Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/16659 E. 2022/17181 K. 20.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16659
KARAR NO : 2022/17181
KARAR TARİHİ : 20.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 51. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … Anadolu 3. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 01.01.2007 – 01.12.2016 tarihleri arasında formen olarak 3.200,00 … Doları (USD) ücret ile çalıştığını, üç öğün yemek ve barınma ihtiyacının işverence karşılandığını, … sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkiline ait işyerinde kaynak formeni olarak 08.04.2011 – 03.09.2012 ve 12.09.2012 – 15.01.2014 tarihleri arası çalıştığını, … sözleşmesinin … bitimi nedeni ile sona erdiğini, davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğini, davacının ücretinin brüt 2.186,00 USD olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;
“…Davacının davalıya ait işyerinde iki dönem halinde 08/04/2011-03/09/2012 ve 12/09/2012-15/01/2014 tarihleri arasında 2 yıl 8 ay 29 gün süre ile en son aylık 4.805,70 TL (2.186,00 USD) net, 6.722,11 TL (3.057,73 USD) brüt ücret ile çalıştığı, ayrıca kendisine aylık (200,00 USD) 439,68 TL tutarında 3 öğün yemek ve barınma yardımı yapıldığı ve davacının … akdinin davalı işverenlik tarafından 15/01/2014 tarihinde feshedildiği sabittir. Davacı vekili, … akdinin işveren tarafından … bitimi gerekçesiyle sona erdirildiğini iddia etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Davalı tarafın dosyaya sunduğu ibraname ve işbitimi tutanaklarından tarafların aralarındaki sözleşmeleri karşılıklık anlaşma ile sona erdiği yazılıdır. Davalı taraf da … akdinin … bitimi ile sona erdiğini kabul etmektedir. Bu nedenle sunulan istifa dilekçesine itibar edilmemiştir. Taraflar bunların dışında dosyaya feshe ilişkin herhangi bir delil sunmamıştır. Bu nedenle ispat yükü üzerinde olan davalı tarafın … akdinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğini kanıtlayamadığı anlaşılmakla davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı…” gerekçesiyle talep edilen alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından reddi gerektiğini, kıdem tazminatının döviz olarak talep edilemeyeceğini, davacının müvekkili Şirketi ibra ettiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının hesaplamalara esas alınan aylık ücretinin brütleştirilmesinin hatalı olduğunu, giydirilmiş ücrete dahil edilen 200,00 USD yemek ve barınma yardımının hatalı olduğunu, faiz ve temerrüt tarihini kabul etmediklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Dosya kapsamına uygun olup bordroların imzasız olması, SGK kesintisi olarak gösterilen kesintilerde sabit bir oranın uygulanmadığı gözetildiğinde davacının en son aylık 2.186,00 USD ücretinin net olduğunun kabulü gerekmektedir.
5510 sayılı Kanunun 5. Maddesinin (g) bendi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik anlaşması bulunmayan ülkelerde … üstlenen işverenlerce yurt dışındaki … yerlerinde çalışmak üzere götürülen … işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması gerektiği, net ücrete söz konusu yasal düzenleme gereğince %5 genel sağlık priminin eklenmesi gerektiği, bu yönden ilk derece mahkemesi kararının isabetli olmayıp kaldırılması gerektiği, barınma ve 3 öğün yemek yardımı için aylık ortalama 200,00 USD’nin giydirilmiş ücrete dahil edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mübrez 03.09.2012 tarihli ibranamede kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesine ilişkin miktar belirtilmeyip bu konuda banka yoluyla ödeme söz konusu olmadığı, ibranamenin TBK 420. maddesine uygun düzenlenmediği, geçerli olmadığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince kıdem tazminatına 1475 sayılı yasanın halen yürürlükteki 14. maddesi gereğince fesih tarihinden, ihbar tazminatına davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle tüm miktarlar için dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi isabetli ise de, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince döviz cinsi talep edilen alacaklarda devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, davalının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde…” olduğu gerekçe gösterilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak kurulan yeni hükümle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması, kıdem tazminatının döviz cinsinden talep edilmesi, fesih, davacının brüt ve giydirilmiş ücretinin belirlenmesi, ihbar tazminatına uygulanan faiz noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi hükmü atfıyla yürürlükte olan 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.