince davacının ve davalı Şirketin yerleşim yerlerinin …’de olması, sözleşmenin …’de yapılması ve davacının ücretlerinin …’deki banka hesabına yatırılması hususları dikkate alındığında; sözleşmeyle ilişkili daha sıkı bir hukuk bulunması hâlinde bu hukuk uygulanabileceğinden uyuşmazlığın çözümünde … hukukunun uygulanması gerektiği; fazla çalışma, hafta tatili ve … … ve genel tatil ücret alacaklarının dosyadaki delil durumuna uygun ve denetime açık bir şekilde tespit edildiği, dosyadaki delil durumuna göre davacı tanıklarının davalı aleyhine dava açmış olmalarının sonuca etkisinin bulunmadığı, davacının yaptığı işin niteliği gereği … sözleşmesinin belirsiz süreli … sözleşmesi olduğu bu nedenle davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davalı vekilinin davacının brüt ücret hesaplanmasında yurt dışında çalışmış bir işçi olduğunun dikkate alınmasının gerektiğine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; ücretin brütleştirilmesinde hata bulunduğuna ilişkin istinaf sebebi dışında istinaf dilekçesindeki tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna bavurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk, ücret seviyesi, fazla çalışma, hafta tatili, … … ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve karşılığının ödenip ödenmediğine ve yıllık izin ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun’un 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri, 5718 sayılı Kanun’un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 5718 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir … sözleşmesinin varlığı karşısında, … hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun … hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa … hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.