YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/16090
KARAR NO : 2023/153
KARAR TARİHİ : 10.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15.04.2022
SAYISI : 2021/506 E., 2022/152 K.
İHBAR OLUNAN : Hodaloğlu Güvenlik Ticaret Limited Şirketi
DAVA TARİHİ : 17.06.2015
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDEN : Davalı Konya Şeker Sanayi ve Tic. A.Ş vekili
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Konya Şeker Sanayi ve Tic AŞ (Konya Şeker AŞ) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13.02.2013-28.05.2015 tarihleri arasında davalı Konya Şeker AŞ bünyesinde alt işveren şirketler nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız nedenle işveren tarafından feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Konya Şeker AŞ vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, davacının diğer davalı Şirket bünyesinde çalıştığını, davalının davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Atabey Özel Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi, davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.06.2016 tarihli ve 2015/502 Esas, 2016/457 Karar sayılı kararı ile davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu ve bu itibarla davacının işçilik alacaklarından her iki davalının müteselsilen sorumlu olduğu, davacının iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiği, yıllık izinlerinin kullandırıldığı ve resmî tatillerde çalışmasına rağmen ücretinin ödendiğinin işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Konya Şeker AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli ve 2017/29081 Esas, 2020/6456 Karar sayılı kararı ile davacının kabul edilen ücret tutarından asgari geçim indirimi miktarı mahsup edilerek bakiye tutarın davacının son ücreti olduğunun kabul edilmesi gerektiği, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne davacının yapmış olduğu şikâyet başvurusunda yer alan beyanı doğrultusunda 6 gün yerine 28 gün üzerinden yıllık ücretli izin alacağının hesaplanmış olmasının hatalı olduğu ve aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunan ve alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olan iki davalı bulunmasına karşın tek davalı varmış gibi hüküm kurulmasının da doğru bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda asgari geçim indirimi miktarı mahsup edilerek davacının son ücreti tespit edilmiş, şikâyet dilekçesindeki beyanının kendisini bağlayacağı dikkate alınarak 6 gün için talep edebileceği yıllık izin ücreti hesaplanmış ve davalıların hüküm altına alınan alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları hüküm yerinde belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Konya Şeker AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Konya Şeker AŞ vekili temyiz dilekçesinde; husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının diğer davalı Şirketin işçisi olduğunu, bu nedenle tüm sorumluluğun diğer davalıya ait olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının şahsi sicil dosyasının ve ilgili diğer belgelerin davacının işvereni olan şirketten talep edilmesinin istendiğini ancak Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davacının vardiyalı çalışmasına rağmen tüm resmî tatiller üzerinden hesaplama yapıldığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını ve ıslaha karşı zamanaşımı def’inin dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının son ücretinin miktarına, kullanmadığı yıllık izin süresine ve davalıların sorumluluklarının hükümde nasıl gösterilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 297 nci maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 nci ve 53 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Konya Şeker AŞ vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.