Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2022/16339 E. 2022/17161 K. 20.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16339
KARAR NO : 2022/17161
KARAR TARİHİ : 20.12.2022

BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 20. … Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 07…..2021 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 10.11.2021 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, bu geçiş sırasında ücretinin düşürüldüğünü iddia ederek ücret fark alacağı, ilave tediye alacağı, ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; yargılama sırasında tam ıslah yolu ile sunduğu dava dilekçesinde ise kadroya geçiş sürecinden önce alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığı sırada sosyal yardım ödemesi/ ek ödeme veya sair ödemeler adı altında yol ve yemek ücreti ödendiğini, 2016 yılının Haziran ayından sonra bu ödemelerin davacı işçinin rızası alınmadan kesildiğini, kadroya geçiş sırasında düzenlenen … sözleşmesinde yol ve yemek yardımına yönelik bir hüküm olmasa bile işyeri uygulaması olarak bu yardımların ödenmesi gerektiğini ileri sürerek yol ve yemek yardımı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kadroya geçirildiği tarihten sonra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayımlanan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nden yararlandığını, 01.04.2018 tarihinden sonra Kurum ile işçiler arasında belirsiz süreli … sözleşmesi imzalandığını ve işçilerin sosyal haklarında kadroya geçiş sonrasında bir değişiklik yapılmadığını, işçi ile daimi kadroya geçirilmeden önce imzalanan sulh sözleşmesi ile davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddesi ile tanınan haklar karşılığında daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak … sözleşmesinden dolayı asıl işverenden herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını kabul ettiğini ve bu haklardan feragat ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesinde yer alan düzenleme uyarınca tarafların işyeri uygulaması hâline gelen yol ve yemek ücretini aralarında anlaşarak her zaman kaldırmalarının mümkün olduğu, ayrıca davacının kadroya geçişi sırasında taraflar arasında imzalanan sulh sözleşmesi ile 375 sayılı KHK’nın geçici 23 ve 24 maddeleri ile tanınan haklar karşılığında daha önce alt işveren işçisi olarak çalışılan dönemi kapsayan sözleşmelerden dolayı hak ve alacak talebinde bulunulmayacağı hususunun kararlaştırıldığı, gerek sulh sözleşmesi gerek taraflar arasında imzalanan … sözleşmesinde davacının yol ve yemek ücreti alacağına dair herhangi bir hüküm bulunmaması gerekse de aynı taleplerin reddine ilişkin kesinleşmiş emsal yargı kararının bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının yol ve yemek ücret alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; seri hâlde açlan davalarda İlk Derece Mahkemesi tarafından davaların kabulüne karar verildiğini ve bu kararların Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, onama kararının gerekçesine göre güvenlik işi yapan personelin yol ve yemek ücreti alamazken genel temizlik ve hizmet işi yapan personelin sözleşmesinde bu durum yazdığı için yol ve yemek ücreti alması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinde açılmış olan seri dosyalarda davacıların tamamının genel temizlik ve hizmet işi yapan işçiler olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin konuyla ilgili emsal kararlarında; “davacı temizlik işçisi olup 2016 yılı Mayıs ayında davacıya asgari ücretin % 30 fazlası ücret ile günlük 8,00’er TL olmak üzere aylık 26 gün üzerinden yol ve yemek ücreti ödendiği, yani Mayıs ayında, yol ve yemek parası dâhil yasal asgari ücretin % 53,40 fazlası olan 2.726,75 TL ücret ödenmesine karşın, davalı Kurum ile Berka Temizlik Peyzaj Gıda Bilgi İşlem Taş. …. ve Sos. Hizm. İnş. San. Taah. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanmış 01…..2017 – 31.05.2020 yürürlük süreli “Genel Temizlik ve Yardımcı Hizmet Alımına Ait Sözleşmesi” ne ilişkin “Teknik Şartname”nin 14.1. maddesinde; “14.1.Çalıştırılacak işçilere asgari ücretin % 35 (yol ve yemek bedeli dahil) artırımlı oranında ücret ödenecektir.” hükmünün yer aldığı, bu döneme ilişkin de davacının imzalamış olduğu belirsiz süreli … sözleşmesinin olmadığı ve 01…..2017 – 31.03.2018 tarihleri arası ücret bordrolarında davacıya yasal asgari ücretin % 35 fazlası olan 59,25 x % 35 = 79,99 x 30 = 2.399,70 TL çıplak ücret üzerinden ödeme yapıldığı, yemek ve yol parası ise ödenmediği tespit edilmiştir. Bu dönemde de yemek ve yol yardımının kaldırılmasına davacının muvafakatinin olduğuna dair bir yazılı kayıt sunulmadığı anlaşılmıştır.” denilmiştir (Bkz. Yargıtay 9.HD. 17.05.2022 gün, 2022/5453 E, 2022/6139 K, sayılı; 11.05.2022 gün 2022/5022 E, 2022/5766 K, sayılı; 11.05.2022 gün, 2022/4895 E, 2022/5765 K, sayılı ilamları). Somut uyuşmazlıkta, davacı temizlik işçisi olarak çalışmış olup yukarıda söz edilen Yargıtay ilamlarında belirtilen tespit ve açıklamalara göre davacının yol ve yemek yardımı alacaklarına hak kazandığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece davanın kabul edilmesi gerekirken davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan işçilerin açtıkları davalar esas alınarak davanın reddi yönünde hüküm kurulması hatalıdır.
… ” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili Kurumca yapılan işlemlerin ve ödemelerin tamamının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 üncü Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’ne uygun şekilde yapıldığını, davacı ile Kurum arasında belirsiz … sözleşmesi imzalandığını, 375 sayılı KHK’nın geçici 23 ve 24 üncü maddeleri ile tanınan haklar karşılığında da daha önce alt işveren işçisi olarak çalışılan dönemi kapsayan … sözleşmelerinden dolayı müvekkili Kurumdan hak ve alacak talebinde bulunulamayacağına ilişkin sulh sözleşmesi yapıldığını, buna ilişkin sulh yapılmasının mevzuat kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş şartı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı 01.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğinden, … bu tarihten önce alt işveren emrinde çalıştığı döneme tekâbül eden alacağı varsa dâhi buradaki sorumluluğun müvekkili Kuruma ait olmadığını, davacıya sürekli işçi kadrosuna geçişten önce bağıtlanmış olan işyeri toplu … sözleşmesi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesi hükümlerine göre; ikramiye, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, … bayram ve genel tatil günlerinde çalışma ücreti, altı aylık dönemlerde uygulanacak olan %4 oranında ücret zamları, evlenme yardımı, hastalık yardımı, tabii afet yardımı, ölüm yardımı, bayram yardımı, öğrenim yardımı, çocuk yardımı, yemek yardımı, taşıt yardımı ve yakacak yardımı ile silah tazminatı ödemelerinin yapıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 375 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş öncesi ve sonrası dönemlere ilişkin yol ve yemek ücreti alacağının ispatı ile kadroya geçiş öncesine dair yol ve yemek ücreti alacağı taleplerinden davalı İdarenin sorumluluğu noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun ilgili hükümleri.

