YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/15856
KARAR NO : 2022/16836
KARAR TARİHİ : 14.12.2022
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 31. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 11. … Mahkemesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; davanın niteliği gereğince ivedi şekilde sonuçlandırılması öngörüldüğünden duruşma isteminin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili açısından herhangi bir işkolu tespiti yapılmadığından yetki tespiti yazısındaki 10 No.lu işkolu tespitinin hatalı olduğunu, müvekkili Şirketin, farklı kamu kurum ve kuruluşlarına veya özel şirketlere çağrı merkezi hizmeti verdiğini, buna göre her ne kadar Bakanlık tarafından resen müvekkili Şirketin 10 No.lu işkoluna girdiği belirtilmişse de iletişim işkolu başlığını taşıyan 7 No.lu işkolunda yer aldığını, davalı Bakanlığın olumlu yetki tespiti yazısı ile müvekkiline ait birimler işletme niteliğinde kabul edilerek üye çoğunluğunun belirlendiği anlaşılmakta ise de müvekkili Şirketin … bir işyeri ve bu işyerine bağlı yer bulunduğundan işletme toplu … sözleşmesi yetki şartları oluşmadığını, müvekkili Şirketin tüm idari … ve işlemlerini Merdivenköy Mahallesi adresinde bulunan merkezinden yaptığını, müvekkili Şirketin niteliği dikkate alındığında birden fazla işyerinin değil … bir işyeri ve bağlı yerin varlığı dikkate alınarak yarıdan fazla çoğunluk aranması gerektiğini, Sendikanın işyeri toplu … sözleşmesi açısından ulaşması gereken üye sayısının 613 olduğunu, belirtilen bu sebeplerle öncelikle işletme niteliğinin bulunup bulunmadığının keşif ve bilirkişi incelemesi yolu ile tespit edilmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 19.07.2019 tarihli ve 1775982 sayılı olumlu yetki tespit kararının iptaline, yazıda belirtilen işkolu kodunun iptali ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; yetki kapsamına giren işyerlerinin işletme olarak belirtildiğini, yetki tespit yazılarında Sosyal Güvenlik Kurumuna işverenler tarafından yapılan tescil ve işçi bildirimlerinin ayrı işyerinden yapıldığını, yetki tespit başvuru tarihinde çalışan ve sendikaya üye olan işçi sayısının dikkate alındığını, daha sonra işyerinden ayrılan veya sendika üyeliğinden çekilen işçilerin dikkate alınmadığını, 09.07.2019 tarihinde davacı Şirkette çalışan işçi sayısının 1225, aynı tarih itibarıyla davalı Sendikaya üye sayısının 508 olduğunun tespit edildiğini, yapılan işlemlerin yasal prosedüre uygun olarak yapıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı … (… … Sendikası) vekili cevap dilekçesinde; davacının kötüniyetli hareket ettiğini, işkolu tespitlerinin İşkolları Yönetmeliği’nin ekinde yer alan listeye göre yapıldığını, işkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davaların yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici mesele yapılamayacağını, toplu … hukuku anlamında işletme kavramının farklı bir nitelik arz ettiğini ve gerçek anlamdaki işletmeyle ilgisi bulunmadığını, bir işverenin aynı işkolundaki birden çok işyerini ifade etmek için kullanıldığını, davacı yanın çalışan işçi sayısına ve sendika üye sayısına ilişkin somut herhangi bir itirazının da bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…
Diğer işyerlerinin birbirlerinden bağımsız biçimde, teknik işlevlerini yürüttükleri ortadadır. Tamamlama kavramı, diğer işyerine üretim faaliyeti sürecinde bağlılığı kapsamaktadır. Diğer işyerine üretim sürecinde bağlılık söz konusu değilse, teknik anlamda birlik gerçekleşmeyecektir. İşyerlerinin teknik anlamda birbirlerini tamamlayıcı işler yapmadıkları görülmektedir. Merkez bürodaki yapılan işler değerlendirildiğinde, bu dört işyeri arasında ekonomik anlamda bir bütünlüğün söz konusu olduğunu kabul uygun olacaktır. Yine, merkez işyeri göz önünde tutulduğunda, teknik anlamda yapılan işlerin birbirlerinin tamamlayıcısı işler olduğunu ve buradan aynı amaca yönelmiş olduklarını söylemek mümkün değildir.
Bu haliyle açıklanan nedenlerle yetki tespitinin işletme düzeyinde verilmesinde bir hukuksuzluk bulunmadığı gibi işletme düzeyi için aranan sendika üyelik sayı şartlarının da sağlandığı anlaşıldığından Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 19.07.2019 tarihli ve 10864794 – 103.02 – E.1775982 sayılı Yetki Tespiti hakkındaki yazısının iptalini gerektirir bir durum bulunmadığı…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; yetki tespitinin işletme düzeyinde verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda işyerinde inceleme yapılmadan işyeri ve işletme ayrımı yapıldığını, bu ayrımın yapılması için yerinde keşif yapılması gerektiğini, … bir işyerine bağlı yerlerin bulunması halinde işletme düzeyinde toplu … sözleşmesi yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin halihazırda muhasebe departmanı, satış departmanı, hukuk departmanı ve kısaca tüm idari birimleri ve faaliyetlerinin “Merdivenköy Mah. ………..: ….Kadıköy/…” adresinde bulunan Şirket Genel Merkezinde gerçekleştirildiğini, birden fazla işyerinin değil … bir işyeri ve bağlı yer söz konusu olduğu hâllerde sendika üye sayısının toplam çalışan sayısının yarısından fazla olması gerektiğini; ancak davalı Sendikaya üye olanların sayısının bu sayının altında kaldığını, bu nedenle Bakanlık tarafından toplu … sözleşmesi için olumlu yetki tesis edilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, işkolu tespiti kamu düzeninden olduğu için her aşamada dikkate alınması gerektiğini, işkolu tespiti için açtıkları davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalı Sendikaya üye çalışanların tespiti bakımından eksik inceleme yapıldığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Düzce, …, Kartal adreslerindeki işyerlerlerinde çağrı merkezi faaliyetlerinin yürütüldüğü, anılan işyerlerinin teknik anlamda birbirlerini tamamlayıcı işler yapmadıkları, Kadıköy ‘deki merkez bürodaki yapılan işler değerlendirildiğinde, bu dört işyeri arasında ekonomik anlamda bir bütünlüğün söz konusu olduğunu kabul etmek gerektiği, merkez işyeri nazara alındığında, teknik anlamda yapılan işlerin birbirlerinin tamamlayıcısı işler olduğunu ve buradan aynı amaca yönelmiş olduklarını söylemenin mümkün olmadığı, bu kapsamda başvuru tarihi itibariyle davalıya ait dört ayrı işyerindeki çalışan sayısı dikkate alınarak işletme düzeyinde %40 çoğunluğu sağladığı anlaşılan davalı sendikanın, … tarafından davacı işyerinde yetkili sendika olarak tespit edilmesinde isabetsizlik olmadığı…” gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu … Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı … Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) “Toplu … sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu … sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu … sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu … sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu … sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı … günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
Şeklindedir.
4. 6356 sayılı Kanun’un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı … günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı … günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı … günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İnceleme konusu davada, … tarafından 09.07.2019 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait 4 birimin işletme teşkil ettiği, işletmede toplam 1.225 işçi çalıştığı ve 508 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu … sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına dair 19.07.2019 tarihli ve 1775982 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
3. Somut uyuşmazlıkta davacı işveren tarafından yetki tespitine esas alınan birimlerin … bir işyeri niteliğinde olduğu ve Sendika tarafından yarıdan fazla çoğunluğun sağlanması gerektiği iddia edilmiştir. Dosya kapsamına göre de aynı işkolunda yer alan tespite konu birimlerin … bir işyeri niteliğinde olup olmadığı yahut işletme niteliğinde olup olmadığı hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gerekmektedir. Yetki tespitine konu işyerlerinde keşif icra edilmediğinden, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar da hükme esas alınabilecek nitelikte değildir.
4. Bu noktada bir toplu … sözleşmesi ünitesi olarak işyeri ve işletme kavramlarının açıklanması faydalı olacaktır. 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri kavramı yönünden 4857 sayılı … Kanunu’na (4857 sayılı Kanun) atıf yapılmıştır. 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında işyerine bağlı yerler ile eklentiler ve araçların bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların … işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda amaçta birlik yani aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ve yönetimde birlik yani aynı yönetim altında örgütlenmiş olma şartlarının aranacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, teknolojik ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunum hususlarının çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi sebebiyle, bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu yerin dışına taşmıştır. Bu bağlamda 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde “İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan … organizasyonu kapsamında bir bütündür.” hükmü düzenlenmiştir.
5. Diğer taraftan 6356 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu … sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği ifade edilmiştir. Belirtilen düzenleme emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkindir (Talat …, Toplu … Sözleşmesinin ……… …, … Hukukunda İşyeri ve İşletme, … 2007, s.344). Dairemizin uygulaması da, işletme toplu … sözleşmesine ilişkin hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu yönündedir.
6. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, öncelikle yetki tespitine esas alınan işçileri gösterir yetki tespit prosedür dosyası eksiksiz şekilde dosyaya getirtilmeli, daha sonra mahkemece aralarında hukuk fakültesi … hukuku anabilim dalında görev yapan öğretim üyesi, çağrı merkezi hizmeti konusunda uzman bilirkişi ve insan kaynakları/işletme uzmanı bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi kurulu teşkil edilmeli, Şirket Merkezinde keşif icra edilmeli, diğer illerde bulunan birimlerin işleyişine yönelik bilgi ve belgeler getirtilmeli, tespit konusu birimlerin bağımsız şekilde faaliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, bütün birimlerin Merkezden yönetilip yönetilmediği belirlenmeli, bu hususlarda tarafların beyanı alınmalı, yukarıda belirtilen ilkeler ışığında tespit konusu birimlerin … organizasyonu kapsamında … bir işyeri niteliğinde bulunup bulunmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, gerekirse farklı illerde bulunan birimlerde de keşif suretiyle bilirkişi incelemesi icra edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.