3. 6100 sayılı Kanun’un “Sulh” kenar başlıklı 313 ncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.” düzenlemesini içermektedir.

4. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü maddesinde belirtilen kamu idareleri ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ile ve yine maddede belirtilen idarelerin merkez ve taşra teşkilatlarında, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer mevzuattaki hükümler uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 04.12.2017 tarihi itibarıyla çalışmakta olanların, maddede öngörülen şartları taşımaları, yazılı olarak başvurmaları ve yapılacak sınavda başarılı olmaları kaydıyla sürekli işçi kadrolarına geçirilecekleri düzenlenmiştir.

5. 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesinin ilgili bölümleri şöyledir:
“…
ç) En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı … sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek,
kaydıyla, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on gün içinde idaresinin hizmet alım sözleşmesinin yapıldığı birimine, sürekli işçi kadrolarında istihdam edilmek üzere yazılı olarak başvurabilirler.

bu fıkranın (ç) bendinde öngörülen sulh sözleşmesini ibraz etmek ve öngörülen şartları taşımaya devam etmek kaydıyla, sınav sonuçlarının kesinleşmesini müteakip, her bir sözleşme itibarıyla, yüklenicinin hakedişlerinin ödendiği bütçe, teşkilat ve birim/yerleşim yeri adına vize edilmiş sayılan sürekli işçi kadrolarına idarelerince topluca geçirilir.

Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu … sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; geçişten önce toplu … sözleşmesi bulunmadığından kadroya geçirildiği tarihte yürürlükte olan … … sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu … sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki idarelerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesinin bitiminden önce toplu … sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu … sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.
…”

6. Dairemizin 13.09.2022 tarihli ve 2022/8486 Esas, 2022/8933 Karar; 26.04.2022 tarihli ve 2022/2131 Esas, 2022/5262 Karar; 26.04.2022 tarihli ve 2022/2132 Esas, 2022/5263 Karar; 26.04.2022 tarihli ve 2022/2133 Esas, 2022/5264 Karar sayılı kararları.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilme koşulları arasında feragat taahhüdü ve sulh sözleşmesiyle ilgili prosedürün de tamamlanması öngörülmüştür. Bu kapsamda davacı, sürekli işçi kadrosuna geçerken davalı Kurum ile imzalanan sulh sözleşmesi ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak ilgili kamu kurum ve kuruluşundan herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğini kabul ve beyan etmiştir.

3. Sulh; mevcut bir dava veya takip konusu uyuşmazlıkla ilgili olabileceği gibi henüz açılmış bir dava olmadan bir uyuşmazlığın ortadan kaldırılması amacıyla da yapılabilir. Bu itibarla davacının sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında imzaladığı sulh sözleşmesinde daha önce alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemlere ilişkin olarak verdiği feragat beyanına hukuki değer atfedilmelidir. Bu tür beyanların varlığı hâlinde, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçiş yapılan tarihe kadar olan dönem için gerek … … sözleşmesinden gerekse toplu … sözleşmesinden doğan yol ve yemek ücreti alacaklarından İdarenin sorumlu tutulması mümkün değildir. Şu hâlde; davacının 02.04.2018 tarihinden önceki döneme ilişkin yol ve yemek alacaklarının hüküm altına alınması isabetsiz olup kararın öncelikle bu sebeple bozulması gerekmiştir.

4. Kural olarak sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihinden önce alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanmakta olan işçiler, kadroya geçtikleri tarihten sonra da yürürlük süresi bitinceye kadar bu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam eder. Uygulamada sıklıkla toplu … sözleşmesinin yürürlük tarihinin imza tarihinden geriye etkili olarak kararlaştırıldığı ve sözleşmeden yararlanma şartlarını taşıyan işçilerin de bu sebeple geriye etkili şekilde sözleşmeden yararlandıkları görülmektedir. Sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden, 375 sayılı KHK hükmü ile bu uygulama şekli birlikte değerlendirildiğinde şöyle bir sonuç ortaya çıkmaktadır: Kanun koyucu 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesinde yer alan “… Sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden; … ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu … sözleşmesi …” şeklindeki ifade ile geçiş tarihinden sonraki dönemde alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam edilebilmesi için iki ayrı şartın gerçekleşmesini öngörmektedir. Bu iki şarttan ilki, sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin geçiş tarihinden önce alt işverenin taraf olduğu bir toplu … sözleşmesinden yararlanmakta olması, ikincisi ise bu toplu … sözleşmesinin yapıldığı tarihin yani imza tarihinin geçişten önceki bir tarih olmasıdır. Bir diğer ifade ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin geçiş sonrasında da alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam edebilmesi için bu toplu … sözleşmesinin mutlaka geçiş tarihinden önce imzalanmış olması gerekmektedir. 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 ve Geçici 24. Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar’ın 6 ncı maddesi gereğince sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin topluca kadroya geçirilmeleri için son gün 02.04.2018 tarihidir. Bu açıklamalara göre işçinin alt işveren ile sendika arasında 02.04.2018 tarihinden sonra geriye etkili olarak imzalanmış bir toplu … sözleşmesinden, 02.04.2018 tarihinden önceki yürürlük dönemi için yararlanması ve bu kapsamda alt işverenden talepte bulunması mümkün ise de 02.04.2018 tarihinden sonraki dönem için bu toplu … sözleşmesinden yararlanmaya devam etmesi mümkün değildir. İlgili KHK hükmünde açıkça “… geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği …” ifadesine yer verilmesi, 03.04.2018 tarihinde imzalanmış bir toplu … sözleşmesinin yürürlüğü geriye etkili (geçiş öncesindeki döneme ilişkin olacak şekilde) olsa dâhi sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilere 02.04.2018 tarihinden sonraki dönem için uygulanamayacağını göstermektedir. Dolayısıyla 02.04.2018 tarihinden sonra imzalanan alt işverenin taraf olduğu bir toplu … sözleşmesinden yararlanma; ancak 02.04.2018 tarihine kadar mümkündür. Bu tarihten sonraki dönem için tabi olunacak toplu … sözleşmesi, 375 sayılı KHK gereğince Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihinde sona erecek olan toplu … sözleşmesi olmalıdır.

5. Yukarıda açıklanan istisnai durum dışında 02.04.2018 tarihinden önce imzalanan ve yürürlüğü geçiş sonrasında da devam eden alt işverenin taraf olduğu bir toplu … sözleşmesinin mevcudiyeti hâlinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin, geçiş sonrasında da sözleşmeden yararlanmaya devam edeceği konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Bazı hâllerde, sürekli işçi kadrosuna geçiş yapılan işyerinde hâlihazırda çalışmakta olan işçiler için uygulanmasına devam edilen bir toplu … sözleşmesi yürürlükte olabilir. Sürekli işçi kadrosuna geçen ve alt işverenin taraf olduğu sözleşmeden yararlanmayı sürdüren işçilerin, geçiş sonrasında işyerinde hâlihazırda çalışmakta olan işçiler için yürürlüğü devam eden toplu … sözleşmesi kapsamına girmeleri ve bu sözleşmeden yararlanmaları mümkün değildir. Çünkü bu kapsamdaki işçilerin, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri’nden 31.10.2020 tarihine kadar yararlanmaları öngörülmüştür. Aynı durum sürekli işçi kadrosuna geçiş tarihinden önce herhangi bir toplu … sözleşmesinden yararlanmayan işçiler için de geçerlidir. Alt işverenin taraf olduğu herhangi bir toplu … sözleşmesinden yararlanmayan işçiler, 02.04.2018 tarihinde kadroya geçtikleri andan itibaren herhangi bir sendika üyelik şartı aranmaksızın 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali Ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu … Sözleşmesi Hükümleri kapsamına girerler.

6. Somut olayda davacı vekili, kadroya geçişten önce son olarak 2016 yılının Haziran ayında işverence yol ve yemek ücreti ödendiğini, bu tarihten sonraki dönem için herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek yol ve yemek ücreti alacaklarının davalı İdareden tahsilini istemiş; Bölge Adliye Mahkemesince davacının 2016 Temmuz-2020 Temmuz dönemine isabet eden alacakları hüküm altına alınmıştır. Az yukarıdaki (3) numaralı paragrafta vurgulandığı üzere davacının 02.04.2018 tarihinden önceki döneme ilişkin talebi yönünden davalı İdarenin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

7. Kadroya geçiş tarihinden sonraki döneme ilişkin yol ve yemek ücreti alacağı talepleriyle ilgili bir değerlendirme yapılabilmesi için öncelikle, davacının 375 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişten önceki dönemde alt işverenin taraf olduğu ve geçişten sonra da yürürlük süresi devam eden bir toplu … sözleşmesinden yararlanıp yararlanmadığı belirlenmelidir. Davacı vekili, daha önce yol ve yemek yardımı ödendiği hâlde bu ödemenin 2016 yılının Haziran ayından sonra kesildiğini beyan etmekle yetinmiş; bu ödemenin hukuki dayanağı yahut hangi sebeple kesildiği noktasında bir değerlendirme yapılmadan talebin kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. 2016 yılının Haziran ayından önceki ödemelerin dayanağı belirlenmeli, uyuşmazlık konusu dönemde alt işverenin taraf olduğu toplu … sözleşmesi olup olmadığı araştırılmalı, varsa davacının yürürlük süresi içinde toplu … sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı belirlenmeli ve dosya içerisinde yer alan 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait ücret bordroları da dâhil olmak üzere tüm ücret bordroları ve banka kayıtları değerlendirilmeli; bundan sonra davacının hak ettiği hâlde ödenmeyen yol ve yemek ücreti bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Bölge Adliye Mahkemesince, açıklanan ilke ve esaslar dikkate alınmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.